Eskİ AİHM yargıcı Rıza Türmen uyardı: Duruşmada sanığın tanıkla yüzleşmesi gerekir. Gizli tanık, adil yargılamada eşitlik ilkesine aykırı.
Gizli tanık sıkıntı yaratır
Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı Rıza Türmen, ’Gizli tanık’ olayının AİHM nezdinde sorun teşkil edeceği uyarısında bulundu. Türkiye’de ilk kez Ümraniye davası duruşmalarında gerçekleştirilecek olan ’Gizli tanık’ uygulaması tartışmaları da beraberinde getirecek. Uygulama adil yargılamadaki silahların eşitliği ilkesi yönünden tartışmaları beraberinde getirecek özellikte. Ümraniye davasında gündeme gelen ve verdikleri ifadeler iddianamede genişçe yer bulan gizli tanıkların durumu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve mahkeme kararları yönünde tartışmalara neden olabilecek özellik taşıyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ’Adil Yargılanma Hakkı’ başlıklı 6. maddesinin 3. fıkrasının Sanık Hakkını Düzenleyen (d) bendinde, “İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında çağrılmasının ve dinlenilmesinin sağlanmasını istemek” şeklinde hüküm altına alınıyor. Bu aynı zamanda adil yargılanma açısından kanıtların değerlendirilmesi konusuna ilişkin bir ilkeyi de ortaya koyuyor. Türmen, Ümraniye davası iddianamesinde yer alan bazı iddiaların gizli tanıkların ifadelerine dayandığını hatırlatarak, “Bu ifadeler delil olarak kabul ediliyorsa, duruşmada sanığın tanıkla yüzleşmesi ve ona soru sormak olanağını bulması gerekir. Bu silahların eşitliği yani savunmanın iddia makamıyla eşit olanaklara sahip olması ilkesinin bir gereği” değerlendirmesini yaptı.