René Magritte’nin 1954 tarihli tablosu, New York'taki Christie’s müzayedesinde 121 milyon dolara satıldı. Bu miktar, ünlü sürrealist ressamın eserleri için belirlenen önceki rekorları açık ara geride bıraktı. Tablonun 95 milyon dolar olarak tahmin edilen değeri, müzayede sırasında yoğun ilgi görmesiyle aşıldı.
Tablo, 27 parçalık “L’empire des lumières” (“Işıklar İmparatorluğu”) serisinin en büyüklerinden biri olarak kabul ediliyor. Gökyüzündeki parlak mavi tonlar ve aydınlatılan karanlık bir sokak, tablonun çarpıcı detayları arasında yer alıyor. Christie’s Başkan Yardımcısı Max Carter, eserin “20. yüzyıl sanatının en ikonik görüntülerinden biri” olduğunu belirtti.
SÜRREALİZMİN USTASI MAGRİTTE
René Magritte, 1898’de Belçika’da doğdu ve genç yaşta sanat eğitimine başladı. Ancak Brüksel'deki Academie des Beaux-Arts’taki eğitimini zaman kaybı olarak gördüğü için yarıda bıraktı. İlk dönemlerinde kübizmden etkilenen Magritte, 1926’da “The Menaced Assassin” adlı eseriyle sürrealizmi benimsedi.
“L’empire des lumières” serisi, Magritte’nin gündüzden geceye geçiş anlarını detaylı bir şekilde çalıştığı eserler arasında öne çıkıyor. Sanatçı, bu seriyi oluştururken 17 yağlı boya tablo ve 10 guaj eser üretti. Bu eserler arasında küçük varyasyonlar bulunuyor.
KOLEKSİYONUN ZİRVESİ
Müzayedede satılan tablo, Amerikalı iç mimar Mica Ertegun’un koleksiyonunun en önemli parçasıydı. Aynı müzayedede Max Ernst ve Ed Ruscha gibi modern ustaların eserleri de alıcı buldu. Ayrıca iki Magritte eseri daha açık artırmada satıldı: “La cour d’amour” 10.53 milyon dolara, “La Mémoire” ise 3.68 milyon dolara alıcı buldu.
Christie’s, küresel ekonomik belirsizliklere rağmen bu başarıyla sanat pazarındaki düşüşe karşı umut verdi. 2024’ün ilk yarısında müzayede satışları 2.1 milyar dolara ulaşsa da geçen yılın aynı dönemine göre %22’lik bir düşüş kaydedilmişti. Özellikle Asya sanat eserlerine olan ilginin artışı, müzayede evi için olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi.
MAGRİTTE’NİN SÜRREALİST MİRASI
Sanat kariyeri boyunca Magritte, eserlerinde izleyiciyi farklı bakış açılarına yönlendirmeyi amaçladı. 1954’te Venedik Bienali’nde sergilenen büyük boy bir “L’empire des lumières” tablosu, sanatçının uluslararası şöhretine büyük katkı sağladı. Bu tablodan esinlenerek aynı yıl üç büyük kanvas daha üretti; bunlardan biri de Christie’s müzayedesinde satılan tabloydu.
Magritte’nin sanata kattığı derinlik ve detaylı kompozisyonlar, eserlerinin bugün hala büyük ilgi görmesini sağlıyor. Christie’s’te gerçekleşen satış, sanatçının mirasının canlılığını bir kez daha kanıtladı.