Ahmet Çakar''ın Erden Timur''la ilgili iddiasını ilk duyduğumda inanamadım.
Diyordu ki Çakar, "Erden Timur bir projedir. Galatasaray''ın batıya açılan kapısında şu anda ikinci adam statüsündeki Erden Timur, Cemalnur hanımefendinin tarikatında el öperken gördüm. Videosu var. Özel hayatıdır karışamam. Ama bu ülke cemaatlerden çok çekti. Son 8-10 yılda neler olduğunu herkes biliyor. Sonuçlarını görüyoruz!"
Hem Atatürkçü olan, hem de Atatürk''e her fırsatta vurgu yapan başkanı Dursun Özbek olan bir kulübün; üstelik de adı Galatasaray olan bu kulübün böyle bir şey yapacağına ihtimal vermedim.
Çakar doğru diyor; bu ülke cemaatlerden çok çekti. Sporda da öyle olmadı mı?
Fenerbahçe''nin başına gelenler ortada.
Galatasaray''da da sıkıntılar yaşanmadı mı; Hakan Şükür''ü, Arif Erdem''in fotoğrafları duvarlardan indirilmedi mi bu nedenle?
Onun için tekrar yaşanmaz sandım.
Ama sonra OdaTV görüntüsünü de yayınlamaz mı?
Videoda Erden Timur''un tarikat liderinin yanında el pençe divan durduğu görülüyordu; dondum kaldım.
Üzüldüm de.
Galatasaray için değil sadece. Fenerbahçe''de de olsa üzülürüm, Beşiktaş''ta da, Trabzonspor''da da.
Hemen arşivi karıştırdım.
18 Haziran''da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk''ün huzuruna çıkan Galatasaray Başkanı Dursun Özbek''in Anıtkabir Özel Defteri''ne yazdıklarını bir daha okudum:
"Türkiye Cumhuriyeti''nin kurucusu yüce Atatürk,
Bugün, Galatasaray Spor Kulübü 39. başkanı olarak manevi huzurunuzda bulunmaktan dolayı büyük bir gurur ve heyecan duyuyorum. ''Fikri hür, vicdanı hür'' Galatasaray ailesi olarak, belirlediğiniz hedefler doğrultusunda birlikte ilerlemekten bir gün olsun vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Devrimleriniz ve fikirleriniz yolumuzu her zaman aydınlatacaktır. Türkiye’nin gururu Galatasaray Spor Kulübü’nü daha büyük başarılara taşıyacağımıza kendim ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım adına söz veriyorum. Ebedi saygılarımla."
Sonra Özbek''in bir başka konuşmalarını da buldum. Cumhuriyet''in 100. yılı nedeniyle yaptığı konuşmaları ve Atatürk vurgularını tekrar tekrar okudum. Zaten Dursun Özbek''in duruşundan kuşkum yok. Hiç tanışmasak da Galatasaray''a yakışan bir başkan olduğundan da her zaman emin oldum.
Ancak sonra Galatasaray Kulübü''nün gece yarısı açıklamasını okuyunca şaşkına döndüm. Diyor ki açıklamada;
"Galatasaray Sportif A.Ş Başkan Vekilimiz Sayın Erden Timur hakkında bazı yayın mecralarında yapılan karalama amaçlı, maksatlı ve hiçbir gerçeklik payı olmayan haberleri (!) şaşkınlıkla takip etmekteyiz. Zamanlaması son derece manidar olan bu saldırıların altında yatan gerçeğin; 23. Şampiyonluk yolundaki kararlılığımızdan duyulan korku ve endişe olduğu aşikardır.
Galatasaray Spor Kulübü; Başkanından yönetimine, teknik heyetinden futbolcularına, taraftarından tüm camiasına kadar bir bütündür. Bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isteriz ki; bu tür manipülatif haber ve yorumlar bizleri birbirimize daha da fazla kenetler ve Galatasaray kenetlendiği zaman önünde hiçbir güç duramaz.
Galatasaray Spor Kulübü"
"Şaşkınlıkla takip etmekteyiz" bölümüne takıldım. Hakikaten olanı biz de şaşkınlıkla takip etmekteyiz.
Görüntü de yalan mı? Yoksa foto montaj mı? Öyleyse çıkın söyleyin. Yok değilse lütfen şu sorulara cevap verin:
- Tarikatçılık Atatürk''e, Cumhuriyet değerlerine, Galatasaray''a uyuyor mu?
- Hakan Şükür''ün, Arif Erdem''in fotoğraflarını niye indirdiniz duvarlardan o zaman?
- ''Galatasaray''ın 23. şampiyonluk yolundaki kararlılığımızdan duyulan korku ve endişe'' diyorsunuz ya... Galatasaray''ın 22 şampiyonluğunda Erden Timur mu vardı?
- Erden Timur olmazsa Galatasaray batar mı?
- Galatasaray''ın yönetimindeki diğer isimler, divan kurulu üyeleri, genel kurul üyeleri bu konuda ne düşünüyor?
- Birlik ve bütünlük derken... Hangi birlik ve bütünlük? Okan Buruk ilk 10 haftayı göremez diye iddiaya girenler, iş başına getirilir getirilmez Cenk Ergün''ün üstüne oynayanlar, Arda Turan''ı yerine getirmek için dolap üstüne dolap çevirenler de bu bütünlüğün içinde mi?
Galatasaraylı taraftarlar olduğunu söyleyenler sosyal medyada mesaj yağdırıyorlarmış; Erden Timur''u yedirmeyiz diye.
O zaman ben de Atatürkçü Galatasaraylılar için Ulu Önder''in 1925 yılında Kastamonu''da yaptığı konuşmanın bir bölümünü koyayım şu köşeye:
"Var olan tarikatların amacı kendilerine bağlı olan kimseleri dünyada ve manevi olan hayatta mutluluk sahibi yapmaktan başka ne olabilir? Bugün ilmin, fennin, bütün kapsamı ile medeniyetin ışığı karşısında filan veya falan şeyhin uyarmasıyla maddî ve manevi mutluluğu arayacak kadar ilkel insanların Türkiye medeni toplumunda varlığını asla kabul etmiyorum.
Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir. Tarikat reisleri bu dediğim gerçeği bütün açıklığıyla anlayacak ve kendiliklerinden hemen tekkelerini kapatacak, müritlerinin artık erginliğe ulaştıklarını elbette kabul edeceklerdir."
Şimdi soruyorum:
- Galatasaray mı, tarikatsaray mı?
- 117 yıllık batıya açılan pencere Galatasaray''ın yönü bir kaç kişiyi korumak adına değiştirilebilir mi?
Bir de meşhur Galatasaraylı Sakallı Celal''in unutulmaz sözünü hatırlatayım size:
"Türkiye durmaksızın doğuya giden bir gemidir, bazıları bu geminin güvertesinde batıya doğru koşarak batıya gittiklerini sanırlar"
Öyle mi?