İşte Tolga Şardan’ın o yazısı:
Gün geçmiyor ki bir Hakan Şükür tartışması geçmeye dursun.
Sosyal medyada konuşuyor, konuşuluyor. Youtube yayınlarına katılıyor, hatta tv programına dahi konuk olabiliyor.
Hafızası, balıklardan daha beter durumdaki Türk toplumuna "yalan" ve "propaganda" şırınga ediyor.
Tıpkı, her FETÖ mensubu gibi...
BU FORMAYI ÖLÜNCEYE KADAR SAKLAYACAĞIM
Geçenlerde kütüphanemde duran eski Ankara DGM savcısı Nuh Mete Yüksel''in 2011''de Togan yayınlarından çıkan "Nuh''un Gemisi" kitabına tekrar göz atayım dedim.
Hakan Şükür''ün 2002''de Nuh Mete Yüksel tarafından ifadesinin alınmıştı. O güne dair anekdotlar da Nuh Mete Yüksel''in anlatımı ile kitapta yer almıştı.
Bakın Nuh Mete Yüksel o günü nasıl anlatmış:
"Hakan Şükür''ü Fetullahçı, Fetullah''a yardım ediyor diye çağırdım, dinledim. Kendisinin hiçbir tarikatla ilişkisinin olmadığını anlattı. Milli formasını da getirmiş. Bana hediye etti. "Nasıl hediye alır, bu rüşvettir" diyenler oldu. Bunlar milli renklerin ne olduğunu bilmeyen şaşkınlar. Bu formayı ölünceye kadar saklayacağım"
TOPLUMSAL FETÖ CEHALETİ
Bu sözleri okuduğumda geçmişten bugüne FETÖ''yü anlama, mücadele etme konusundaki kurumsal, toplumsal cehaletimizi bir kez daha fark ettim.
FETÖ''cülerle geçmişte verilen mücadelenin simge isimlerden biri olarak bildiğimiz Nuh Mete Yüksel örgütün en önemli silahının "yalan" "riya" ve "propaganda" olduğunu kavrayamamıştı.
Öyle ki,
Fetullahçılarla ilgili soruşturma yürüttüğü sırada ifadesini aldığı Hakan Şükür''ün yanında "hediye" olarak getirdiği formayı kabul etmiş, üstüne Ergenekon soruşturmalarının zirve yaptığı 2011''de kaleme aldığı kitabında, "Bu formayı ölünceye kadar saklayacağım" ifadelerini kullanmıştı.
HAKAN ŞÜKÜR''E MANEVİ İŞKENCE İDDİASI
Fetullahçılarla ilgili soruşturmaları yürütüp onların yöntemlerinden en çok haberi olması beklenen Nuh Mete Yüksel, bu cümleleri kitabında kurduktan sadece 1 yıl sonra Ekim 2012’de “Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonunda" o dönem AKP milletvekili olan, "hocaefendi" cümlesini ağzından düşürmeyen İdris Şahin''in(şu anda DEVA partisinde) Hakan Şükür''e fena muamele yapıldığını ve manevi cebir uygulandığı iddiaları ile karşı karşıya kalmıştı.
FETÖ TAKTİĞİ: YALAN VE PROPAGANDA
Tipik bir FETÖ''cü tavrı.
İfadeye giderken yanında formanı götür, savcıya hediye et. Beraat et. Hediyeyi alan savcı, ballandıra ballandıra Hakan Şükür''ün formasını aldığını ve yıllarca övünerek anlatsın. Sonra aradan hayli uzun zaman geçtikten sonra, "savcılıkta manevi işkence görmüştüm" de.
Belki şimdilerde birilerine garip geliyordur diye söylüyorum.
"FETÖ''cü Hakan Şükür''ün Youtube kanallarında, TV’lerde konuşmasının nesi tuhaf" diye düşünenler için anlatıyorum.
FETÖ TAKTİKLERİNİ EMRE, OKAN, CİHAT VE ÜMİT ÇOK İYİ BİLİR
FETÖ''cüler "gerçekleri" anlatmaz, yalanları yayar, propagandalarını yapar, toplumu zehirler.
Aslında bütün bunları örgüt içinde hayli vakit geçirmiş olan eski futbolcular, Emre Belözoğlu, Okan Buruk, Cihat Arslan, Ümit Bozkurt herkesten çok daha iyi bilirler.
İFADE VERMEDİLER BARİ TOPLUMA FETÖ''CÜLERİ ANLATSINLAR
FETÖ soruşturmalarında ifadeleri bile alınmadan haklarında takipsizlik kararı alınan ve temize çıkan bu futbolcuların Türk toplumuna karşı bir sorumlulukları bulunduğunu düşünüyorum.
FETÖ''nün dizinin dibinde geçirdikleri onlarca yıldan sonra hiçbir şey olmamış gibi "ölüye yatarak" bu işler unutulmayacak.
En azından Türkiye Cumhuriyeti devletinin de öncülüğü ile kamu spotu şeklinde, örgütün gerçeklerini Türk toplumuna ve gençlere anlatmalılar.
Anlatmalılar ki,
FETÖ''nün ne menem bir örgüt olduğu hakkında toplum bilgilenmeli ve oluşacak olası tehditlere karşı bu konuda uyanık olmalı.
En azından topluma borçlarını bu şekilde ödemeli vicdanlara su serpmeliler
