Güney'de kargaşa Kuzey'de heyecan!
Güney Kıbrıs'ta yayınlanmakta olan Politis gazetesi 2020'nin son günlerinde Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos ile bir röpörtaj gerçekleştirmiş. Söyleşide, II. Hrisostomos'un Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'in bir görüşmelerinde kendisine, iki devletli çözüm istediğini söylediğini açıklamış. Bu açıklama sonrasında Güney Kıbrıs'ta şiddetli tartışmalar ve karşılıklı suçlamalar yaşanmıştı.Tüm siyasi partiler eleştiri ve açıklamalarda bulunurken,Anastasiadis iddiaları reddetmişti.
Bu tartışmalara önceki gün Güney Kıbrıs'ta yayın yapan Cyprus Mail gazetesi de katıldı. Cyprus Mail Anastasiadis'in özel görüşmelerinde iki devletli çözümü defalarca gündeme getirdiğini, Crans Montana ve New York'ta Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu'na da bu görüşünü aktardığını ancak bütün bunlara rağmen Hükümet tarafından yapılan açıklamalarda bu durumun inkar edildiğini yazdı.
Gazete Anastasiadis'in 'iki bölgeli iki toplumlu federasyon' istemediğini, bunun en büyük kanıtı olarak da seçim kampanyasında federasyonu gündeme getirmediğini, federasyonun olmazsa olmazı siyasi eşitlik ilkesini kabule yanaşmadığını, iki toplumu federasyondan uzaklaştıracak şekilde petrol ve doğal gaz konusunu gündeme getirerek Türkiye ile kriz çıkardığını ve adeta bölünmenin -TAKSİMİN- kalıcılaşmasına katkı koyduğunun altını çizdi. Papaz II. Hrisostomos Anastasiadis'in takkesini düşürmüştür. Doğru söylemediğini ortaya koymuştur.
Hatırlanacağı üzere Mont Pelerin görüşmelerinden "Lefkoşa'ya dönüp danışma toplantıları yapmam gerekiyor" diye ayrılarak Akıncı'yı kandıran Anastasiadis'in foyasını Akel Genel Sekreteri Andros Kipriyanu daha önce ortaya çıkarmış ve Anastasiadis'in 'çok tehlikeli bir yalancı' olduğunu söylemişti.
Anastasiadis gerek 3. Cumhurbaşkanı Eroğlu ve gerekse de 4. Cumhurbaşkanı tavizci Akıncı ile çirkin bir oyun oynamıştır. Anastasiadis siyasi hayatının hiçbir döneminde adanın yeniden birleşmesine inanmamıştır. Anastasiadis kendisinden önceki tüm Rum Başkanlar gibi Enosis yemini etmiştir ve bunun dışında bir hedefi yoktur.
Federasyon için masaya oturması, ruhani lideri Kleridis'ten öğrendiği bir 'zaman kazanma' siyasetidir. Rum-Yunan ikilisi iki asırdır adada Enosis hayali ile yaşamış,Türkiye'nin zaafiyet göstereceği, Kıbrıs Türklerini korumaktan acze düşeceği bir fırsatı değerlendirmek üzere pusuya yatmıştır. 1963'te, 1967'de ve en son 1974'te denediler olmadı, olmadı!!! Kıbrıs Türkünü yoketmeyi başaramadılar… Ancak yılmadılar. Enosis'ten vazgeçmediler. Cyprus Mail açık olarak yazmasa da Rum tarafının masada Türk tarafını oyalama, masaya mahkum etme siyaseti neticesinde Enosis hedefinde çuvalladığını, bu hedefe ulaşılamayacağını ima etmekte ve Rumları bekleyen tehlikeye dikkat çekmektedir.
Cyprus Mail'e göre Anastasiadis'in başarısız siyaseti neticesinde adadaki bölünme kalıcılaşacak ve neticede ya iki devlet yada Kuzey'in Türkiye tarafından ilhakı ile sonuçlanacaktır.
Cyprus Mail her iki olasılığın da Kıbrıs Rumlarından saklandığını, Anastasiadis'in kafasındakini tam olarak halkıyla paylaşma sorumluluğundan kaçındığını ve tam da bu nedenle II. Hrisostomos'un bu görevi üstlenerek halka gerçekleri açıkladığını, tarihi bir görevi ifa ettiğini yazdı.
18 Ekim cumhurbaşkanlığı seçiminde, eşit egemenlik temelinde iki devlete dayalı çözümü savunan Ersin Tatar'ın seçilmesiyle Rum-Yunan ikilisinin ve bunların destekçileri emperyalist Batı'nın Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'deki planları tamamen bozulmuş, altüst olmuştur. Rum tarafı 1820'lerden beri savundukları Enosis'in -Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanmasının- imkansız olduğunu Tatar'ın seçilmesi ve Türkiye'nin Tatar'ın siyasetini desteklemesiyle tam olarak anlamıştır. Güney Kıbrıs'ta Papaz, Başkan ve siyasi partiler iki asırlık hayallerinin iflası nedeniyle birbirlerine girmiş vaziyettedir.
Cumhurbaşkanı Tatar KKTC'nin tanınması misyonundan zerre kadar geri adım atmayarak, Kıbrıs Türk halkına TANINMIŞ BİR DEVLET hediye edecektir. Tatar, ebedi liderimiz Denktaş'tan,varoluş mücadelemiz lideri Dr. Küçük'ten aldığı emaneti daha da yüceltecektir. Bunca yıl, özellikle de Talat ve Akıncı dönemlerinde uçurumun kenarına kadar götürülen Kıbrıs Türk Halkı önümüzdeki süreçte tanınmış bir devlet olmanın tüm olanaklarını ve avantajlarını elde ederek hedefe ulaşacaktır. Güney Kıbrıs'ta Papaz Anastasiadis ve siyasi partiler arasındaki panik, kargaşa ve kavgayı zevkle izlemek de cabası…