Cumhuriyet’in kuruluşunun üzerinden henüz 7 yıl geçmişti. Onca savaşın ardından ekonomisini kalkındırmaya çalışan Türkiye de bir yıl önce patlak veren Dünya Ekonomik Buhranından nasibini alıyordu…
Halk şikâyet etmeye başlamıştı…
Atatürk iki ay önce ülkenin demokratikleşme sürecine hız vermek amacıyla 12 Ağustos 1930''da arkadaşı Fethi Okyar''a Serbest Cumhuriyet Fırkası''nı kurdurmuştu…
Serbest Cumhuriyet Fırkası 5 Ekim 1930''da yapılan belediye seçimlerinde 22 belediye kazanmıştı. Diğer 480 belediye Cumhuriyet Halk Partisi’nindi.
Fakat yaşanan gerilimler yüzünden SCF 17 Kasım 1930''da kapatıldı…
İşte Atatürk böyle bir siyasi ve ekonomik tablo içerisinde gitmişti Tokat’a. Altıncı gidişiydi…
Aslında Tokat’ı seçişinin bir nedeni vardı; dört gün önce kapatılan SCF’nin etkileri hala kentte sürmekteydi. Şikâyetlerin çoğu o kentte gelmişti…
Atatürk, 17 Kasım 1930 Pazartesi günü saat 21.08''de Ankara’dan hareket etmiş sırasıyla, Kayseri ve Sivas uğrayıp temaslarda bulunmuştu.
Gitti her noktada halkını dinliyor, her şikâyeti not ettiriyor kimi şikâyeti anında, kimini ise Ankara’nın çözmesini emrediyordu.
21 Kasım 1930
Tokat
Atatürk, saatler 10.30''u gösterirken Tokat Belediye Meydanı''nda törenle karşılandı. Halkı selamladı, belediyeye çıktı. Öğle yemeği yenildi, kentin sorunlarıyla ilgili belediye başkanından bilgi aldı.
Bir gün sonra Turhal’a geçti, aynını yaptı…
Kazova nahiyesinde fare tahribatı nedeniyle ekinler çok zarar görmüş, tarla sahipleri ekonomik yönden büyük büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmışlardı.
Yanına bir köylü üretici yaklaştı, derdini anlatmaya başladı:
“Beyim, resmi makamlardan istenmesine rağmen hala herhangi bir kimyasal ilaç alamadık. Yeni yılda ekecek tohumlarımız da kalmamıştır.” dedi.
Dert yanan köylünün bedeni cılızdı. Kendisini Kaşları çatık ve üzüntüyle dinledi ve hemen yanındaki yaverine not aldırdı.
Hükümetten gerekli incelemelerin yapılmasını ve acilen üreticilere gerekli ilaçların ve tohumların gönderilmesini ayrıca Ziraat Bankası borçlarının yarısının ertelenmesini istedi.
Tokat’ta dinlediği şikâyetler arasında iki önemli sorun tespit etmişti. Onlardan biri fare tahribatı, diğeri ise bazı tütün üreticilerinin ellerindeki eskimiş tütünlerin inhisar idaresince (TEKEL) satın alınmasının istenmesiydi.
İkinci isteği uygun görmedi. Çünkü tütünler 1927-1928 yıllarına ait ve kullanılamayacak durumdaydı…
Atatürk’ün o gezisi Menemen Olayı nedeniyle yarıda kesildiyse de tamamlandı ve gidilen her yerdeki köylü ve üreticilerin dertleri dinlenip rapor edildi ardından da çözüme kavuşturuldu.
Kaynak Fotoğraf:
Cemal Işıksel
isteataturk.com