Geçinmek için böbreğini satmak isteyenlerin sayısı organ bağışçılarını geçti

Geçinmek için böbreğini satmak isteyenlerin sayısı organ bağışçılarını geçti

Türkiye’de böbreğini satmak isteyenlerin arttığını söyleyen Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, yasa dışı yollardan böbreğini satmak isteyenlerden bazılarının kendilerini aradığını söyledi.

Ekonomik sorunlar nedeniyle Türkiye’de böbreğini satmak isteyenlerin sayısında da önemli artış olduğu, yasa dışı yollardan böbreğini satmak isteyenlerden bazılarının Türk Böbrek Vakfı’na başvurduğu ortaya çıktı.

Konuya ilgili ANKA Haber Ajansı’na konuşan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, telefonla arayan kişilerin vakfın yöneticileri tarafından bilgilendirilerek bu kararlarından vazgeçirilmeye çalışıldığını vurguladı.

Erk, şunları söyledi: 

"Ülkemizde de ne yazık ki organlarını satmak isteyenlerin sayısı, organlarını bağışlayanların oldukça üstüne çıkmış durumda. Günde ortalama 15-20 civarında, böbrek satışı için talep geliyor. Eskiden bu rakamlar günde 5 civarındaydı. Bunu yıla göre hesapladığımızda 7 bin 200 civarında bir rakam çıkıyor ki bu oldukça büyük bir rakam” dedi.  

Ülkedeki ekonomik kriz ve artan enflasyonla birlikte yoksulluk da geniş kitlelere yayılmaya devam ediyor. Yaşadıkları maddi sorunlara karşı yurttaşlar da çeşitli yollarla hayatta kalmaya çalışıyor. 

“YÜZ BİNLERCE KİŞİ VAR"

Şimdi organ bağışının sayısının azalması, pandemiyle ilintili. Daha pandemi tam bitmiş değil. Dolayısıyla böbrek nakli başta olmak üzere bütün nakillerle ilgili olarak gerekli tetkikleri yaptırmak için gelmeleri lazım hastanelere.

Tedirginlik var, onun için pek gelmediler. Rakamlar düştü. Şimdi yavaş yavaş, 2019 yılındaki pandemi öncesi koşullara gelmek üzereyiz. Gerekçenin bir tanesi bu. Bağış yapmak isteyenlerin haricinde, satmak isteyenlerle ilgili bir durum var. Sadece ülkemizde değil, yurt dışında da resesyon, durgunluk, ekonomik nedenlerle organlarını satmak isteyen on binlerce, yüz binlerce kişi var.  

BAĞIŞLAYANLARIN OLDUKÇA ÜSTÜNE ÇIKMIŞ DURUMDA

Ülkemizde ne yazık ki organlarını satmak isteyenlerin sayısı, organlarını bağışlayanların oldukça üstüne çıkmış durumda. Gerek yurt içinden gerekse yurt dışından devamlı talepler geliyor. Aracılık isteniyor. Bunlar, günde 15 ile 20 arasında değişiyor. Eskiden bu rakamlar günde 5 civarındaydı. Bunu yıla göre hesapladığımızda 7 bin 200 civarında bir rakam çıkıyor ki bu oldukça büyük bir rakam.   

YARISI SOSYAL MEDYADAN, YARISI TELEFONLA GELİYOR

Hem yurt dışından hem yurt içinden. Tabii yurt içinden özellikle günde 10-15 civarında ortalama talep geliyor. Bunların yüzde 50’si sosyal medya üzerinden, diğer yarısı ise telefonla geliyor. Tabii bir de haber ajansımız üzerinden geliyor.

Şu anda hakikaten bir yoğunluk yaşıyoruz. Hepsi soruyor, ‘Biz biliyoruz bu işin ticaretinin yasak olduğunu ama yine de ihtiyacımız var. Bir arkadaşımın böyle bir ihtiyacı var. Acaba ben verebilir miyim’ diyerek devreye giriyorlar.

Sonra, hatta şu anda daha yeni öğrendim, diyorlarmış ki telefonu açan bizim arkadaşlarımıza, ‘Niçin satışı yasak?’ O zaman da arkadaşlarımızın bazen sabırları kalmıyor, ‘Meclis’e, parlamentoya sorun’ demeye getiriyorlarmış. Yani böyle bir durum var. 

26 BİN VATANDAŞ ŞU ANDA ORGAN NAKLİ İÇİN BEKLİYOR

Onun için ne yapmak lazım? Mümkün olduğu kadar halkı bilinçlendirmek lazım. Pandemi öncesi koşullara gelmek lazım. Senede yaklaşık 4 bine yakın böbrek nakli yapmak lazım. 26 bin vatandaş şu anda organ nakli için sırada bekliyor.

Bunun büyük bir çoğunluğu, 22 bin 500-23 bin, böbrek nakli için sırada ancak diyalize giren, burada gördüğünüz hastaların toplam sayısı 62-63 bin. Bunların hepsi olamıyor ama yaklaşık üçte biri, şu röportajı yaptığımız anda böbrek nakli için sırada bekliyorlar. Onun için elimizden geldiği kadar organ bağışı, organ bağışı, organ bağışı…

Bu konuda ne kadar çok konuyu dillendirsek; bunun çok iyi bir sevap olduğunu, Kur’an’da yeri olduğunu, ilgili hadis olduğunu hep anlatmak lazım. Yetmiyor, müftülüklerle çalışıyoruz. Cuma hutbelerinde bunun devamlı işlenmesini dile getiriyoruz. Sağ olsunlar, onlar da bizi kırmıyorlar. Devletimiz de bakanlıklarımız da bu konuda yardımcı oluyor. İnşallah daha iyi günleri göreceğiz. 

DEVAMLI HALKI BİLİNÇLENDİRMEK LAZIM

Organ bağışı konusunda 2019 yılına göre aynı rakamlara gelmek üzereyiz. Pandemide, 2020’de, 2021’de kötü yıllar, kötü rakamlar vardı. Yüzde 40 civarında düşme oldu. Şimdi yavaş yavaş aynı rakamlara geliyor ama bunun tam açığa kavuşması için pandemin kesinlikle bitmesi lazım. Şimdi yeni mutant var. Onunla ilgili soru işaretleri var. Aşılarla ilgili bazı tedirginlikler var. Dolayısıyla devamlı halkı bilinçlendirmek lazım. Bu konuda sizin gibi değerli ajanslara büyük iş düşüyor. 

ORGAN NAKLİ TİCARETİ VE MAFYASI VAR

 Şimdi, organ nakli ticareti ve mafyası var. Bu işin suistimali yapılıyor. Dolayısıyla bunu çözebilen bazı ülkeler var. Mesela İran Modeli diyoruz. İran, tamamen bu işi devlet olarak kendisi üstlenmiş. Alıcı-verici arasındaki tek aracı devlet.

Dolayısıyla onu o şekilde halletmiş. Mesela İspanyol Modeli. İspanyol Modeli''nde organ nakli koordinatörleri var. Yani tek meslekleri, bu organ nakli koordinatörü. Biz de kifayetli miktarda organ nakli koordinatörü var ama ikincil meslek olarak bu işi yapıyorlar. Ne yapmak lazım?

Bu işin tam manasıyla birincil meslek olarak açıklanması lazım. Bir İspanyol Modeli''nde olduğu gibi, bir yani temel maaş almaları lazım ve çıkarttıkları, çıkarabildikleri, üretebildikleri her organ için de ayrıca bir liyakat primi almaları lazım.

Türkiye henüz bu konumda değil ama bir Belçika Modeli var. Onun üzerine çalışılıyor. Belçika Modeli''nde ise şöyle deniliyor; eğer sağlığında, noter vasıtasıyla iki şahit huzurunda vasiyetini yapmışsa bu vasiyet artık yerine gelmeli. 

ONAY AŞAMASINDA PROBLEM YAŞIYORUZ

Bizde, beyin ölümü sonrası kadavradan nakil yapılıyor. Bu kadavradan nakilde mutlaka kişinin en yakınları tarafından onay gerekiyor. Bu olayın da ne yazık ki zaten yüzde 20’si veriliyor. O rakam çok önemli. Pandemide bir de en önemli problemi onay aşamasında yaşadık. Yüzde 22 onay veriliyordu, şimdi bu sayı yüzde 12’lere düştü. Bu kötü bir şey. Tekrar yine yüzde 20’lere, 30’lara çıkarmamız lazım. 

ARAYANLARIN ÇOĞU ORGANINI SATIP YAŞAMINI SÜRDÜRMEK, İHTİYACINI KARŞILAMAK İÇİN YAPIYOR

Organ satışı için hep bizi deniyorlar. Hakikaten ciddi ihtiyaç var. Mesela çocuğunun ciddi bir hastalığı var. Bunun için para gerekli. Bunun için de paraya ihtiyacı var.

Ana, baba yalvarıyor telefonda, ‘Bana bir imkan tanıyın’ diye. Bu işin istisnası yok ama çoğunluk, ne yazık ki tamamen bu işi ticaret için, yani organını satıp karşıdan para almak istiyor. O parayla az önce bahsettiğim gibi çocuğunun tedavisi, bir ihtiyacı için değil, yaşamını sürdürebilmek, ihtiyaçlarını karşılamak için yapıyor.

Birçoğu ne yazık ki böyle. Halbuki ne olması lazım? Hakiki ihtiyaç sahibi olanlar, bir mekanizma tarafından denetlenmeli. Bir etütten, kuruldan geçmeli. O zaman belki bir imkan yaratabilir ama bunların hepsi suistimale açık konular. Onun için şimdilik karşı duruyoruz. Biz de Türk Böbrek Vakfı olarak, bu işin ticaretinin yasak olduğunu ve kesinlikle kabul edilemez olduğunu vurgulamak istiyoruz.” 

İlgili Haberler