HALK NE DÜŞÜNÜYOR?
Türkiye’de hemen herkes darbelere karşı.
Tıpkı teröre karşı olduğu gibi.
Ama sorun “darbenin tanımında” yatıyor.
“Darbe” deyince herkes aynı şeyi mi anlıyor?
12 EYLÜL DARBE Mİ?
Soyut kavramlar, halkın zihninde somut anlamlar kazanıyor ve bu her zaman aynı anlama gelmiyor.
Yani, darbeye karşı olanlar kimi zaman “darbe sayılmaz” düşüncesiyle aslında darbeyi destekliyor.
Bunu bilmeyen -(halkın arasında olup da nasıl bilmiyorlarsa?)- kimi politikacılar da büyük yanlışa düşüyor.
En son örnek, 12 Eylül 1980 olayının darbe sayılıp sayılmayacağı ve halk tarafından desteklenip desteklenmediği noktasında yaşanıyor.
Bilindiği gibi CHP, 12 Eylül’ün yargılanmasını istedi. Bu hem, AKP’nin elinden “darbe mağduru” silahını düşürecekti; hem de, CHP’ye halk nezdinde “Bravo, işte demokrat böyle olur” diyerek puan kazandıracaktı!..
Ama “niyet” le “kısmet” buluştu mu?..
Çok ilginçtir ki hayır!..
Mantıken, CHP haklı çıkmalıydı ama benim tespitlerime göre, böyle olmadı.
DARBEYİ DAVUL ZURNAYLA KARŞILAMAK!..
Bu yayın döneminin son Ceviz Kabuğu programı tam 7 saat sürdü.
Konu: 12 Eylül’ün yargılanması idi.
Her kesimden izleyicilerden gelen telefonlardan gördük ki, halk 12 Eylül’e sahip çıkıyor!..
Acaba Kenan Evren de bunu tahmin ettiği için mi, “Halka soralım. Referandumda ’evet’çıkarsa yargılanmayı beklemem, intihar ederim!” demişti?..
Canlı yayında gelen yüzlerce telefon sonuçlarını anlatayım.
Halk, büyük oranda Kenan Evren’i eleştirmiyor ve de destekliyor!..
“12 Eylül’de zil takıp oynayacaktık” ve benzeri ifadeleri, 29 yıl sonra, 26 Haziran 2009 gecesinde de bolca duyduk!..
22 Temmuz (2007) genel seçimi öncesinde de, 29 Mart (2009) yerel seçimi öncesinde de görüldüğü üzere, iktidar partisi AKP hemen her olayda mağduru çok iyi oynadı.
Bu son çıkışı ile AKP’nin önüne geçmeyi planlayan CHP burada da başarılı olamadı.
Elbette, 12 Eylül’de büyük zarara uğrayanlar, Evren ve silah arkadaşlarını faşistlikle suçlayanlar, işkenceler ve idamlardan dolayı ağır biçimde eleştirenler bugün de var.
Ama ne ilginçtir ki, benzer sıkıntıları yaşayanlar arasında da, “Zamanı değil, gereği de yok, 12 Eylül yargılanmasın” diyenler var!
Çoğunluk ise, “12 Eylül olmasaydı da, kan akmaya devam mı etseydi?” diyor!..
Sonuç olarak, seçim öncesi “türban açılımı” (!) gibi bunun da tutmadığı ve atılan taşın kurbağayı ürkütmeye değmediği ortaya çıktı.
İşin daha da ilginç boyutu var.
Tam, toplumbilimcilerin araştırması gereken boyutu.
Halkın büyük çoğunluğu, sürekli olarak kendisine darbe yapılacakmış havasını yaşayan AKP’nin 12 Eylül’ü yargılamayı “sulu şaka” olarak görmesini, yani Evren’lere sahip çıkmasını destekliyor.
Bir başka deyişle, bu kez, darbecilere sahip çıkan (AKP) puan alıyor!..
Sosyolojide böyle bir şey var mı? (Yoksa da, Türkiye örneği literatüre giriyor artık.)
Darbe karşıtı gibi görünen AKP’nin Evren’lere sahip çıkması çok büyük çelişki. Mantık hatası. Ama, anlaşılmaz biçimde herhalde bilemediğimiz kozmik bir güç (!), burada da AKP’ye puan kazandırıyor!..
Çünkü, Evren’e sahip çıkmak, 11 Eylül’deki kanı durdurmak, kardeş kavgasını önlemek gibi algılanıyor. Tıpkı, “dindar cumhurbaşkanı” olayında olduğu gibi..
İster bana kızın, ister kızmayın durum böyle..
İYİ TATİLLER
Sevgili okuyucularım, bildiğiniz gibi ART’de C.Kabuğu’nu yaz tatiline soktuk.
Sponsor bulunabilseydi, kısa sureli ve politika dışı (kültür, bilim, sanat ve iş adamlarıyla) bir yazlık program düşünmüştük.
Ancak şu ana kadar bu gerçekleşmedi.
Bundan sonra sponsor bulunur mu, bilmem.
Yazılarımızı da bir süreliğine tatile
sokuyorum.
Hepinize iyi tatiller, yaz bitiminde görüşmek üzere.