Zamlar nedeniyle çiftçinin gübre kullanımının yüzde 50 azaldığı, bunun da başta hububat ürünlerinde ciddi verim kaybı yaratıp, yurt içindeki pahalılığı da artıracağı belirtiliyor.
Geçen seneki tarımsal kuraklığın ardından bu yıl yağışların iyi gitmesi nedeniyle üretim artışı beklenen hububatı, gübre zamları vuracak.
Geçen yıl kuraklık nedeniyle hububatta önemli rekolte kayıpları yaşanmış; iç pazar için yıllık ortalama 20 milyon ton buğdaya ihtiyaç duyulurken, TÜİK verilerine göre 17 milyon ton buğday üretilebilmişti. Sektör temsilcilerine göre bu rakam 15 milyon tonun da altına inmiş durumda. Sözcü''den Gamze Bal''ın haberine göre yurt içinde yeterli üretim olmamasının ardından Türkiye’nin en çok hububat ithal ettiği iki ülke arasında da savaş çıkması buğday fiyatlarını vurmuş, son 14 yılın rekorunu kıran küresel buğday fiyatları yurt içinde un fiyatlarının zamlanmasına, ekmek fiyatlarında da yeni zamların yapılmasına zemin hazırlamıştı.
Gözler bu sene yurt içinde yapılacak hububat üretimine çevrilmişken, bu kez de gübre fiyatlarına ciddi zamlar gelmeye başladı.
GÜBRE KULLANIMINDA SERT DÜŞÜŞ
Ziraat Mühendisi Faik Toy’un verdiği bilgiye göre, 16 gün önce ton fiyatı 4 bin TL olan (26 azotlu) CAN gübre, yüzde 106 zamlanarak 8 bin 250 TL’ye çıktı. ÜRE gübre ise 9 bin TL''den 14 bin 850 TL''ye yükseldi.
Toy, son bir yıllık gübre zamlarının ise yüzde 400’e dayandığını aktardı.
Ankara Polatlı’da gübre bayiliği yapan Ziraat Mühendisi Murat Çelik ise, gübre zamları nedeniyle son bir yılda çiftçinin satın aldığı gübrede yüzde 50 oranında düşüş olduğunu, bu durumun özellikle hububat üretimini sekteye uğratacağına işaret etti.
‘ARAYIP DA BULAMADIĞIMIZ İKLİM KOŞULLARI VARDI’
Çelik, “Çiftçinin gübre satın almaya gücü yetmiyor. Bu yıl alınan gübre miktarında geçen seneye kıyasla korkunç bir fark var. Yüzde 50 civarında düştü. Çiftçi, ‘azotlu gübreler yerine sıvı gübreler kullanarak üretimi telafi edebilir miyiz’ arayışında” ifadelerine yer verdi.
Geçen seneki kuraklıktan sonra bu yılki iklim koşullarının iyi olduğunu, yağışlı bir iklime sahip olunduğunu söyleyen Çelik, “Uzun zamandan beri arayıp da bulamadığımız iklim koşullarına sahibiz ancak yeterli gübre kullanmadığımız takdirde bu yıl da verim almamanız mümkün değil. Bu durum da hububat başta olmak üzere tüm tarımsal ürünlerin rekoltesini etkileyecek” diye konuştu.
‘ÇİFTÇİ GÜBREYİ KOKLATARAK EKİM YAPABİLDİ’
Ziraat Mühendisi Faik Toy ise, gübre zamlarından dolayı tohum ekim döneminde taban gübresinin yeterince kullanılamadığını, şimdi de üst gübrelemenin yapılamayacağına işaret etti.
“Bu yıl ülkemiz çok güzel yağış aldı. Eğer bu yağış gübre ile takviye edilmiş olsaydı buğday ve arpalarda rekolte rekorları kırılabilirdi” diyen Toy,
“Maalesef tohum ekim zamanında taban gübreleri yeterince kullanılmadı. Kimi gübresiz ekti kimisi gübreyi koklatarak ekti” dedi. Şimdi buğday ve arpalarda tam üst gübreleme zamanı ama gübre fiyatları uçtu ve bu durum çiftçinin gübre almasına engel teşkil ediyor” dedi.
Toy, “Gübrenin atılmaması buğday ve arpa rekoltelerini önemli ölçüde düşürür. Oysa yeterli bakım ve besleme yapıldığında minimum alandan maksimum verim elde edilir” diye konuştu.
PAMUK VE MISIRI DA ETKİLEYEBİLİR
Gelecek süreçte pamuk ve mısır ekiminin yapılacağı bilgisini veren Toy, bu ürünlere de gübre verilmezse verimdeki kaybın derinleşeceğine vurgu yaptı.
“Bu iki ürünün bereketi tamamen gübreye ve sulamaya bağlıdır” diyen Toy, şöyle devam etti:
“Elektriğe gelen fahiş zamlar bu iki ürünün sulama sayısında azaltmaya gidilmesine sebep olabilir ve bizim aleyhimize olur. Dolayısıyla yapılması gereken en önemli şey maliyetlerin aşağı çekilmesidir. Maliyetler düşürülmediği zaman ürünün piyasaya arz fiyatı yüksek olur bu seferde yüksek gıda fiyatlarıyla karşı karşıya geliyoruz.
Tarım bir bütündür ve bir yerde sorun başlarsa domino etkisi yapıyor, bitkisel üretim sıkıntıya girdiğinde hayvansal üretim daha çok sıkıntıya girmiş oluyor ve sonuç olarak tüketici çok yüksek gıda fiyatlarıyla karşı karşıya kalarak sıkıntıya girmiş oluyor.”