İngiltere’nin “Radikal İslam” politikası ve David Cameron...

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Filistin gösterilerine izin veren Londra polisini “taraf tutmakla” suçlayan İçişleri Bakanı Suella Braverman'ı görevden aldı. Braverman'ın yerine Dışişleri Bakanı James Cleverly, Cleverly'nin yerine eski Başbakan David Cameron atandı.

Bu atama üzerine 2010 yılında Başbakan olarak göreve başladıktan sonra ilk ziyaretlerinden birini Türkiye’ye yapan Cameron’un, Ankara'daki konuşmasında Tel Aviv yönetimini eleştirmesi ve Gazze’yi 'esir kampı' olarak nitelendirmesi, İngiliz medyasında öne çıkarıldı...

Cameron, "İsrail’in Gazze’ye saldırıları kabul edilemez. Gazze'de fiilen dev bir açık hapishane varken Ortadoğu barış sürecini çözemeyeceğimizi herkes biliyor. Gazze'nin bir esir kampı olarak kalmasına izin verilemez ve verilmemelidir." demişti...

***

Bu haberler, Türk medyasında da iyimser bakışla kullanıldı ama Cameron’un İslam dünyasına nasıl baktığı 2015 yılındaki açıklamaları ile bellidir.

David Cameron, 2015’te “Radikal İslamcı tehditlerle mücadele için beş yıllık yeni bir plan” yaptıklarını açıklamıştı.

Cameron IŞİD gibi örgütlere katılmak isteyen gençlere, “Siz hareketin değerli bir üyesi olmayacaksınız. Harpte harcanan bir asker olacaksınız. Erkekseniz beyninizi yıkayacaklar, vücudunuza bomba sarıp patlatacaklar. Kızsanız, sizi köle gibi kullanıp, taciz edecekler” demişti ama zaten IŞİD’in CIA tarafından kuruluşunun bir hedefi de dünyanın dört bir tarafındaki radikal Müslüman gençleri bölgeye toplayıp burada harcamaktı!

Cameron’un açıklamasını o zaman, “IŞİD’i kullanmaya en az beş yıl daha devam edecekleri anlaşılıyor” diye yorumlamıştım.

***

Rusya’ya sığınan Amerikalı ajan Snowden ise IŞID’in arkasında Müslümanları birbirine kırdırmak hedefiyle ABD, İngiltere ve İsrail istihbaratı olduğunu söylemiş, IŞİD lideri Bağdadi’yi de MOSSAD’ın eğittiğini bildirmişti.

IŞİD, Irak’ta ilk iş olarak Musul, Telafer ve Tuzhurmatı’yı işgal ederek Türkmenleri bölgeden tasfiye etmişti. IŞİD, Barzani’ye Kerkük’ü işgal etmesi için İsrail’e de Gazze’yi bombalayıp iki bin kişiyi öldürmesi için fırsat tanımıştı.

IŞİD, son PYD/YPG’nin de Türkmenlerden boşalttığı alanlara yerleşmesi için zemin oluşturdu! Görevlerinden biri buydu.

David Cameron, 2014 yılında da IŞİD örgütünün amacına ulaşması halinde dünyanın “Akdeniz’in sınırlarına kadar gelmiş bir terörist devletle” karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunmuştu. Cameron’un, bu sözlerini de, “Cameron, IŞİD’e verdikleri görevin, ilk hedefini itiraf etmiş oluyor: Büyük Kürdistan kurmak için coğrafyayı hazırlamak!” diye yorumlamıştım. Çünkü IŞİD’in kuruluşundan sonra eleman temini konusunda destek veren İngiltere idi ve o sırada Başbakan Cameron idi...

***

İngiltere bu... Dışişleri Bakanı değişti diye dış politikası da değişecek değil... Hele hele “Radikal İslamcı tehditlerle mücadele için beş yıllık bir plan” hazırlamış olan Cameron, Hamas’a farklı gözle bakacak değil... Gerçi Hamas’ın kuruluşunda da aynı ülkeler var ABD, İngiltere ve İsrail...

Sonuçta Hamas, İsrail’in Gazze’yi işgal etmesine ve ABD ile İngiltere’nin Doğu Akdeniz’e uçak gemilerini göndermesine hizmet etmiş oldu. Satranç mantığıyla düşünülürse sonuçta kimin mat olacağı belli bir harekettir bu...

Yazarın Diğer Yazıları