Konuya ilişkin açıklama yapan Özçelik şunları kaydetti:
"Bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı da olarak; ülkemde yaşanan bunca olumsuzluk varken ve nedenleri orta yerde dururken; demokratik bir ülkenin olmazsa olmazı; yasama-yürütme-yargı erkleri anlamsız bir hal almış, tek elden-tek kişi tarafından kontrol ediliyorken, ödül veren Demirören Medya Grubu’nun da dahil olduğu, medya tekelleşmiş, taraflı ve bağımlı, iktidarın sesi olmuş, kamu bankalarından alınan haksız kredilerle el değiştirmişken, asli görevi olan kamuyararına habercilik ilkesini yerine getirmiyor, medya patronları ihale peşinde koşuyorken; açlık, yoksulluk, işsizlik bunca yaygınlaştırılmış ve normalleştirilmişken; çocuk tacizleri, kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet günbegün artıyorken; kadın haklarını ve kadın yaşamını güvence altına alan Uluslararası İstanbul Sözleşmesi keyfi bir şekilde ve tek taraflı, bir gecede ve kendi iç hukukuna bile aykırı şekilde sonlandırılıyorken; siyasetçiler, akademisyenler, sanatçılar, gazeteciler, aydınlar keyfi ve hukuka aykırı bir şekilde tutsak ediliyorken böyle bir ödülü kabul etmem; siyasi, ahlaki ve vicdani olarak beni rahatsız edecektir."
Özçelik, "Ödül veren medya grubunun niteliği, yayın politikaları ve diğer tüm nedenlerle böyle bir ödülü kabul etmediğimi tüm kamuoyuyla paylaşmak isterim." ifadelerini kullanırken "İngiltere’de yaşayan bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak benim için en büyük ödül; idealize ettiğimiz, herkes ve her kesim için demokratik, adil, laik, çağdaş ve sosyal bir hukuk devletinin topraklarımızda da hakim kılınmasıdır." dedi.