İddianamenin okunması bitti sıra savunmada

İddianamenin okunması bitti sıra savunmada

İddianamenin okunması bitti sıra savunmada

Muhsin KÜÇÜK Salim YAVAŞOĞLU SİLİVRİ’DEN BİLDİRİYOR

Silivri’de devam eden Ümraniye davasında 2455 sayfalık iddianamenin okunması, dün tamamlandı.Davanın bundan sonraki seyrinde, söz sırası savunmanın olacak.  Bu arada cezaevi önünde toplanan bir grup, gazeteci yazar Tuncay Özkan’ı desteklemek için gösteri yaptı.



Aslanların önüne atılan gladyatörler gibiyiz

Ümraniye davasının dünkü duruşmasında iddianamenin okunması tamamlandı. Salonda zaman zaman tansiyon yükseldi. Tutuklu sanıklardan Kemal Kerinçsiz, mahkemenin kısıtlamalarını eleştirdi


Ümraniye Davası’nın 11. duruşması dün görüldü. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki duruşmada iddianamenin okunması işlemi son buldu. Savcılar 2112’nci sayfadan başladıkları iddianameyi akşam sonlandırdı. Mahkeme heyeti daha sonra savcıların, sanıkların ve avukatlarının taleplerini dinledi.İlk olarak söz alan tutuklu sanıklardan Kemal Kerinçsiz, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılarını sert bir dille eleştirdi. Mahkemenin sadece bu davaya bakacak olmasından dolayı dışa karşı bağımsızlık niteliğini yitirdiğini de öne süren Kerinçsiz şunları söyledi:  “Mahkemeniz, idari bir kararla sadece bu davaya bakmakla görevlendirildi. Bu durum Anayasa’ya aykırıdır. Anayasa’nın tabi hakim usullerine uymadığı için bu mahkemeyi kabul etmiyorum. Bu mahkemenin şahsımı yargılama yetkisi yoktur.”

Sınırlamaları eleştirdi

Yargılamanın cezaevinde oluşunu ve sanık avukatlarının 3’le sınırlandırılmasını da eleştiren Kerinçsiz, “Özel mülk salonunda yapılması şartları olağanüstü hale getirmiştir. Avukatlara, sanıklara, basına kısıtlama uygulanması, yargılamanın şehir dışına alınması CMK’nın 141. maddesine aykırıdır. Ergenekon sanıklarını tehlikeli göstermek için yargılama cezaevinde yapılmaktadır. Sanıklara Roma döneminde arslanların önüne atılmış silahsız gladyatörler gibi bakılması olağanüstülüğün bir göstergesidir. Sanıklar, halka Amazon ormanlarından yakalanmış vahşi hayvanlar gibi gösterilmektedir” diye konuştu. Mahkeme heyeti Kerinçsiz’in taleplerini reddetti. Bu arada, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, savcılar hakkında ağır suçlamalarda bulunan Kerinçsiz hakkında gerekli yasal işlemin yapılması için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasını istedi. Talep kabul edildi.


Dışarıda yine eylem vardı
Bizkaçkişiyiz Platformu üyesi bir grup, Ümraniye davası tutuklu sanıklarından gazeteci Tuncay Özkan’a destek vermek için, duruşmanın yapıldığı Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde gösteri yaptı. “Vatan, namus, ahde vefa için
omuz omuza” yazılı bir pankart açan grup, “Tuncay Özkan çıkacak, yine yazacak” şeklinde sloganlar attı. Geniş güvenlik önlemleri alan jandarma, kendilerine ayrılan bölümde protesto gösterisinde bulunan gruba müdahale etmedi.

 


Tuncay Güney’in ifadeleri istendi
Mahkeme, Ümraniye davasının sözde kara kutusu haham Tuncay Güney’in polise verdiği ifadelerin tamamını istedi

Ümraniye davasına bakan mahkeme heyeti, verdiği ifadeyle soruşturmanın başlamasına neden olan haham Tuncay Güney’in ifadelerinin tamamının polisten istenmesine karar verdi. NTV’nin haberine göre sanıklar, bu ifadelerde adı geçen Star Gazetesi ve Kanal 24’ün sahibi işadamı Ethem Sancak ile bazı kişilerin  savcılarca korunduğunu öne sürüyor. Ümraniye soruşturmasını yürüten cumhuriyet savcıları Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel’in 24 Nisan 2008’de “tanık” sıfatıyla ifadesini aldıkları Ethem Sancak’a askeri ihalelere ilişkin sorular sorduğu ortaya çıktı ancak bu bölümler iddianameye konulmadı. Ethem Sancak’ın TSK dahil devletin hiçbir ihalesine girmediğini, mali işler müdürlüğünü yapan Belma Sabuncu’nun o dönem için askeri ihaleler için teklif istemiş ya da devlete daha ucuz ilaç alımı için görüş sormuş olabileceğini söylediği belirtiliyor.

Ulusal lobi faaliyetleri

Sancak, savcıların ulusal lobi faaliyetleri sorusu üzerine de “Ulusal lobi faaliyetlerini için uygun görülen işadamlarından 50 milyardan az olmamak kaydıyla bağışta bulunmaları kararlaştırılmıştır şeklindeki yazıyı hatırlamıyorum” diyor. Eskiden İşçi Partisi üyesi olduğunu ve eşinin de bir dönem Doğu Perinçek’in avukatlığını yaptığını anlatan Ethem Sancak, 1992 yılından beri Perinçek ile görüşmediğini, Tuncay Güney ve Veli Küçük’ü hiç tanımadığını belirtiyor. Ümraniye davası sanıklarından Adnan Akfırat, Tuncay Güney’in Ethem Sancak ile 1999 ve 2000 yılında askeri ihaleler nedeniyle iki kez buluştuğunu söylemişti.


Ergül: Haham MİT adına mı çalışıyor?
Duruşmada söz alan tutuklu sanık tutuklu sanıklardan Vedat Yenerer’in avukatı Vural Ergül ise “MİT’in soruşturma dosyasına Tuncay Güney ile gönderdiği yazılarda, “Tuncay Güney İpek” isim ve soyadını kullanmıştır” dedi. MİT’in Tuncay Güney’in soyadını “İpek” olarak yazışının hata olmadığını öne süren Ergül, “Güney’in MİT’te haber elemanı olarak çalışıp çalışmadığını öğrenmek istiyorum” diye sordu. Ergül, “Ben, Güney’in halen Emekli Sandığı’ndan aylık aldığını iddia ediyorum” dedi. Tuncay Güney’in aldığı aylığın niçin verildiğinin öğrenilmesini isteyen Ergül, “Çünkü, Tuncay Güney kanunen yaşı itibari ile yetim aylığı alamaz. Aldığı aylık MİT’ten emekliliğine ilişkin mi veya neye ilişkin? Çünkü yaşı itibari ile de emekli olması düşünülemiyor” diye konuştu. Mahkeme heyeti ise Tuncay Güney’e ait vukuatlı aile tablosunun istenmesine karar verdi.