İYİ Parti lideri Dervişoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sözleri üzerine “Sen Devlet Bahçeli, PKK’ya ait olan bu jargonu nasıl bu kadar içselleştirdin de Türk milletine karşı kullanıyorsun, anlayamadığımız budur. Sen PKK’nın jargonunu hangi ara bu kadar sahiplendin de ‘PKK’nın kurucu önderi’ sıfatlamasını yapmaya kalkışıyorsun. Bahçeli’yle bu saatten sonra fikren ayrılıyoruz” dedi.
"MİLLİYETÇİ ÜLKÜCÜ CAMİAYLA BİRLİKTELİĞİMİZ DEVAM EDİYOR ANCAK...
Dervişoğlu Bahçeli'nin sözleri üzerine "Milliyetçi ülkücü camiayla birlikteliğimiz devam ediyor ama Bahçeli’yle bu saatten sonra fikren ayrılıyoruz. Beni, milliyetçi ülkücü camia içerisinde dostluklarıyla iftihar ettiğim arkadaşlarım doğru anlar. Onların müktesebatında PKK’nın dilini milliyetçilik içerisine taşımak yoktur. Dolayısıyla benim duyduğum rahatsızlığın katbekat fazlasını onların duyduğunu da biliyorum. Bunun hesabının da gün gelecek, Bahçeli’ye sorulacağını buradan söylüyorum. Ben fikren Devlet Bahçeli'yle ayrışıyorum, camiayla alakalı bir sorunum yok. Bunun hesabını, milliyetçi harekete gönül verenlerin Bahçeli’ye sormasının arzusunu taşıyorum.” diye konuştu.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği iftar programına katıldı. Zeytinburnu’ndaki İl Başkanlığı binası önünde partililerle ve yurttaşlarla iftar yapan Dervişoğlu, daha sonra konuşma yaptı.
"DİPLOMASI TARTIŞILAN CUMHURBAŞKANI 23 YILDIR ÜLKEYİ YÖNETİYOR"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığının önünün kesilmesi için hakkında açılan soruşturmalara, yargılamalara ve diploma iptali ile ilgili tartışmalara ilişkin Dervişoğlu, şöyle konuştu:
“Buna bağlı olarak siyasetçiler cezaevine gönderiliyor, gazeteciler tutuklanıyor; aydınlar, sivil toplum kuruluşları baskılanmak isteniyor. Bütün bunların hepsi Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ömrü boyunca cumhurbaşkanlığı makamında tutmak için yapılıyor. Bu tartışmalar ilk olarak Sayın Cumhurbaşkanı’nın diplomasının olup olmamasından kaynaklandı. Diplomasının varlığı tartışılan bir Cumhurbaşkanı, 23 yıldır bu ülkeyi yönetiyor ama kimse ağzını açmadı. Bugün Ekrem İmamoğlu ile ilgili, yarın bir başka siyasi kimlikle ilgili birtakım tartışmalar belli ki kamuoyunun gündemine taşınacak. Diyelim ki yarın bir karar verildi ve Ekrem İmamoğlu’nun diploması yok sayıldı. Bunun sahada karşılığı, farklı farklı siyasi tartışmaların sokağa taşınmasına sebep olur. Buradan sesleniyorum. Türk milletinin huzurunu bozmayın. Türkiye’nin bir hukuk devleti olmadığına delalet edecek kararların alınmasına aracılık etmeyin. Bu büyük milleti sokaklara düşürüp kaosun tarafı gibi göstermeyin.
"İMAMOĞLU DA YAVAŞ DA İYİ PARTİ'NİN ADAYI DA YARIŞSIN"
"Bırakın yarışalım. Erdoğan’la isimleri geçiyorlar diye söylüyorum. Muhtemel cumhurbaşkanı adayları yarışsın. Önümüzde seçim yok. İYİ Parti’nin kararı ve kararlılığı, sizlerin iradesi nasıl tecelli edecek bugünden bilmiyoruz ama Ekrem İmamoğlu da yarışsın, Mansur Yavaş da yarışsın, gerektiğinde İYİ Parti’nin adayı da cumhurbaşkanlığı yarışına dahil olsun. Demokrasiden, sandıktan niye korkuyorsunuz? Adaleti demokrasinin kılıcı gibi milletin başının üzerinde neden sallıyorsunuz? Yargı kararları tartışılır olursa, adaletsizliğin hüküm sürdüğüne delalet eden uygulamalara dair adımlar atılırsa dışarıdan bakıldığında adalet duygusu zedelenmiş bir topluma dönüşürüz. Adalet duygusunun zedelendiği toplumlarda zedelenmemiş hiçbir müessese kalmaz. Bu adaletsizlik toplumun her alanına nüfus eder.
"ÜNİTER DEVLET YAPISININ TARTIŞILMASINA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla başlayan sürece ilişkin de Dervişoğlu, “İYİ Parti olarak Türk milletinin kimliğinin, tek dilliliğinin, vatandaşlık tanımının ve üniter devlet yapısının tartışma masasına yatırılmasına asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’nin geleceğiyle ilgili tanzim edilen projeyi, Abdullah Öcalan denen terörist başının merhametinde arayan hiç kimse İYİ Parti’nin kapısını çalamayacaktır. Bunu herkesin bilmesini istiyorum” dedi.
“BUNUN HESABININ DA GÜN GELECEK BAHÇELİY'YE SORULACAĞINI BURADAN SÖYLÜYORUM"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugün tekrarladığı “PKK’yı kuran ve kumanda eden terörist başı Abdullah Öcalan, aynı zamanda örgütün kurucu önderidir” açıklamasına da tepki gösteren Dervişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi kendisini savunuyor. ‘Bu bir teknik tanımdır. Bunun patenti bizde değil. Bu PKK denen örgütün bir jargonu’ diyor. Bu patentin Bahçeli’ye ait olmadığını biz de biliyoruz. Bizim merak ettiğimiz patentin kime ait olduğu da değil. Sen Devlet Bahçeli, PKK’ya ait olan bu jargonu nasıl bu kadar içselleştirdin de Türk milletine karşı kullanıyorsun, anlayamadığımız budur. Sen PKK’nın jargonunu hangi ara bu kadar sahiplendin de ‘PKK’nın kurucu önderi’ sıfatlamasını yapmaya kalkışıyorsun. Bu, fikri bir ayrışmanın temelini oluşturur. Buradan açıkça ilan ediyorum. Milliyetçi ülkücü camiayla birlikteliğimiz devam ediyor ama Bahçeli’yle bu saatten sonra fikren ayrılıyoruz. Beni, milliyetçi ülkücü camia içerisinde dostluklarıyla iftihar ettiğim arkadaşlarım doğru anlar. Onların müktesebatında PKK’nın dilini milliyetçilik içerisine taşımak yoktur. Dolayısıyla benim duyduğum rahatsızlığın katbekat fazlasını onların duyduğunu da biliyorum. Bunun hesabının da gün gelecek, Bahçeli’ye sorulacağını buradan söylüyorum. Ben fikren Devlet Bahçeli'yle ayrışıyorum, camiayla alakalı bir sorunum yok. Bunun hesabını, milliyetçi harekete gönül verenlerin Bahçeli’ye sormasının arzusunu taşıyorum.”