İYİ Parti’nin “Kredi ve kredi kartı borcu nedeniyle haklarında icra işlemi yapılan vatandaşların sorunlarının tespit edilerek alınması gereken önlemlerin belirlenmesi” amacıyla verdiği Meclis araştırma önergesinin TBMM Genel Kurulu’nda bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, “Herhalde yoksul sayısını artırmakla övünen ülke olarak tarihe geçeceksiniz. Yoksul ülkeler sıralamasında 101’inci sıradayız. Ürettiğimiz gayri safi milli hasılanın yüzde 80’inini yüzde 20 paylaşıyor, yüzde 20’yi de yüzde 80’ni paylaşıyor” dedi.
Önergenin gerekçesini açıklayan İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar şunları söyledi:
“KREDİ KARTI BORÇLARI 4 MİLYON 130 BİN ADEDE ÇIKTI”
“Son dönemde özellikle kredi kartı borçları rakamsal olarak 4 milyon 130 bin adede çıktı. 24 milyon da kredi kartlarından dolayı açılmış dosya var. Aynı şekilde ödenen toplam rakam yüzde 83 artarak 215 milyardan 429 milyara çıktı. Açlık sınırının 9 bin 425 liraya ulaştığı bugün asgari ücret 8 bin 500 lira. 2002’de iktidara geldiğinizde 2,2 milyon kişi sosyal güvenlik kurumlarından geçiniyor. Her aile 4 kişi olsa 8 milyon kişi sosyal güvenlik kurumlarından geçiniyor. Bugün 6,3 milyon diyorsunuz. Bunu dörtle çarptığınız zaman 24 milyon kişi bugün sosyal güvenlik kurumlarından geçiniyor. ‘Eğer Millet İttifakı yarın seçimi kazanırsa bu sosyal yardımların tamamı kesilir’ diye tehdit ediyorsunuz.
Milletinin 3 kat fakirleşmesini bir icraat olarak anlatıyorsunuz. ‘Bu sene 100 milyarın üzerinde sosyal güvenlik harcamalarına rakam ayırdık’ diyorsunuz. Herhalde yoksul sayısını artırmakla övünen ülke olarak tarihe geçeceksiniz. Yoksul ülkeler sıralamasında 101’inci sıradayız. Ürettiğimiz gayri safi milli hasılanın yüzde 80’inini yüzde 20 paylaşıyor, yüzde 20’yi de yüzde 80’ni paylaşıyor. Özellikle orta gelir grubunun muhakkak güçlendirilmesi lazım. Gelir adaletsizliğine, fırsat eşitsizliğine son verilmesi lazım.”
“İNSANLAR ÇOLUĞUYLA ÇOCUĞUYLA BİR İFTAR YAPAMIYOR”
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ise şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nin hemen yanında bir icra dairesi kuruldu bir iki sene önce. Eğer yolunuz düşer de oradan bir geçerseniz, oradaki vatandaşların perişan hâlini görürsünüz. Araba park edecek yer yok. İnsanlar artık borçlarını ödemiyorlar. Yoksulluk sınırından bahsetmeye gerek yok yani yoksul da diyemiyoruz halkımıza; aç, aç… Açlık sınırı 9 bin 500 lira civarında, TÜRK-İŞ''in açıkladığı. Asgari ücret 8 bin 500 lira, büyük bir şovla ‘Emekli maaşlarını 7 bin 500 lira yaptık’ diyorsunuz yetmez. 7 bin 500 lirayı hiç olmazsa asgari ücret seviyesine çıkarsaydınız da milletimiz şu ramazan ayında hiç olmazsa evine bir ayda bir iki defa et götürebilseydi. Sofralarda insanlar et yiyemiyor, sofralarda insanlar oturup doğru dürüst çoluğuyla çocuğuyla bir iftar yapamıyor ve bunu bugün ramazanın 1’inci gününde konuşuyoruz.
Hepiniz ramazan ayında iftarlara gideceksiniz, gideceğiz. Orada sadece o güzel otellerin salonlarında iftar yapacaksınız. Hiç olmazsa bırakın da vatandaşların evlerinde bir sofraya gidin, onların durumunu bir görün. Kredi kartlarında şu anda varlık yönetim şirketlerine düşmüş rakam 40 milyarı bulmuş yani eski parayla 40 katrilyon. 40 katrilyon gibi bir parayı bankalar tahsis edememiş, şüpheli alacağa yazmış ve gitmişler varlık yönetim şirketlerine vermişler. Varlık yönetim şirketleri insanların ciğerini söker.
“İNSANLAR BORÇTAN DOLAYI ARTIK EVLİLİKLERİNİ YÜRÜTEMİYORLAR”
Bu kadar büyük bir parayı banka gözden çıkarmış, üç kuruşa vermiş ama vatandaşlar varlık yönetim şirketlerinin eline düşmüş; bu ağır bir tablo, acı bir tablo. Aynı zamanda, hep diyoruz ya hani kredi kartları, öbür taraftan tüketici kredileri. Sadece o değil; eşten, dosttan, babadan, anadan alınan borçlar da var. DİSK’in yaptığı bir araştırmada bu ortaya çıkıyor. Yani çalışan işçilerin, emekçilerin yüzde 10’u akrabalarına, eşine, dostuna borçlanmış ödeyemiyor, insanların psikolojisi yerle bir, evlerde huzur yok, evlerde insanlar borçtan dolayı artık evliliklerini yürütemiyorlar ve yine gidin adliyelere boşanma davalarına bir bakın. İnsanlar geçinemiyor, insanlar intihar ediyor.”