Kahramanmaraş merkezli 7.7 büyüklüğündeki depremde 10 il birden etkilendi, son rakamlara göre can kaybı 3 bin 381''e ulaştı.
Bu can kayıplarının çoğunun dayanıksız, temelsiz yapılmış binaların, enkazların altında kalmaktan kaynaklandığı ifade ediliyor. Bir çok kişi depremin üzerinden saatler geçmiş olmasına rağmen hala sevdiklerine ulaşamıyor. İletişim kaynaklarının da depremle birlikte yıkılmış olması ise sevdiklerine ulaşamayan kişilerin bütün umutlarını bir bir elinden alıyor.
JAPONLAR, ALMANLAR VE AMERİKALILAR DEPREM İÇİN FARKLI BİR SİSTEM KULLANIYOR
Gelişmiş ülkeler, kullandıkları raylı, yaylı, germeli, sismik izalatörler gibi sistemleri kullanarak olası bir depreme karşı binaları yaparken önlemlerini ilk etapta alıyorlar. Bir deprem gerçekleşmesi durumunda ise, depremin boyutu ne olursa olsun, herhangi bir can kaybı yaşamıyorlar. Üstelik can kaybı yaşanmadığı gibi evler, iş yerleri ve çok katlı rezidanslar bile enkaza dönüşmüyor.
DÜNYA ÜZERİNDE EN ÇOK DEPREM OLAN JAPONYA''DA UZUN SÜREDİR DEPREM SEBEPLİ CAN KAYBI OLMUYOR
Japonya’da 1995 yılında 6 bin kişinin yaşamını yitirdiği Kobe depremi sonrası planlı bir şekilde depreme karşı yol haritası izlendiği ortaya çıktı. Ülke deprem yönetmeliğini değiştirip, denetimleri sıklaştırdı. Japonya''nın geçen yılların ardından her yıl ''yüzlerce'' şiddetli depremle sarsılmasına rağmen hayat normal akışıyla ''can kaybı olmadan'' devam ediyor.
"PANİK OLMUYORLAR SADECE BİLGİSAYARLARINI TUTUYORLAR"
Sakalar İskitler(Gizlenen Eski Anadolu Halkı) adlı Twitter kullanıcı hesabından yapılan bir paylaşım da bu tezi doğrular nitelikte. Paylaşımda şu ifadeler kullanıyor:
"Japonyası, Amerikası, Almanyası deprem işini çözmüş. Kimisi raylı, kimisi yaylı, kimisi germeli, kimisi sismik izalatörlü vs adlarla kurulan sistemlerle 8-9 şiddetindeki depremlerde bile, masasındaki bilgisarayını tutuyorlar, panik olmuyorlar. Onlarda olan bizde olmayan nedir?"
Bu paylaşımı görenler "onlar 8-9 şiddetindeki depremde panik yapmayıp sadece bilgisayarlarını tutarken biz enkaz altında kalıp ölüyoruz" yorumunda bulundu.
RAYLI TEMEL SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?
Binaların rayların üzerine inşa edilmesini sağlayan sistem, binanın deprem anında yerkabuğundan bağımsız olarak ray üstünde hareket etmesini sağlıyor. Böylece sayede, binanın yer sarsıntısından en az etkilenmesi amaçlanıyor.
DEPREME DAYANIKLI YAPILAR NASIL İNŞA EDİLİR
Japonya''da 1995 yılında yaşanan büyük deprem sonrasında çok yüksek bütçeler ile çalışmalar gerçekleştirildi. Japonya, hem eski binalarda güçlendirme sağladı. Hem de yeni binaların bu sisteme göre inşa edilmesini sağlıyor. Binaların alçak, orta yükseklikte veya yüksek olmalarına göre ayrı koruma sistemleri bulunuyor.
Örneğin, üç katlı bir binada duvarların güçlendirilmesi ve temelin levhalar ile korunması şartı bulunurken, orta yükseklikteki binalarda çok daha önemli gelişmeler görülüyor. Büyük deprem felaketlerinin yaşanabileceği Japonya’da gökdelenler inşa edilirken yenilikçi bir teknoloji kullanılması da tehlikeleri önlüyor.
Japonya’da depreme dayanıklı evler inşa edilirken kullanılan ana sistem, binanın yeryüzü bağlantısını kesmeye yarayan taban izolasyonu oluşturuyor. Bu sistem için binaların temel kısmında kauçuk ile imal edilmiş tamponlar kullanılırken bu tamponlar binaların deprem tehlikesi anında titremesi ve eğilmesi yerine yatay şekilde sallanmasını mümkün hale getiriyor. Temelde oluşan bu sallanmanın binanın geneline yayılması için de bina iskeleti içerisinde bulunan hidrolik teller kullanılarak binanın yıkılması önleniyor.
BİNALAR NASIL YIKILMIYOR?
Temelde kullanılan izolasyon ve bina içerisindeki devam eden sistem ile birlikte depreme dayanıklı evler yıkılmayan bir hale getirilirken aynı zamanda da çok şiddetli depremler de kırılmak yerine esneme payı oluşturuyor. Japon mühendisler bu konuda duvarların iç kısımlarında oluşturulan boşluklara metal plakalar yerleştirerek tüm binanın aynı anda hareket oluşturmasını sağlarken, bu esneklik binanın yıkılmasını ve kırılmasını da engelliyor. Çok yüksek katlar ile inşa edilen gökdelenler, bu sistem sayesinde sağlı sollu veya önlü arkalı şekilde 3 metreye kadar ulaşan bir mesafede gidip gelirken, katlar arasında esneme paylarının oluşmasıyla binanın yıkılması engelleniyor. Binanın temellerinde amortisörler kullanılması, hareket sırasında binanın esneme payı ile titremesini tehlikesiz bir hale getirirken, temelde kullanılan tampon sıvılar ise sallantı sırasında şiddetin azalmasını sağlıyor.