TFF’nin en ilginç, ilginç olduğu kadar da, zaman zaman yüksek tansiyonlu, zaman zaman da hakaret sözcüklerinin havada uçuştuğu bir genel kurulun karakolda değil, salonda sonlanması, açık konuşmak gerekirse, futbol ailesi adına sevindiriciydi…
Çok daha vahim olaylar cereyan edebilirdi…
Gergin başladı, pamuk gibi bitti.
*
Mehmet Büyükekşi ile çok fazla bir şey yazmaya, söylemeye, konuşmaya gerek yok…
Zira kendisiyle ilgili o kadar çok şey yazıldı, çizildi ki, yazanlar, çizenler bıktı, Mehmet Büyükekşi bunları yazdırmaktan çizdirmekten bıkmadı…
Yanlış üstüne yanlış yaptı…
Üstelik, düzeltmeye de gitmedi…
Bin düşünüp, bir konuşması gerekirken, hiç susmadı, susmadığı gibi de acı bir dili tercih etti…
Adeta zehir saçtı…
Daha da ötesi “Don Kişot”luğa soyundu…
Kafasında sanal düşmanlar yarattı, onlara ayar çekti, meydan okudu!
Hem de işler iyi gitmezken yaptı bunları…
Kantarın topuzunu kaçırdığı zamanlar, daha agresifleşti, daha çirkinleşti…
Haklı olduğu durumlarda, haksız duruma da düştü…
Özellikle, ayrıştırıcı, kışkırtıcı ve düşmanlaştıran bir tavırla, insanları hem kendinden, hem de futboldan uzaklaştırdı…
Futbol adına “doğru” işlerden uzak durdu, niyeyse.
*
Davet edilen kötüydü, o kötü de geldi Türk futbolunu buldu!
Futbol ailesi Mehmet Büyükekşi ile hem irtifa, hem de zaman kaybetti…
Onca kötülüğe rağmen de, devam etmek istemesine ne demeli?
İnanılacak gibi değil…
Neyse ki bitti.
*
TFF’nin yeni başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, ağlayıp sızlamadan, Mevlana’nın “dün dünde kaldı cancağızım. Şimdi şeni şeyler söylemek lazım” dediği gibi, kolları sıvayacak ve çalışmalara başlayacak…
Hacıosmanoğlu’nun ateşten gömleği giydiği bir gerçek…
O gömleğin bedenini yakmaması için, soğukkanlı olması lazım her şeyden önce…
Akıllı ve kararlı olmalı…
Dinlemeli ve dinletmeli…
Yapmalı ve yaptırmalı…
İbrahim Hacıosmanoğlu ve takım arkadaşları, “Türk futbolu Fetö’den kurtuldu, Mafyanın kucağına itildi!” gibi söylemleri çürütmeli…
Çünkü, bu tür söylemler, hem ağır hem de futbolumuza zarar verecek söylemler…
Ancak, her şeye rağmen, büyük bir iş çıkardı İbrahim Hacıosmanoğlu…
Islak imzada, divan seçiminde hep önde olan Mehmet Büyükekşi, başkanlık seçiminde deyim yerindeyse nal topladı ve evinin yolunun tuttu…
TFF’nin yeni başkanı, mutlaka değişikliklere gidecektir…
MHK’dan tutun , TFF’nin çatısı altındaki bütün kurumlarda kendi adamlarıyla çalışmak isteyecektir…
Özellikle de, çalışanlar konusunda yaptırıma ve yatırıma gidecektir…
Ki, bu anlamda da haklıdır…
Ve son olarak şunun altını çizmek istiyorum; İbrahim Hacıosmanoğlu, kendisine oy veren ya da vermeyen herkesi kucaklamaya mecburdur.