Uzman psikolog Özlem Adakul mutluluğu yakalamanın formüllerini verdi. İkili ilişkilerde saygınlığın önemine vurgu yapan Adakul, “Burada kritik nokta şu ki, konuşmalarda sürekli sadece bir taraf kaybettiğini hissetmemelidir. Hayatımızdaki kişiye hak ettiği değeri vermezsek kaybettikten sonra nerede hata yaptığımızı düşünüp dururuz. Bu duyguyla yüzleşmekten korkar, kaçarız.Yüzleşmek, duygusal gelişimini tamamlayamamış bireyler için daha da zor olur” diye konuştu.
ERKEK VE KADININ BEYNİ FARKLI MI
Kadın ile erkek beyninin farklı çalıştığını duygularının da birbirine benzemediğinin altını çizen belirten Adakul, şunları aktardı:
“Aşkın sadece erotik duygulardan ibaret olduğunu düşünerek romantik duygularımızı da kaybettik. Kadınlar ruhsal anlamda, hisleri daha kuvvetli, şefkatli ve özverilidir, erkeklerin de daha vicdanlı daha empati sahibi olmaları için beyinlerinin farklı çalışması engel değildir. Kadın, babayı figür alır ve figür, doğru rehberlik ederse kadın doğruyu seçer ve bu zincirleme giden bir örüntü haline gelir. Annesinden beklediği sevgiyi ve şefkati görmeyen, etrafındaki anne figürüyle, yaşadığı anne figürü örtüşmeyen, kendisinin var olmasına izin vermeyen bir erkek çocuk da büyüdüğünde kadına ruhsal ve fiziksel şiddete yatkınlık gösterir.
Kadın sinirliyken konuşmak istiyor ve dolayısıyla erkek susup başka şeylerle ilgilendiğinde kadın daha da öfkeleniyor.
Erkek zamana bırakıp konuşmadığında daha iyi bir çözüm olacağını düşündüğü için bunu yapıyor. Bu nedenle her iki tarafın birbirlerinin iletişim dilini iyi bilmeleri gerekiyor. Burada kritik nokta şu ki; konuşmalarda hep sadece bir taraf kaybettiğini hissetmemeli. Kadın konuşuyorsa, o adamı hala seviyordur, aslında ümidi vardır, o nedenle konuşuyor, çabalıyordur. O güne kadar tartışan, kavga eden kadın eğer susmuşsa işte bundan korkun çünkü o kadın artık gidiyordur. Erkeklerin anlayamadığı püf nokta da aslında budur. Kadınlar ilişkileri için savaşmayı bıraktıklarında sessizce ve susarak gider.”
DHA