Sandık başında vatandaşın biri, komşusuna şöyle yakınıyordu: AKP’ye oy vermem arkadaş! Türkiye’yi ABD ve AB’nin oyuncağı yaptı. Türk askerinin başına çuval geçirtti. Dış ve iç borçlar patladı. Biz fakirleştik ama onlar oğullarına gemicikler aldılar...
YAHUDİ TAKTİĞİ
DiĞerİ hemen söze girdi: Seninle aynı fikirdeyim ama hükümet giderse yabancıların borsayı çökerteceği, doları ve faizleri fırlatacağı kesin. Ev, araba, tüketici kredisi verdiler, bizi 20 yıl taksite bağladılar. Düzen bozulursa, hem malımız hem paramız gider!5.2 milyon kişi 100 milyar dolar borçla sandığa gidip oy verdi...
Konut için 20 milyar dolar borç
Otomobİl için 4 milyar dolar borç
BİREYSEL KREDİ için 76 milyar dolar borç
5.2 milyon seçmen sandığa 120 milyar YTL’nin üzerinde borçla gittiOylara ipotek koydularBu seçimlerde oyunu 5 milyon artıran ‘AKP’nin zaferi’nin(!) sırrı ortaya çıktı.
Bankalara borçlandırılarak esir alınan vatandaş, ‘istikrar bozulur’ yalanıyla tehdit edildi
Bireysel borçları 120 milyar doları aşan vatandaşın, sandık başında, statükonun devamına oy kullandığına işaret eden uzmanlar, seçimin galibinin insanları borçla yaşamaya mahkum eden ve alıştıran AKP’nin iktidarına şaşırmadıklarını ifade ediyor. Kredi kartı, konut, taşıt ve tüketici kredileri ile esir alınan vatandaşın, risk korkusuyla ’istikrar’ aldatmacasına evet dediğine dikkat çeken uzmanlar, “İktidar değişirse borçlarım ne olur”, “Hayal satmaktan gerçeğe dönülürse, benim durumun ne olur”, “Ekonomide radikal kararlar alınıp, borçlanmanın önü kesilirse ne yaparım” endişesinin vatandaşın tercihlerini belirlediğini ifade ediyor.
Sandık başında iki komşu arasındaki şu diyalog dikkat çekiciydi:
* AKP’ye oy vermem.. Türkiye’yi dış güçlerin oyuncağı yaptılar. Biz fakirleştik, onlar oğullarına gemicikler aldı. Ülkenin iç ve dış borcu patladı.
* Söylediklerin doğru ama AKP giderse yabancıların borsayı çökerteceği, doları ve faizleri fırlatacağı kesin. Ev, araba, tüketici kredisi derken bizi 20 yıl taksite bağladılar. İktidara AKP gelmezse, hem malımız hem paramız gider.
Bankalara sarıldılar
Vatandaşlarımız, 22 Temmuz’da sandığa, 4,5 yıllık AKP iktidarının kendisine miras bıraktığı toplam 402 milyar dolar artan kamu borcu, 122 milyar dolara yükselen özel sektör borcu ve 70 milyar dolar artan bireysel borçlarla gitti. Vatandaşın bankalara olan kredi kartı borcu geçen yılın ilk altı ayına göre yüzde 29,3 artış göstererek, 64 milyar 705 milyon YTL’ye ulaştı. Konut, taşıt ve diğer tüketici kredilerinden oluşan borçların ise 55 milyar YTL’yi aştığı bildirildi. ATO Başkanı Sinan Aygün ise 2007 yılı Temmuz ayında, vatandaşların bankalara olan borçlarının 80 milyar YTL’ye ulaştığını, özel sektörün borcunun ise 190 milyar YTL civarında olduğunu ileri sürdü.
Borç tırmandı
Merkez Bankası’nın hazırladığı en son sektör kredileri raporuna göre, 2007 yılı ortalarında konut kredisi borçları 15 milyar 798 milyon 552,2 bin YTL’den 17 milyar 255 milyon 622,1 bin YTL’ye yükseldi.
Aynı raporda, vatandaşın otomobil kredi borçlarında da artış görüldüğü saptandı. Buna göre, yine aynı dönemde 8 milyar 602 milyon 887,9 bin YTL olan otomobil kredi borçları, 8 milyar 758 milyon 342,6 bin YTL’ye çıktı.
Yabancılar devrede
Tüketici kredileri, bir haftada 534,9 milyon YTL artarak 13 Temmuz itibarıyla 54 milyar 418,2 milyon YTL’ye yükseldi. Söz konusu krediler, 6 Temmuz itibarıyla 53 milyar 883,3 milyon YTL düzeyinde idi. Merkez Bankası verilerine göre, tüketici kredileri kapsamında konut kredileri 25 milyar 854,1 milyon YTL, taşıt kredileri 5 milyar 808,2 milyon YTL, diğer krediler 22 milyar 755,9 milyon YTL olarak hesaplandı.
Bireysel kredi kartları ise 13 Temmuz itibarıyla 23 milyar 643,3 milyon YTL’den 23 milyar 743,9 milyon YTL’ye çıktı. YTL cinsinden bireysel kredi kartlarının 9 milyar 538,9 milyon YTL’si taksitli, 14 milyar 161 milyon YTL’si taksitsiz kredi kartından oluştu. Tüketici kredilerinin yaklaşık 15,8 milyar YTL’si kamu bankaları, yaklaşık 28,1 milyar YTL’si özel bankalar, 10,5 milyar YTL’si de yabancı bankaları içeriyor.
Kart harcaması arttı
Kredi kartı ile yapılan tüm işlemlerin tutarı, yurtiçi ve yurtdışı kullanımı dahil olmak üzere geçen yılın ilk altı ayına göre yüzde 29,3 artış göstererek, 64 milyar 705 milyon YTL’ye ulaştı. Bankalar arası Kart Merkezi’nin bu yılın ilk 6 aylık kredi kartı ve banka kartı kullanım verilerine göre, kredi kartıyla yapılan tüm işlemlerin tutarı, yurtiçi ve yurtdışı kullanımı dahil olmak üzere 64 milyar 705 milyon YTL oldu.
Bankalar arası Kart Merkezi’nin değerlendirmesinde, banka kartlarının alışverişlerde kullanımının geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 52 artışla 1 milyar 233 milyon Yeni Türk Lirasına ulaştığı kaydedildi.
Milyonlarca vatandaş borçlu
Nisan-Haziran 2007 döneminde kullandırılan tüketici kredileriyle birlikte bankalara tüketici kredisi borcu bulunanların sayısı geçen yıl Haziran sonundaki düzeyine göre yüzde 0.2 artarak 5 milyon 230 bin 132 kişiye ulaştı. Tüketicilerin bankalara olan tüketici kredisi borçlarının bakiyesi ise geçen yıl Haziran sonundaki düzeyine göre yüzde 113, bu yıl Mart ayı sonundaki düzeyine göre ise yüzde 24 oranında arttı.
TBB’nin verilerine göre Nisan-Haziran 2007 döneminde bankalar 56.7 milyon YTL’Lik tüketici kredisini yasal takibe aldılar. Bakiyesi 256.8 milyon YTL olan takipteki krediler, toplam tüketici kredilerinin yüzde 0,4’ünü oluşturuyor.
Dönem içinde yasal takibe geçilen kredilerin yüzde 35’ini taşıt, yüzde 15’i konut, yüzde 48’ini ihtiyaç, yüzde 2’sini ise diğer krediler oluşturdu.
487 bin kişi kara listede
Merkez Bankası verilerine göre bu yıl ocak-temmuz döneminde kara listeye 19 bin 661’i tüketici kredisi, 172 bin 998’i ise kredi kartı borcunu zamanında ödemeyen toplam 192 bin 659 isim alındı. Kara listedeki kişi sayısı temmuz sonunda 486 bin 562’yle kadar yükseldi. Listedekilerin 68 bin 551’ini tüketici kredisi, 418 bin 11’ini ise kredi kartı borcunu ödemediği için listeye alınanlar oluşturdu.
Dikkat çeken oranlar
Analistler AKP’nin artan oylarının oranı ile bankalara borçlu olan vatandaşların sayısının eşit olmasına dikkat çekiyor. 2002 seçimlerinde 10 milyon 808 bin oy alan AKP bu seçimlerde oyunu 16 milyona çıkardı. Bankalara borçlu olan vatandaş sayısı ise, 5.2 milyon.
İktidar ‘sıcak para’
22 Temmuz seçimlerini değerlendiren Devlet eski Bakanı Ufuk Söylemez, “Türkiye’de paralı turuncu devrim oldu” dedi. “Türkiye’de seçimlerin bu kadar açık ara ile tek parti iktidarı olarak sonuçlanmasını net bir ifade ile sıcak paranın zaferi olarak nitelendirebiliriz.
Bu aynı zamanda Sorosçuların zaferidir” diyen Söylemez, şunları kaydetti: “ Seçimlerde uluslararası sermayenin çok fazla etkisi oldu. Uluslararası finans desteği, medya desteği ile birleşince sıcak para sahiplerinin dediği oldu. Türkiye dışından bu kadar müdahale olması aynı zamanda Türkiye açısından da son derece düşündürücüdür.
Tek parti iktidarının ekonomide yarattığı keyfiyetten son derece rahatsız edici. Özelleştirmelerde yaşanan keyfiyet, partizanca atamalar, kamu ihalelerinde yandaş kayırma gibi bir dizi yanlış tek parti iktidarının keyfiyetiyle bağdaşabiliyor ve bunların denetlenmesi de son derece zor oluyor. Türkiye’de seçimlerde para tacirlerinin bu kadar etkili olması son derece düşündürücü bir durum”
Ekonomi kırılgan
Türkiye’de yapılan seçimlerden tek parti iktidarının çıkmasına rağmen oluşan TBMM tablosuna bakıldığında önümüzdeki süreçte Türk ekonomisinde kırılganlığın tam olarak ortadan kalkmadığını da belirten Söylemez, şöyle devam etti: “Seçimlerden önce olası bir AKP-DTP birlikteliği ekonomi açısından son derece kırılgan ve gerilim dolu bir noktayı işaret ediyordu.
Şimdi bu gerilim dolu nokta Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine taşındı. Sonuçta ekonomide bir dalgalanma daha yaşanabilir.”
Halk, korktuğu için seçti
CHP Milletvekili Yakup Kepenek, Türk milletinin yoksullaştığını, işsizliğin son beş yılda artış kaydettiğini belirterek, halkın tüketim için borçlandığını ve tüm gereksinimini bankayla giderme yoluna gittiğini söyledi. Kepenek, “Ev, araba sahibi olmak için bankalara hücum eden ve borçlanan vatandaş, kendini güvenceye altına almak ihtiyacı hissetmiştir. Borçlananların sayısı görülmemiş bir hızla artmıştır. AKP’nin seçim başarısı, halkın korkusunun bir sonucudur” dedi.
Endişeyle tercih yaptılar
DSP eski Milletvekili ve TOSYÖV Başkanı Hilmi Develi, 22 Temmuz seçimleri ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Vatandaş endişe içerisinde istikrar arayışına girdi. İş dünyası da bu arayışı desteklemiştir.
Türkiye ekonomisi 2001 krizinin etkilerini halen yaşıyor. Seçmenlerin kaygısı AKP’yi bir kez daha tek başına iktidar yaptı. Bu bir tercihtir. AKP hükümetinin de bu kaygıları çok iyi okuması gerekiyor”
Yabancılar şimdi de Köşk’le tehdit ediyor
Tayyİp Erdoğan’a destek vermek için borsayı ateşleyerek tavan yaptıran yabancılar, şimdi de cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale ediyor. Soros’un ekibi, Çankaya’ya AKP adayının çıkmaması halinde İMKB’yi çökerteceklerini söylüyor.
Yabancı Çankaya tehdidine başladı
Seçim süresi boyunca AKP’ye destek çıkmak için borsayı ateşleyerek tavan yaptıran yabancılar şimdi de, iktidarın istediği Köşk’e seçilmezse ‘İMKB’yi düşürürüz’ tehdidinde bulunuyor
Hafta sonu yapılan genel seçimlerde AKP’nin tek başına iktidar olabilecek çoğunluğu sağlaması borsa başta olmak üzere para piyasalarındaki alımları artırdı. Yaklaşık 1 aydır ‘tek parti’ beklentisi ile rekor üstüne rekor kıran piyasalar, şimdi de Çankaya korkusuyla temkinli hareket etmeye başladı.
Borsadaki gaz...
Bu temkin de arkasından tehdidi getirdi: ‘AKP’nin istediği Köşk’e çıkmazsa İMKB’yi sarsarız!’ İşte bu gazla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), birinci seansın ilk yarısında yükseldi ve 56.309,76 puanı görerek, seans içi zirve rekorunu yeniledi. Günü ise 54.309 puandan tamamladı.
Dolar ise 1.2470 YTL’ye gerilerken, 1,7170 YTL’den alınan euronun satış fiyatı ise 1,7190 YTL olarak belirlendi.
Merkez’den müdahele
Dolardaki hızlı düşüş üzerine Merkez Bankası harekete geçti. Doğrudan müdahale yerine dolaylı bir önlem alındı. Merkez Bankası döviz alım miktarını günlük 15 milyon dolardan, 40 milyon dolara çıkardı.
Cumhurbaşkanlığı senaryosu
Gazetemiz ekonomi yazarlarından Remzi Özdemir, AKP iktidarına oynayan yabancı büyük fonların şimdi de Cumhurbaşkanlığı seçim vurgununa hazırlandıklarının altını çizdi.
Özdemir, “Seçimlerden bir hafta önce piyasaya yaklaşık 3 milyar dolar sokarak borsanın rekor kırmasına neden olan bu yabancı fonlar, yüzde 75’i bulan borsa takas avantajını da kullanarak Cumhurbaşkanlığı seçim öncesi yeni bir hamle yapacaklardır” şeklinde konuştu.
Özdemir, sözlerine şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanlığı seçiminin AKP’nin istediği doğrultuda olması ile Halkbankası ve Ziraat Bankası gibi bazı stratejik özelleştirmeler daha kolay yapılacaktır.
Dövizde yukarı yönde bir hareket hükümetin tüm planlarını alt üst edecektir. O yüzden bu temkinli hareket devam ederek dolar düşecek borsa 60 bin seviyesini görecektir. Bir de yabancı yatırımcının beklediği en önemli durum ise Merkez Bankası’nın faizi indirip indirmeyeceğidir.”
Odak noktaları değişti
Lehman Brothers’ın global piyasalar direktörü Tolga Ediz, “Sonuçlar oldukça pozitif algılanmış durumda. Çünkü en başta geçen hafta hep konuşuldu. Bir şekilde tabii ki piyasaların bunu fiyatlayacağı konuşuldu.
Aslında yatırımcılar yine de ne olur ne olmaz diye bir şekilde pozisyonlarını hafta sonundan önce biraz kapamışlardı. Şimdi o pozisyonları yeniden açıkdığını görüyoruz” dedi. Lokal yatırımcıların uzun süredir temkinli davrandığını söyleyen Ediz, “Geçen seferki en yüksek dolar hareketi en son seçimden sonra olmuştu. Bu aşamadan sonra cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandık.
Cumhurbaşkanı seçimi olduktan sonra siyasi risklerin en azından düşteceğini söyleyebiliriz” dedi.