İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı''nca hazırlanan 20 sayfalık iddianamede Adnan Oktar Suç Örgütü''nün kuruluşu ve tarihsel gelişimi anlatıldı. Olay sırasında 9 yaşında olan müşteki S.M.''nin Emniyet Müdürlüğü''ne sunmuş olduğu ses kayıt incelemesine göre; annesi Dilek Ç.''nin kendisini Adnan Oktar''la evlenmesi için yönlendirdiği, evlenirse boğazda evinin olacağını ve lüks araçların olacağını belirterek Adnan Oktar''ın bu durumda ''Bir taş ile iki kuş vuracağını'' söylediği belirtildi.
ŞÜPHELİ ANNE: BENİ ALSA KOŞA KOŞA GİDERİM HER ŞEYİMİ BIRAKIP
Şüpheli Ç.''nin mağdur S.M.''yi kast ederek "Verdim gitti" şeklinde söylemlerde bulunduğu anlatılan ses kayıtlarında, Oktar''ın mağdurun yaşının sorun olmadığını ve evliliklerinin de normal bir evlilik olmayacağını söylediği anlatıldı. Mağdurun "Bana sorulması lazımdı" demesi üzerine şüpheli anne Dilek Ç.''nin "Valla millet hocanın peşinde, hoca senin peşinde, daha ne istiyorsun? Beni alsa koşa koşa giderim, her şeyimi bırakıp" dediği belirtilen ses kayıtlarında, Adnan Oktar''ın mağdur için ''Sultanım'' diye bahsettiği de ifade edildi.
OKTAR''IN KENDİSİNE TACİZDE BULUNURKEN ANNESİ YANINDAYMIŞ
Mağdur çocuk S.M.''nin ifadelerine de yer verilen iddianamede, İsviçre''de yaşadıkları sırada 8 yaşındayken annesinin kendisi adına sosyal medya hesabı açtığını, kendisinin makyajlı ve bikinili fotoğraflarını bu hesapta paylaştığını ve Adnan Oktar grubunda yer alan kişileri eklediğini söylediği kaydedildi. Örgüt mensubu olan kişilerin annesiyle iletişime geçtiğini ve Adnan Oktar''ın kendisiyle görüşmek istediğini kaydeden mağdur çocuk S.M. 9 yaşındayken bir gece saat 02.00''da annesinin kendisini uyandırdığını, makyaj yaptığını ve dekolteli elbise giydirerek Adnan Oktar''ın yanına götürdüğünü söylediği ifade edildi. Adnan Oktar''ın kendisine tacizde bulunduğu sırada annesinin de yanında olduğunu söyleyen S.M., kendisine 13 buçuk yaşından sonra bu evde kalacağının söylendiğini belirtti.
OKTAR''I İSTEMEYEN KIZINI TUVALETE KAPATARAK DÖVDÜ
Adnan Oktar''ın kendisine dekolteli kıyafetler aldığını, bunları giymesini istediğini söylediğini kaydeden mağdur çocuk, İsviçre''ye geri döndüklerinde annesinin Adnan Oktar hayranlarına "Benim kızım Mehdi Adnan Oktar''la evlenecek" şeklinde konuştuğunu söyledi. Oktar''ın yanına gitmek istemediğini annesine söylediğinde şüpheli Dilek Ç.''nin kendisini tuvalete kaparak dövdüğünü vurgulayan mağdur çocuk, bu sebeple korktuğunu ve kendisinden istenileni yapmak zorunda olduğunu ifade etti. Babasının yanına gitmeden yaşadıklarını ses kaydına aldığını söyleyen mağdur çocuk, ses kayıtlarını babasına dinlettirdiğini, velayetini babasının aldığını söyledi. Devletin kendisini koruduğunu ve annesinin kendisine yaklaşmasını söylediğini kaydeden mağdur çocuk, ifadesinde "Beni Adnan Oktar''a pazarlayan öz annem Dilek Ç.''den davacı ve şikâyetçi değilim, çünkü her ne olursa olsun o benim annem. Adnan Oktar isimli şahıstan beni yanına zorla getirttiği, cinsel tacizde bulunduğu için davacı ve şikayetçiyim" dedi.
ŞÜPHELİ ANNE SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ BABA ŞİKAYETÇİ OLDU
Şüphelinin ifadesine de yer verilen iddianamede şüphelinin ses kayıtlarını ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini kaydettiği hatırlatıldı. Mağdur çocuğun babası S.M''nin şikayetçi olduğu vurgulandı.
26 YIL 6 AYA KADAR HAPSİ İSTENDİ
İddianamenin değerlendirme kısmında ise Adnan Oktar''ın 9 yaşındaki mağdur çocuğu 10 kere gördüğü ve tacizde bulunduğu belirtildi. Şüpheli Dilek Ç.''nin Adnan Oktar''a "Aşkım, bir tanem" şeklinde hitap etmediği zaman dövdüğü ve kızı olan mağduru örgüte kazandırmaya çalıştığı belirtildi.
İddianamede şüpheli Dilek Ç.''nin "Kan hısımlığı ilişkisi içinde bulunan çocuğun cinsel istismarı" ve "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" suçlarından toplamda 14 yıldan 26 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
Tutuklu şüpheli önümüzdeki günlerde iddianameyi kabul eden İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi''nde hakim karşısına çıkacak.
MAĞDUR ÇOCUK KONUŞTU
DHA''ya konuşan ve şu an 18 yaşında olan mağdur S.M. ise Adnan Oktar''ın çok kez cinsel ve sözel tacizine maruz kaldığını belirterek "Bunların hepsini ses kaydına aldım, mahkemeye sundum. Çünkü ben anlattığımda kimsenin bana inanacağını, o yaştaki bir kız çocuğuna inanacaklarını düşünmüyordum" diyerek kendisine yapılan tacizin ses kayıtlarında mevcut olduğunu söyledi.
Mağdur S.M. "Ben şu an sadece buna ''dur'' denilmesini istiyorum. Daha fazla bunun hiçbir kız çocuğuna yaşatılmasını istemiyorum. Bunu yaşayan kız çocuklarının da kendilerinden utanmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bizim bir suçumuz yoktu. Küçük kız çocuğuydum 9 yaşında ne olduğunun farkında değildim, nasıl olduğunun hiçbir şeyin farkında değildim. Fakat bir şekilde çok şükür kurtuldum. Bu yüzden de 2015''te ifade vermek istedim yeniden dava sürecinde" şeklinde konuştu.
Şikayetçi olmasının ardından örgüt üyelerinin kendisine internette açılan hesaplar üzerinden saldırdığını ve iftiralar atıldığını belirten S.M. "9 yaşındaki bir kız çocuğu nasıl 60 yaşındaki bir adam tarafından tacize uğranılmak ister?" dedi.
ŞİKAYETİNİ GERİ ÇEKMESİ İÇİN ÖRGÜT MENSUPLARINCA TEHDİT EDİLDİĞİNİ İDDİA ETTİ
Örgüt üyelerinin kendisini ve babasını tehdit ettiğini kaydeden S.M. "Çok yoruldum ve devletimizin gerçekten bunun için bir şey yapmasını istiyorum. Çünkü benim gibi birçok insan var ve birçok insan bu adamların yaptığının altında kalıyor. Sırf bu yüzden çünkü kendileri üste çıkıyorlar bir şekilde. Adımıza hesaplar açıp olmayan şeyler yazıyorlar" ifadelerini kullandı.
Öz annesinin kendisinin küçüklük fotoğraflarını örgüte verdiğini vurgulayan S.M. sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Ben yaşayamıyorum, ben numaramı kullanamıyorum, ben birine ismimi verirken korkarak yaşıyorum. Birisi bulur görür bir şey olur. Beni yine bulurlar rahatsız ederler diye. Çünkü ben gerçekten tehditlerden çok yoruldum artık. Ben normal bir şekilde yaşamak istiyorum. 18 yaşındaki bir kızın yaşadığı gibi hayatıma devam etmek istiyordum. O yüzden rica ediyorum lütfen bunlara ''Bir dur'' deyin artık. Bunlar devam etmesin. Biz yaşadığımızdan utanmayalım bunu yapanlar utansın. Cezasının olması gerek. Hiçbir şekilde bunun devam etmemesi gerektiğini düşünüyorum."