İmamoğlu, kentteki temasları kapsamında Tunç Soyer'le birlikte ilk olarak Bayraklı ilçesindeki itfaiye amirliğinde incelemede bulundu, çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Ardından Aşık Veysel Rekreasyon Alanı'nda kurulan çadır kenti ziyaret eden İmamoğlu ve Soyer, burada depremzedelerle sohbet etti, sorunlarını dinledi.
Ekrem İmamoğlu, daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara ise acil şifalar diledi.
Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleşmek ve bu sorunu çözmek zorunda olduğunu aktaran İmamoğlu, şunları söyledi:
"İzmir depremini, Kovid-19 ile mücadele sırasında hastanede yaşadım diyebilirim. Hissettim, her an takip ettim. Elimizden ne geliyorsa katkı sunma konusunda seferber olduk. Bu bizim sorumluluğumuz, bu sorumluluğu da yerine getirme noktasında aynı şekilde gayret göstereceğiz. Burada müthiş bir dayanışma görülüyor. Gerçekten büyükşehir belediyesi, bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar, gönüllüler burada. Böylesi üstün dayanışmayı görmek aslında gelecek adına ne kadar umutlu olmamız gerektiğinin bir göstergesi. Bu süreci iyi organize eden kıymetli Tunç başkanımıza ve bütün heyetine de teşekkür ediyorum. İyi bir koordinasyon olmazsa katkı ve yardımın da bir anlamı olamıyor o bakımdan bunlar değerli."
"DEPREMLERE KARŞI ÖNLEM ALINMALI"
Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un en önemli sorunlarından birinin de deprem olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Deprem doğanın bir gerçeği ama insanı öldüren deprem değil, insanın kendi eliyle yaptığı yapılar. Biz afet öncesi ve sonrası diye iki aşamayı konuşuyoruz. Dayanışma, kurumların senkronize olmasında deneyimliyiz ve bu yaraları sarabiliyoruz. Ama giden geri gelmiyor. Canları kaybediyoruz, insanlarımız ölüyor, mal kaybı yaşıyoruz. Hani geçenlerde konusu geçti aynı fikirdeyim, İstanbul depremi, büyük deprem Türkiye'nin bağımsızlık sorunudur. Hem can, hem mal kaybı hem motivasyon kaybı açısından. O zaman bizim afet öncesini, afet sonrasından çok daha fazla ele almalı ve çözüm bulmalıyız. Tabiri caizse depreme dair seferberlik duygusuyla bu konuya sarılmalı, her konusuna çözüm üretmeliyiz. Şunu söyleyeyim, bu işler çok dağınık olmamalı, yerelden yönetilmeli. Yerelde sıkı bir sistem oluşturulmalı. Bütünlükçü bir kavramla depremin bir konsey şeklinde ele alındığı bir sistem oluşturulmalı. İçinde de herkes olmalı."
Tunç Soyer ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin tüm kurumsal kapasitesiyle depremin ilk anından itibaren yanlarında olduğunu, verdikleri destek için minnettar olduklarını kaydetti.
YARALI VATANDAŞLARI ZİYARET ETTİ
İmamoğlu daha sonra CHP İzmir Milletvekili Sevda Erden Kılıç, İl Başkanı Deniz Yücel ve Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ile Ege Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören yaralıları ziyaret etti.
Ziyaretin ardından gazetecilere açıklamada bulunan İmamoğlu, "Enkaz altından çıkan çocuklarımızla aslında biz umut tazeliyoruz. Çünkü onların çok şey başaracağını, hissediyoruz. Bir afette kimsenin burnunun kanamadığı bir ülke var etmeliyiz. Şehirlerimizi hızlıca bu anlamda kimsenin burnunun kanamayacağı bir şekle getirmeliyiz. Ben açıkcası bu ziyaretten bu sorumluluğu ve duyguyu aldım öyle ayrılıyorum. Çocukların durumları ve sağlıkları çok iyi" dedi.