Kılcal damarlar ve çocuk oyunları!
"Sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Ben bu protokollerle bize destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz" diyerek itiraflarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, dün de okul öncesi, ilkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik belirlenen 100 geleneksel çocuk oyununun nasıl oynandığını içeren "Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu" adlı kılavuz kitap ve bu oyunlara ilişkin videolar hazırlandığını bildirdi. .
MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğünce günümüzde yerini dijital oyunlara bırakan "çatlak patlak", "istop", "çömlek", "bız bız" , "beştaş", "altın bilezik", "gölge kovalamaca", "köşe kapmaca", "mendil kapmaca", "sek sek", "tombik", "yağ satarım bal satarım" gibi daha birçok geleneksel çocuk oyununun yaşatılması için çalışma başlatıldı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Çocuk oyunları, en etkili öğrenme ve gelişme aracıdır” dedi.
***
Şimdi insanın aklına şöyle bir fotoğraf geliyor: Tarikat ve cemaat temsilcileri, okul bahçesinde çocuklara "kurtarmaç" ve diğer oyunları öğretiyor! Fetullah Gülen'in "Devletin kılcal damarlarına kadar sızın ve ana damarlarda ilerleyin" talimatının gereği de bu değil mi?
Milli Eğitim Bakanı'nın “protokol yaptık, yapacağız" dediği cemaat ve tarikatlar, işe, sıfırdan; anaokulu çocuklarından başlıyor...
Diğer taraftan, Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü, okullarda "100 Büyük Türk" adlı bir proje uyguluyor... Projenin hedefleri arasında ”Millî kimliğin oluşumunu, korunması gerekliliğini kavratmak, gelecek nesillere kimlik ve vatandaşlık bilinci kazandırmak” gibi maddeler var...
100 Büyük Türk Mete Han ile başlıyor. Tarih sırası ile başlanmış ama yer yer sıra bozulmuş. Atatürk, 75'inci sırada... Büyükler arasında Necmettin Erbakan, Muhsin Yazıcıoğlu ve Ali Fuat Başgil'e de yer verilmiş...
***
Tuzla Piyade Okulu'nda ise Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'e göre "Bir tane öğrenci subayımız, yakasına takması gereken fotoğrafı takmıyor ve ‘toplu iğnem yok onun için takamadım’ gibi bir gerekçe ortaya sürüyor. Ona tepki gösteren başka öğrencilerle aralarında tartışma yaşanıyor. Bu olay sonucu hepsi geçici olarak görevden uzaklaştırıldı. Bu olayla ilgili mahkeme ve Yüksek Disiplin Kurulu’nda verilecek kararları duyuracağız. Sorumlu görülen yöneticiler de görevden uzaklaştırıldı.”
Yeni Şafak Gazetesi, olayı “teğmenler cuntası” diye göstermiş ve Atatürk resmi takmayan teğmenlere tepki gösteren teğmenleri suçlamıştı. Aynı gazete, şimdi de tepki gösteren teğmenleri Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile ilişkili göstermeye çalışıyor...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise bu konuda net tavır aldı ve “Onlara itiraz eden 4 teğmen, Atatürk’ün ocağında, Atatürk’ün resmini yakasını takmayan tarikatçılara itiraz ediyor. Öyle toplu iğnenin yokluğundan olsa onu herkes bilir ve o ihtiyaç hemen giderilir. Onların ne niyette oldukları, niye takmadıkları ve esas olarak neyi amaçladıklarını elbette biliyorlar. Siz bu tarikatlara, bu cemaatlere Atatürk’ün ordusunu açarsanız, onların orada yerleşmesine, onların orada yapılanmasına izin verirseniz, günü geldiğinde bunlar, Atatürk’ün resmini takmayacak hadsizliği gösterir" dedi.
***
Çocuk oyunları elbette önemlidir... Rol model olarak gösterilecek tarihi kişilikler de çocukların milli kimlik konusunda duyarı olmalarını sağlar ama bugün durum o hale gelmiş ki Tolga Şardan’ın yazısına göre Tuzla Piyade Okulu’nda teğmenler arasında “namazı hangi cemaat kıldıracak?” diye tartışmalar yaşanıyor!
Sonra da “Bazı subayların emir komutası neden cemaatlere geçti, neden 15 Temmuz gibi bir olay yaşandı?” diye soruyoruz... Kılcal damarlara böyle giriyorlar işte...