İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nın büyük duruşma salonunda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Ahmet Şık, Akın Atalay, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Ahmet Kemal Aydoğdu ve Yusuf Emre İper katıldı.
Duruşmayı, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile 20'yi aşkın CHP'li milletvekili izledi.
HDP milletvekilleri Garo Paylan ve Celal Doğan da duruşma salonunda yer aldı.
Duruşmada Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, salonda ayakta duranların dışarı çıkarılmasını istedi.
İzleyiciler arasında bulunan CHP Milletvekili Mehmet Tüm'ün bununla ilgili ara karar alınmasını istemesi üzerine Dağ, "O halde kararımı şu şekilde alırım. Yasa gereği herkesin 3 avukat bulundurma hakkı var. Ben de onu uygulayacağım. Ara veriyorum" diyerek, duruşmaya ara verdi.
Bir süre sonra yeniden başlayan duruşmada, daha önce dinlenilmesine karar verilen tanıklardan Fatih Aytun'un Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden beyanının alınmasına başlandı.
Duruşmadan önce İstanbul Adalet Sarayı önündeki meydanda bir araya gelen grup, davaya ilişkin basın açıklaması yaptı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş, Mahmut Tanal ve Gamze Akkuş İlgezdi, HDP milletvekili Garo Paylan, avukat ve gazetecilerin de yer aldığı gruptakiler, "Savunmaya özgürlük, herkes için adalet" ve "Gazetecilere özgürlük" pankartları açtı.
Cumhuriyet Gazetesi Davası Koordinasyonu adına basın açıklamasını Faruk Eren okudu.
EREN: HAKİKATİN IŞIĞI AYDINLIĞA ÇIKARTACAK
Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Ahmet Şık ve Emre İper'in bir kez daha hakim önüne çıkacağını belirten Eren, "Daha ilk duruşmada iddianamenin çökmesine rağmen arkadaşlarımızın cezaevinde tutulmasındaki ısrar devam ediyor" dedi.
Eren, iktidarın ısrarla hapishanelerde hiçbir gazetecinin bulunmadığını iddia ettiğini belirterek, "Bizler arkadaşlarımızın gazeteciliğinin tanığıyız. Onların yaptıkları haberler, yazdıkları yazılar nedeniyle tutuklandıklarını biliyoruz. Dışarıda kalabilen gazeteciler, herşeye rağmen halkın haber alma hakkı için, basın özgürlüğü için, demokrasi için hakikati dillendirmeye devam ediyor. Türkiye'yi bu karanlıktan aydınlığa çıkartacak olan hakikatin ışığıdır. Bu ışık da özgür gazetecilerin ve haber alma hakkına sahip çıkanların elindedir" ifadelerini kullandı.
KARAKAŞ: GAZETECİLEK YAPTIĞI İÇİN KİMSE TUTUKLANAMAZ
Eski Kültür Bakanlarından Ercan Karakaş da tutuklu gazetecilere destek verenler arasındaydı.
Karakaş yaptığı açıklamada, "Bu haksız hukuksuz vicdansız tutuklamanın bugün son bulmasını ve buradan Cumhuriyetçilerle birlikte, yazarlarla birlikte ayrılmayı talep ediyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde gazeteciler muhalefet ettikleri için, hukuk devletini savundukları için ve adaleti savundukları için yani gazetecilik yaptıkları için tutuklanmazlar. Çin'den sonra en çok gazetecinin tutuklu olduğu ülke Türkiye geçiyor. Bunu biliyoruz" dedi.
Karakaş, "Semih ve Nuriye yıllarca kamuda çalışmışlar. Öğretmenlik yapmışlar. Başarılı insanlar. Haksız biçimde işleri ekmekleri ellerinden alınıyor. Peki demokrasinin kırıntısı olan bir ülkede haksızlığı uğradığını düşünen insanlar ne yaparlar? İşte bizim burada yaptığımız gibi bir şehrin meydanında bir araya gelirler ve haklarını savunurlar. İşimizi istiyoruz derler. İnsanların işini, ekmeğini geri istemesine bile tahammül edemeyen, onları gözaltına alan, dahası onlarla bu barışçı, şiddetten uzak, hak aramanın yanında olan insanlar da gözaltına alınıyor. Yetmedi onların avukatlığını yapan 14 genç avukat şimdi gözaltına alınıyor. Çeşitli şehirlere sürülüyor" diye konuştu.
"BALONLARIMIZ GÖZALTINA ALINDI"
Öten yandan, Cumhuriyet Gazetesi Davası Koordinasyonu üyesi Ayşegül Tözören basın açıklaması için 1.5 metre çapında dev balonları getirdiklerini belirterek, "Biz bunları uçuracaktık. Uçurduğumuzda belki bu adliyenin camlarından bizim gazetecilere özgürlük dileğimiz tutuklular tarafından da görülür dileğimiz içindi. Balonlarımız gözaltına alındı. Güvenlik büro amiri ile görüştük. 'Balonlarımızı kim aldı acaba?’ diye sorduk. Onlar da bilmiyorlar. Hem balonlarımız gözaltında hem de balonlarımız gözaltında kayıp" dedi.
SAVCI 6 SANIĞIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINI İSTEDİ
Duruşmada savcı, tutuklu sanıklar; Kadri Gürsel, Ahmet Şık, Akın Atalay, Murat Sabuncu, Emre İper ve Ahmet Kemal Aydoğdu'nun, "mevcut delil durumunu" gerekçe göstererek tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
24 Temmuz’da ilk duruşması görülen davada Güray Öz, Hakan Kara, Musa Kart, Turhan Günay, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör ve Önder Çelik tahliye edilmişti.
Davanın 11 Eylül’deki duruşmasında ise tutuklu sanıkların tahliye talepleri reddedilmişti.