Havalimanından geri dönmüştü... İsmail Saymaz pasaportunun neden iptal edildiğini açıkladı

Havalimanından geri dönmüştü... İsmail Saymaz pasaportunun neden iptal edildiğini açıkladı

Ünlü gazeteci İsmail Saymaz'ın hakkında yurt dışına çıkma yasağı konulması nedeniyle havaalanından geri dönmesi ve pasaportuna el konulması olay için Fatih Altaylı'ya dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Halk TV programcısı ve gazeteci İsmail Saymaz, dün yurt dışına çıkmak istediği sırada hakkında yurt dışı yasağı kararı verildiğini öğrendiğini öğrenirken, Saymaz’ın pasaportuna el konulduğu bilgisi de medyaya yansımıştı.

İsmail Saymaz pasaportunun neden iptal edildiğine ilişkin Fatih Altaylı'ya açıklamalarda bulundu.

İşte Saymaz'ın Altaylı'ya anlattığı detaylar:

İsmail Saymaz’ın İmamoğlu’na destek verdiği ve hatta Halk TV’nin topyekun İmamoğlu’ndan yana bir yayın olduğuna inanmışlar ve sesini kesmeye çalışıyorlar.

Bunu da eski CHP yönetiminin 2023 seçimleri öncesi gündeme getirdiği iddialar üzerinden kotarıyorlar.

Tanıdığım İsmail Saymaz’ın böyle bir şey yapma ihtimalini sıfıra yakın görüyorum.

Geçen hafta sitem etmek için aradığında kendisi ile bu meseleyi de konuştuk.

Çirkin ithamlara öfkeli ama rahattı, “Hodri meydan” diyordu.

Ve dün kendisine yurt dışı çıkış yasağı koyulduğunu çok tatsız bir biçimde pasaport kuyruğunda öğrendi.

Üstelik de hakkında pek çok soruşturma ve dava olduğunu biliyordu ve buna rağmen üç gün önce yurt dışından geri gelmişti.

Koyulan yasağın nedeni Medya AŞ soruşturması imiş.

Ancak suçlandığı dosyayı göremiyor bile çünkü gizlilik kararı varmış.

Suçlanıyorsunuz, yargılanmadan cezalandırılıyorsunuz ama suçunuzu bilemiyorsunuz.

Aslında tam FETÖ yöntemi.

Kendi öldü ama yöntemleri yaşıyor.

Sakın yanlış anlamayın.

Kimse yargılanmasın, soruşturma yapılmasın demiyorum.

Ama gizlilik kararı rezalettir.

Açılmamış bir davadan ötürü, insanların haberi bile olmadan yurt dışı çıkış yasağı koyulması, adli kontrol tedbiri uygulanması ne ahlakidir ne de hukuki.

Neyle suçlandığınızı dahi öğrenememeniz kabul edilebilir bir yargı uygulaması hiç değildir.

Bu yöntem Türkiye’de 2007-2016 arasında denenmiş ve deneyenler daha sonra “Rabbim bizi affetsin” demek zorunda kalmıştır.

Aynı hatayı sürekli tekrarlayıp, her seferinde af istemek de pek hoş değildir.