İYİ Parti Genel Başkan yardımcısı Yavuz Temizer, yaptığı yazılı basın açıklamasında Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Suudi Kral Selman için kullandığı Mekke ve Medine'nin koruyucusu, hizmetkarı anlamına gelen "Hadimu’l-Haremeyni Eş-Şerifeyn" sözlerini hatırlatan Temizer, "PKK’ya 20 gün önce 600 trilyonluk bağışta bulunan, Yemen’de çoluk çocuk bombalayan bu kanlı diktatörü Mekke ve Medine’nin hizmetkarı diye takdim etmek asla kabul edilemez" dedi.
Temizer'in açıklamaları şöyle:
"Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili olarak reyting yatırımı yapar gibi günler öncesinden duyuru yapan Sayın Erdoğan partisinin Salı günkü grup toplantısında çeşitli açıklamalarda bulunmuştur."
"AMERİKAN BASINI ERDOĞAN’DAN HIZLI"
"Suudi Arabistan'ın Türkiye'ye açıkça meydan okuduğu ve bir insanı katlettiği bu olayla ilgili açıklamaları incelendiğinde görülüyor ki Sayın Erdoğan sadece haftalık bir basın özeti sunumu yapmıştır. Anlattığı şeylerin tamamı günlerdir ABD basınında yazılıp çizilenlerin özetidir. Anlaşılıyor ki Sayın Erdoğan süreç boyunca elde edilen bilgileri milletimizle paylaşmak yerine öncelikle ABD medyasına iletmiştir. Nitekim, Amerikan Başkanına telefonda bilgi verdiğini de bizzat kendisi ifade etmiştir."
"PAPAZ’DAN SONRA, KONSOLOS DA UÇTU!"
"Baştan sona çelişkilerle dolu açıklamasında Erdoğan konsolosun elini kolunu sallayarak ülkeden ayrılışını önce Viyana sözleşmesine bağlamıştır. Ancak birkaç cümle sonra kendisinin de belirttiği gibi, Viyana sözleşmesinde ağır suç şüphesi durumunda konsolosların diplomatik dokunulmazlıklarının bulunmadığı açıkça belirtilmektedir.
Sürecin başından bu yana devletimizin itibarına gereken hassasiyeti göstermeyen Erdoğan’ın konuşması boyunca Suudi Kralını iltifat yağmuruna boğması ise elbette dikkatlerden kaçmamıştır."
"KATİLE, MEKKE’NİN HİZMETKARI DENEMEZ!"
"Vahhabi sapkınlığının temsilcisini döne döne Hadimül Harameynüş Şerifeyn diyerek tebcil etmesi, Erdoğan’ın Suud hayranlığının ifadesi olmaktan öte anlam taşımaz. PKK’ya 20 gün önce 600 trilyonluk bağışta bulunan, Yemen’de çoluk çocuk bombalayan bu kanlı diktatörü Mekke ve Medine’nin hizmetkarı diye takdim etmek asla kabul edilemez.
Sorumluluğunun gereğini yapıp devletin itibarını kurtarması gereken Erdoğan’ın dönüp millete sorular sorması ise ciddiyetten tamamen uzak bir yaklaşımdır. Erdoğan’ın görevi “kim bu işbirlikçi” diye soru sormak değil, o vatan hainini bulup gereğini yapmaktır. MİT sosyal medyada beğeni takibi yapmakla meşgulse, vazife enişte beye verilebilir.
Sayın Erdoğan millete sorular soracağına önce bu meseleyi neden Amerika'ya havale ettiğinin cevabını vermelidir.
Erdoğan'ın bütün bu yaşananların üstüne, cinayette suç üstü yakalanmış olan prensle telefonda görüşmesinin ise devlet aklıyla, adalet duygusuyla ve vicdanla izah edilir yanı yoktur. Türk devletinin vakarı haydutların PR çalışmalarına feda edilemez."
"ARTIK CİDDİ OLUN"
"Erdoğan Türk dış politikasını bir kredi bulma aracı gibi kullanmaktan vazgeçmelidir. İYİ PARTİ olarak Erdoğan'ı bir an önce devlet idaresinin gerektirdiği ciddiyete davet ediyoruz.
Türk Yurdu'nu haydutların hesaplaşma alanı haline getiren politikalar terkedilmeli ve devletimizin itibarına verilen hasarın giderilmesi için gerekli adımlar bir an önce atılmalıdır.
İYİ PARTİ Türk Milleti adına meselenin takipçisi olmaya devam edecektir."
