İTALYAN VİROLOG: "Korona virüs aşısı, küresel bir sahtekârlık!"
Sadece Türkiye değil, dünya yörüngesinden çıktı adeta… Türkiye, kendi ülkesinin kuruluş felsefesini tanımayan ideolojik kadroların, milli, dini veya sosyal temalar kullanarak iktidara gelmesi ve gelince de asıl yüzlerini göstermeleri gibi bir sorunla karşı karşıya.
70 yıldır, iktidara gelenler, hedeflerine ulaşmak için, yabancı istihbarat örgütlerinin kurduğu yerli görünümlü örgütlerle zaman zaman işbirliği yapıyor. Bunu da neredeyse her gün itiraf ettikleri halde, istifa etmiyorlar. Benzer bir sızma muhalefet için de söz konusu. Türkiye'nin milli-üniter yapısına karşı olduğu bilinen bazı insanlar, federal devlet anlayışına göre yeni anayasa görüşü oluşturmaya, bunu da muhalefet üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyor.
***
Bizim bu konulardaki görüşlerimiz bellidir. Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırı her türlü girişim, Türkiye'yi çözme niyetleriyle ilişkilidir. Bunu dayatan da ABD ve Avrupa Birliği'dir. PKK, YPG ve FETÖ gibi terör organizasyonları da bu ülkelerin istihbarat servislerinin ürünüdür. Tabii, 1950'li yıllardan beri, içerde bu örgütlenmelere destek verenler olmasa, bu kadar yol alamazlardı…
Bu arada, ekonomi kötüye giderken, anketlerde muhalefet biraz kıpırdayınca, iktidar kanadı, tehdit dahil her türlü hukuk dışı yola başvuruyor…
Dünyada ise milyarlarca insan, kapitalizmin sonucu olarak küresel bir adaletsizlikle eziliyor. 2000 yılından beri de insanlık, "Sars virüsüyle başlayıp, kuş gribi, domuz gribi, Mers, Ebola ve Zika virüslerinden sonra şimdi de tüm yer küreyi kasıp kavuran korona virüs tehdidiyle karşı karşıya."
***
Gazeteci-yazar Birgül Göker Perdisa, konuyla ilgili İtalyan uzmanların görüşlerini derledi. Perdisa'nın yazısı odatv'de yayınlandı ama aşılarla ilgili uzman görüşlerini, herkesin duyması gerekiyor.
Perdisa'nın yazısına göre, 1957'de ilk çocuk felci aşısını yapan viroloji uzmanı Dr. Albert Sabin'in öğrencisi olmuş, iki kez Nobel Tıp ödülüne aday gösterilmiş, aşılar üzerine önemli çalışmaları bulunan İtalyanların dünyaca ünlü viroloji uzmanı Giulio Tarro bakın neler söylüyor:
"Çocuk felci aşısını bulan Albert Sabin'in gözde öğrencisiydim. Benim, aşıların önemini küçümsemem diye bir şey söz konusu olamaz. Ancak bazı virüsler için - Covid-19 da bunlardan biri - aşı gerçekçi bir yaklaşım değil... Tüm virüsler mutasyon geçiriyor; bunların pek çoğu da bizim zararımıza mutasyonlar değil. Koronavirüs, 2002-2003 yılında ortaya çıkan SARS salgınının da sorumlusudur, ama şimdi bu virüs yok mesela, ortadan kayboldu. Aynı durumun Covid-19 için de geçerli olmaması için hiçbir sebep yok."
***
Dr. Stefano Montanari de Giulio Tarro ile aynı görüşleri savunuyor.
"Hızla mutasyona uğrayan, antikor oluşturmayan korona virüse karşı aşı hiçbir işe yaramaz. Kızamığın aşısı olur soğuk algınlığının, nezlenin aşısı olmaz. Kişi hayatı boyunca 200 kez nezleye, soğuk algınlığına yakalansa dahi vücudunda antikor oluşmaz. Bu yüzden, hızla mutasyon geçiren korona virüse karşı da aşı geliştirmek teknik olarak mümkün değil. Korona virüse karşı aşı diye tutturmaları tam bir küresel sahtekârlık. Düşünün, dünya üzerindeki 7 milyar insandan 600 milyonu aşı yapmaya zorladıkları takdirde ne muazzam paralar kazanacaklar."
Dr. Montanari, kış aylarında yapılan soğuk algınlığı aşılarının da sahtekârlık olduğunu belirtiyor ve "Korona virüse karşı yapmamız gereken, bağışıklık sistemimizi güçlendirmemizdir" diyor.
Canan Karatay, herkese doğru bilgi veriyordu ama küresel sahtekârlığa bilerek alet olanlar ona tahammül edemedi...