İYİ Parti’den Süleyman Soylu’ya sert cevap

İYİ Parti’den Süleyman Soylu’ya sert cevap

Düzenlediği basın toplantısında Süleyman Soylu'nun "Muhalefetin aday listesinde PKK'lı isimler var" sözlerine sert tepki gösteren İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Dervişoğlu, "Milliyetçiliğimin zekâtını versem bir milyon Süleyman Soylu eder" dedi.

İYİ Parti Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, partisinin İzmir İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi.

"Muhalefetin aday listelerinde PKK'lı isimler var" diyen Süleyman Soylu'ya tepki gösteren Dervişoğlu, "Ben Müsavat Dervişoğlu'yum. Müsavat Dervişoğlu’nu PKKlı adayları listeye yazmakla suçlayanlar akıllarını yitirmiştir. Milliyetçiliğimin zekâtını versem bir milyon Süleyman Soylu, bir milyon Hamza Dağ eder" dedi.

"TEMENNİMİZ 'YEREL' KALMASIYDI"

31 Mart'ta sandığa giden vatandaşların şehirleri yönetecek kişileri seçeceğine, ancak rakiplerinin başkanların projelerini anlatmak yerine genel politika üzerinden söylem oluşturduğuna dikkat çeken Dervişoğlu, “Yerel seçimlere çok az bir zaman kaldı. Geri saymaya başladık. Siyasi partilerin kampanyaları devam ediyor. Temennimiz yerel seçimlerin başkan adaylarının çalışmaları üzerinden yürütülmesiydi ama bu seçim liderlerin siyasi rekabetine kurban edildi. Bu beklediğimiz ve arzuladığımız bir şey değil. Kentler yönetilecek, kentleri yönetecek başkanlar seçilecek. Program ve yöntemlerin yereli kapsaması daha doğru olurdu. İçinden çıkılamayan bir tartışma ortamına dahil edildik. Bir siyasi partinin genel başkan yardımcısından başlayarak Cumhurbaşkanı'na kadar bir eleştiri sistemi içinde seçim süreci geçirdik” diye konuştu.

"LİSTELERİN SORUMLUSU BENİM"

İktidara yakın medya kuruluşları tarafından geçtiğimiz günlerde servis edilen "İYİ Parti'li adaylarının bazılarının PKK'lı olduğu" yalanını hatırlatan Dervişoğlu, "Bunu şiddetle reddetiyorum. Hazırlanan listelerin mesûlü benim. Türkiye’nin neresinde İYİ Parti'li bir aday varsa, altında benim imzam var. Ben, Müsavat Dervişoğlu'yum. Müsavat Dervişoğlu’nu PKKlı adayları listeye yazmakla suçlayanlar akıllarını yitirmiştir. Hangi gelenekten geldiğimi ve nasıl bir siyasi geçmişe sahip olduğumu herkes iyi biliyor. Milliyetçiliğimin zekâtını versem; bir milyon Süleyman Soylu, bir milyon Hamza Dağ eder. Öncelikle terör örgütleriyle bağ arayanlar, araştırmalarını Cumhur İttifakı’nın içinde olduğu siyasi partiler içinde yapsınlar. Adaylar üzerinden araştırma yapmaya gerek yok, geçmişlerine baksak yeter. ‘İYİ Parti’nin listelerinde PKK'lılar var’ diyenlere verecek çok cevabımız var. Örgütlerle ilişkiyi adaylar üzerinden değil partilerin yaptığı icraatlar üzerinden kurmak gerekiyor. Beka sorunların bahsediyorlar ama 17 senedir bu ülkeyi yönetenler beka sorunun asıl sebebidir” sözlerini kaydetti.

"ARABASINDA AHMET KAYA KASETİ BULUNMUŞ"

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Dervişoğlu, siyasette ortaya atılan hiçbir sözün ya da iddianın karşılıksız kalmayacağını vurgulayarak şöyle devam etti:

Sizlerin içine sinmeyen, terör örgütüyle bağlı olan hiçbir ismin altına imza atmam mümkün değildir. İddiaya konu olan Siirt, Bitlis, Van ve Hakkâri gibi il, ilçe başkanlarının ve yöneticilerinin de kefili benim. Hepsinin ‘temiz kâğıtları’ elimde. Ne YSK ne de il seçim kurullarına göre adaylıklarına mani var. Bir adayımız hakkında ‘Geçmişte hakkında açılmış soruşturma var’ diyorlar. Adamın arabasında yapılan bir aramada iki tane Ahmet Kaya kaseti bulunmuş. Emniyet'te yapılan sorgusunun ardından Savcılık dosya açma gereği bile duymamış. Bu adamın ağabeyi şehit olmuş. Şimdi, Ahmet Kaya’nın kasetini arabasında bulunduranlar terör örgütü propagandası yapmış oluyor da, Ahmet Kaya'nın mezarını ziyaret etmiş olanlar ne oluyor?”

"MİLLET UNUTMAZ"

Ortaya atılan temelsiz iddiaların ve kendilerine yönelik suçlamaların, Cumhur İttifakı'nın seçim sonuçlarından duyduğu endişeden kaynaklandığını vurgulayan Dervişoğlu, “Ankara’yı, İstanbul’u, Denizli’yi, Balıkesir’i, Antalya’yı kaybediyorlar. 30 vilayetin 15’ten fazlasını bugün itibariyle Millet İttifakı kazanıyor. Bir panik ortamı doğdu. Güneydoğulu, Kürt kökenli vatandaşlarımızla bazı kesimleri karşı karşıya getirmek adına tahrikkâr planları devreye sokuyorlar. AK Parti’ye oy verdiklerinde hepsi ‘Sevgili Kürt kardeşlerimiz’ oluyor ama Millet İttifakı’na oy verdiklerinde ‘PKKlı’ oluyor. Vatandaşların algılarını istismar etmekten vazgeçsinler. Biz, kutuplaştırmak için değil, kucaklaştırmak için siyaset yapıyoruz. Herkes ağzından çıkan lafa özen göstermeli. Bu milletin hafızası diridir; bireyler unutabilir ama milletler unutmaz” sözlerini sarf etti.

FOTOĞRAFLARLA HATIRLATTI

Toplantıda, yanında getirdiği fotoğrafları da basınla paylaşan Müsavat Dervişoğlu, eleştirilerine devam etti. Adı geçen isimlerin yer aldığı fotoğrafları gösteren Dervişoğlu, “AK Parti’den milletvekili olan Orhan Miroğlu, DEHAP’ın, HADEP’in, DTP’nin genel başkan yardımcısıdır. AK Parti’nin milletvekili Mehmet Metiner, HDP’nin eski genel başkan yardımcısıdır. HDP adayı Sırrı Sakık’ın kardeşi Namık Sakık, AK Parti milletvekili adayıdır. Abdullah Zeydan’ın kardeşi Rüstem Zeydan, AK Parti’den Hakkâri adayıdır. Geçmiş seçimlere yönelik söylüyorum; HDP Milletvekili Celalet Gaydalı'nın kardeşi Seftar Gaydalı, Bitlis’ten AK Parti adayıdır. Leyla Birlik HDP adayıyken, Şırnak’ta kardeşi Rizgin Birlik, AK Parti adayıdır. Menemen birinci sıra belediye meclis üyesi adayı Aydın Pehlivan’ın ağabeyi Abdi Pehlivan, FETÖ’den ağırlaştırmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. Dilova AK Parti adayı Hazma Sayır, HDP kurucusudur. Batman Sason AK Parti adayı Muzaffer Arslan’ın kardeşleri dağdadır.” ifadelerini kullandı.

“CUMHURBAŞKANI’NDAN DA BEKLİYORUM”

Müsavat Dervişoğlu, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Bütün sorunları aşabilecek kudretimiz var; toplumsal gerginlik için algı yönetimine kalkışmanın hiçbir yeri yok. Sonuçta yerel yöneticileri seçeceğiz. İlçe başkanlarını, meclis üyelerini ve mahalle muhtarlarını seçeceğiz. Eğer bir yarış olacaksa Binali Yıldırım, Ekrem İmamoğlu ile yarışıyor. Nihat Zeybekci, Tunç Soyer ile yarışıyor. Manisa’da Cengiz Ergun, Orkun Şıktaşlı ile yarışıyor. Burada Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in yarışı söz konusu değil. Seçim bitecek, 31 Mart’ta sandıklar açılacak. Birçok ilde başkanlar değişecek ama vatandaş aynı pazardan alışveriş yapmaya, emekliler aynı muhabbete devam edecek. Türkiye’yi germenin hiç gereği yok. Bu da bir meşguliyettir. Bizim bu ülkede ekonomi konuşmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanı hacizle karşı karşıya olan esnafı, işsiz gençleri anlatmıyor. İki terör örgütünü de yaratanlar ve güçlendiren bunlardır. Yalan dolan hepsi onlarda var; bundan sonra Türkiye’de iyilikler ve güzellikler konuşulacaktır. Basın toplantımı 'Ne mutlu Türküm diyene!' diyerek bitiriyorum. Cumhurbaşkanı'ndan da bir mitingini böyle bitirmesini bekliyorum."