Probiyotikler gıda takviyesi olarak da kullanılıyor, mide bağırsak sağlığının vazgeçilmezleri olarak biliniyorlar. Fermente edilmiş ürünlerle ve laboratuvar ortamında kontrollü olarak üretilen bu yararlı bakterilerin kullanım miktarları ve hangi yollarla alındığı ise önemli. İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğr. Gör. Uzman Diyetisyen Münevver Başak Onat, probiyotik kullanımında önemli açıklamalarda bulundu. İşte o açıklama:
“Özellikle kış aylarının gelmesi ile birlikte hastalanmaya olan yatkınlık artıyor. Yeterli miktarda tüketilen probiyotikler, antialerjik ve antimikrobiyal etki gösterirken; sindirim sistemi florasının ve işlevlerinin düzenlenmesini ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olmakta. Hızlı tüketilebilen ve hazırlık gerektirmeyen formlarda satışa sunulan probiyotik ürünlerin, büyük bir kullanım kolaylığı ve zaman tasarrufu sağlıyor. Probiyotikleri beslenmemize fermente edilmiş; süt ürünleri, meyve ve sebzeler, soya gibi kaynaklarla dâhil etmemiz mümkün. Bununla birlikte probiyotiklerin laboratuvar ortamında kontrollü üretimi de söz konusu. İçerdikleri canlı mikroorganizma sayısının fazla olması bu probiyotik takviyelerini; sağlıklı ve dengeli beslenmeden uzaklaşan, çalışma saatleri ve koşulları nedeniyle hızlı gıdalara yönelmek zorunda kalan modern insan ve sanayi toplumları için tercih sebebi kılmakta. Ayrıca kapsül, saşe, emme tableti gibi hızlı tüketilebilen probiyotikleri de günlük yaşama dâhil etmek oldukça kolay” .
PROBİYOTİĞİ SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMELİİ
Probiyotiklerde özellikle hastalık yapıcı özelliğinin olmaması ve antibiyotiklere karşı duyarlı olması gerektiğine vurgu yapan Onat, ideal probiyotik özelliklerini de şöyle açıkladı:
Gastrointestinal kanalda kalıcı olabilmeli
Asit ve safraya tolerans gösterebilmeli
Lactic asit üretmelidir. Antimikrobiyal madde üretmeli
Bağırsak yüzeyi ile uyumlu olmalı
Genetik olarak stabil olmalı
Gıda güvenliği ve klinik kullanımda güvenli olmalı
İHA
