Geçenlerde Milliyet gazetesinde çok iyi bir Galatasaraylı olan Osman Şenher''in yazısını okumuştum. Bir yerinde aynen şöyle diyordu:
"Şimdi de telaşla yine kalitesiz oyuncu alınırsa aynı sorunlar yine aynen yaşanır. Fatih Terim, Torrent’ten sonra bu takım, Okan Buruk’un da başını yer.Forvette Seferovic ismi geçiyor. Bu futbolcu çok sakatlanıyor. İnşallah bu transfer gerçekleşmez. Mustafa, Gomis, Diagne’den daha iyi bir forvet gelecekse sözüm yok, saygı duyarım. Ama almış olmak için bir santrfor alınacaksa bunun açacağı hasar çok büyük olur."
"Osman abi telaş yapıyor" dedim kendi kendime; "Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer! Galatasaray geçen sene çok transfer hatası yaptı. Bu kez aynı hataya düşmez" diye düşündüm. Ama yanılmışım. Osman abinin de korktuğunun başına geldiğini görüyorum.
Galatasaray''daki bu saçma sapan transfer politikası kimin eseri; bilmiyorum. Ama artık işin içinde art niyet arıyorum!
Bir kere, onca para vererek Abdülkerim Bardakçı''nın alınması hataydı. Tamam adamı al almasına da her şeyin bir ölçüsü var. Başkan Dursun Özbek, Fenerbahçe''ye kaptırdıkları Joao Pedro için "Ben bu kadar para vermem" diye masaya yumruğunu vuruyor, (Gazetelerden okudum, yumruğunu vurmadıysa da yazanların yalancısıyım) ama stoper Abdülkerim Bardakçı için saçıyor. Enteresan değil mi?
Neyse. Konuyu dağıtmayayım.
Yahu Galatasaray daha yeni Mısır''ın Zamalek takımına 4 milyon dolar ödeyerek Mostafa Mohamed''in bonservisini almamış mıydı? Peki bir kaç ay sonra 24 yaşındaki adamı ne diye 250 bin euro kiralama bedeliyle Fransa''ya yolladı? Zorunlu olmayan satın alma bedeli de 5 milyon euro. Ne bu şimdi? Yoksa Galatasaray''da Fransızlar mı var da Nantes takımına kıyak yapıldı?
Yerine alınan isim de Haris Seferovic. Gece yarısı Galatasaraylı taraftarlar karşılamış bir de. Üçlü çektirmişler. Adam herhalde şok geçirmiştir; "Yahu ben neymişim" diye. Aklıma Falcao transferi geldi. Onu da havalimanında karşılamışlardı, giderken yanında bir kişi bile yoktu.
Seferovic 30 yaşında, 31''ine girmek üzere.
Adamın futbol yaşamı boyunca sakatlıklar nedeniyle başı çok ağrımış. Geçen sezon mesela; Benfica''da topu topu 10 lig maçında forma giyebilmiş. Attığı gol sayısı 3.
O kadar çok takım dolaşmış ki; çoğunda hayal kırıklığı. İtalya''da Lecce, Fiorentina... İspanya''da Real Sociedad... Almanya''da Eintracht Frankfurt... Hepsinden yolu geçmiş ama "büyük gol umudu" olarak imza atarken, "Hayal kırıklığı" olarak yollanmış.
Hayatında 20 gol barajını 3 kez geçmiş, 3''ünde de Benfica''da. Portekiz Ligi''ni biliyorsunuz; Porto, Benfica, Sporting Lizbon. Hadi biraz da Braga. Gerisi palavra! Bu dört takımda santrfor oynayıp da 20 gol atmayan diğer takımlarla aralarındaki kalite farkı nedeniyle yoktur herhalde. Geçen sezonun Portekiz Ligi puan cetveline bakın da anlayın. Şampiyon Porto, sonra Sporting, Benfica, Braga. 5. sıradaki takım Gil Vicenta. Porto ile arasındaki puan farkı tam 40!
Şunu belirteyim ki; Seferovic''in Galatasaray''ın beklentilerini karşılayabileceğini sanmıyorum.
Taraftarların da sandığına inanmıyorum.
"Peki neden havalimanına gittiler öyle ise" diye soruyorsanız eğer... Emin değilim. Sanırım kendilerini "Transfer sihirbazı" olarak göstermek isteyen birilerinin yönlendirmesi olabilir.
Ben "Yapmış olmak için yapılan" bu transferlerin Okan Buruk''un büyük umutlarla başladığı Galatasaray kariyerine darbe vuracağını sanıyorum maalesef. Sanki birilerinin (!) amacı Okan Buruk''u bir an önce bitirip, yerine kendi kafalarındakini getirmek. Başka nasıl izah edilebilir ki? Çünkü transfer elindekinin daha iyisini bulduğunda yapılır. Elindeki adamı neredeyse bedavaya gönderip, nasıl oynayacağı şüpheli birini dünyanın parasını sayarak almak transfer sihirbazlığı değildir, kasıttır ya da işbilmezliktir.
Benfica Kulübü bu transferi yapana üstüne bir de para verene kulübün teşekkür belgesini verirse şaşırmamak gerekir.