New York Üniversitesi'nden Nikolay V. Kukushkin liderliğindeki bir ekip, hafızanın yalnızca beyinle sınırlı olmadığını, vücudun diğer hücrelerinin de öğrenme ve hafıza işlevi gördüğünü ortaya koydu. Araştırma, Nature Communications dergisinin 10 Kasım tarihli sayısında yayımlandı. Çalışma, böbrek ve sinir dokularından alınan insan hücrelerinin öğrenme süreçlerine nasıl katıldığını inceliyor.
Kukushkin, "Öğrenme ve hafıza genelde yalnızca beyine atfedilir. Ancak çalışmamız, vücudun diğer hücrelerinin de öğrenebildiğini ve anılar oluşturabildiğini gösteriyor" ifadelerini kullandı. Araştırma, nörolojide uzun süredir bilinen "massed-spaced etkisini" temel aldı. Bu etki, öğrenmenin aralıklı tekrarlarla daha etkili olduğunu, yoğun ve sürekli çalışmalara kıyasla bilgilerin daha iyi akılda kaldığını gösteriyor.
HÜCRELERİN HAFIZA GENİ
Araştırmada, laboratuvar ortamında böbrek ve sinir dokusuna ait hücreler, beynin nörotransmitterlere maruz kalması gibi kimyasal sinyallerle uyarıldı. Bu uyarılar, hücrelerde beynin öğrenme sırasında etkinleştirdiği "hafıza geni"ni harekete geçirdi.
Bilim insanları, hafıza sürecini izlemek için bu hücrelere bir "ışıldayan protein" yerleştirdi. Bu protein, hafıza geninin aktif olup olmadığını görmeyi sağladı. Sonuçlar, kimyasal sinyallerin aralıklı şekilde verilmesinin, bu genin daha uzun süre ve daha güçlü bir şekilde etkinleşmesine neden olduğunu gösterdi. Bu bulgu, beynin öğrenme mekanizmalarına benzer bir süreç olduğunu kanıtladı.
SAĞLIK ALANINDA YENİ UFUKLAR
Araştırma ekibine göre, bulgular hafızayı anlamanın ötesinde sağlıkla ilgili yeni yaklaşımlar sunabilir. Kukushkin, "Bu keşif, öğrenme süreçlerini geliştirmek ve hafıza bozukluklarını tedavi etmek için yeni kapılar açıyor" dedi.
Aynı zamanda bu buluş, gelecekte vücudun beyin gibi ele alınması gerektiğini düşündürüyor. Örneğin, pankreasın yemek alışkanlıklarımızı nasıl hatırladığı veya bir kanser hücresinin kemoterapiyi nasıl anımsadığı göz önünde bulundurulabilir.
Araştırma, Kukushkin ve NYU Sinir Bilimi Merkezi'nden Thomas Carew tarafından ortaklaşa yönetildi. Çalışmada ayrıca Tasnim Tabassum ve dönemin lisans araştırmacısı Robert Carney de yer aldı.
YENİ ÇALIŞMALARA İLHAM
Bu tür araştırmalar, öğrenme ve hafıza mekanizmalarının daha derinlemesine anlaşılmasına katkı sağlayarak, bilim dünyasında daha geniş çalışmaların önünü açıyor. Öyle görünüyor ki hafıza, sadece beynin değil, tüm vücudun ortak bir özelliği olabilir.