CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık’ın “FETÖ Borsası”nın araştırılması istemiyle verdiği Araştırma Önergesi iktidar partisi ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.
Önerge üzerinde konuşan Arık, para karşılığında FETÖ sanıklarının aklandığını belirterek, “Zenginlerin suç işleyip yoksulların cezalandırıldığı bu çarpık düzen sizleri rahatsız etmiyor mu? Oğlunu ve eşini 15 Temmuzda şehit veren Nihal Olçok'un ‘250 şehidi kaça sattınız, değdi mi aldığınız, verdiklerinize?’ diye isyan etmesinden hiç rahatsızlık duymuyor musunuz?” dedi.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık’ın FETÖ sanıklarının para karşılığında aklandığı iddialarının araştırılmasıyla ilgili TBMM’ye sunduğu Araştırma Önergesi iktidar partisi ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.
TBMM’de Araştırma Önergesi’nin gerekçesini açıklayan Arık, “Birkaç gün sonra üçüncü yılına gireceğimiz kalleş FETÖ ihanetinde ve bu ülkeyi vatan yapan, bu uğurda can veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Tabii ki FETÖ'ye her istediği verilmeseydi, bu ülkenin kahraman subaylarına kumpaslar kurulup FETÖ için mıntıka temizliği yapılmasaydı, belki de biz 15 Temmuz ihanetini yaşamayacaktık, 250 şehidimizi vermemiş olacaktık” dedi.
"SAMİMİ OLMAK GEREKİYOR"
FETÖ ile mücadele konusunda samimi olmak gerektiğini ifade eden Arık, FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılmamasının ciddi bir sorun olduğunu belirterek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“15 Temmuz'da bu milletin başına bombalar yağdıran bu örgütle mücadele konusunda ne kadar samimiyiz bunu araştırmak istiyorum. Eğer ki milletin temsilcisi olan bu Gazi Meclis, FETÖ'nün siyasi ayağının araştırılması önergesine ‘Hayır araştırmayalım.’ diyorsa ortada ciddi bir sorun var demektir, ortada bir samimiyetsizlik var demektir, ortada ‘Acaba ucu bana da dokunur mu?’ diye bir endişe, bir korku var demektir, 250 şehidimizin hatırasına saygısızlık var demektir.
Bu FETÖ'yle mücadele konusunda gerçekten samimiysek bu işi sulandırmamak gerekir. Sırf sizin gibi düşünmüyor diye, size muhalif diye, FETÖ'yü bir silah gibi kullanıp, insanları "FETÖ'cü" diye yaftalayıp zindanlara atıyorsanız, bu işi sulandırıyorsunuz demektir. Allah aşkına, sizlere soruyorum: Ömrü FETÖ'yle mücadeleyle geçmiş Eren Erdem'den, Emin Çölaşan'dan, Necati Doğru'dan FETÖ'cü olur mu?
FETÖ'yle gerçekten mücadele edecekseniz, adeta 15 Temmuz'a giden yolun kilometre taşlarını döşeyen, "Bana suikast düzenlenecekti." diye yaygara kopartıp FETÖ'nün devletin kozmik odasına girmesine vesile olan birisini Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kuruluna atayamazsınız. Olmaz beyler, FETÖ'yle mücadele böyle olmaz. FETÖ'yle gerçekten mücadele edecekseniz, sırf sizinle görüş ayrılığına düştü diye, yeni bir parti kuracak diye Ali Babacan'a FETÖ sopasını gösteremezsiniz.
Maalesef ki bugüne kadar FETÖ'yle mücadele konusunda, özellikle FETÖ'nin siyasi ayağının araştırılması konusunda iktidar partisi ve onu destekleyen parti sınıfta kalmıştır. Gelin, ticari ayağının araştırılması konusunda sınıfta kalmayın”
"ZENGİN FETÖ’CÜLERİN PARA KARŞILIĞINDA AKLANMASIDIR"
15 Temmuz Darbe girişiminin ardından Türkiye’nin “FETÖ Borsası” terimiyle tanıştığını ifade eden Arık, FETÖ borsasının, zengin FETÖ'cülerin para karşılığında aklanırken fakirin fukaranın cezalandırılması olduğunu söyledi.
Bu iddiayı ilk olarak AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın gündeme getirdiğini belirten Arık, “Aynı günlerde Kayseri'de tutuklu iş adamlarının davasının görüldüğü gün Kayseri Adliyesinin önünde kırmızı plakalı bu makam arabası dikkati çekiyor. Sayın milletvekilleri, bu makam arabası tam yarım gün savcıların, hâkimlerin kapısının önünde bekletildi.
Bu duruma isyan eden AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk "Ey Kayserili, ne işin var başsavcının odasında? Çek arabanı adliyenin önünden." diye haykırıyordu. Biz adalete gölge düşürmeyin dediğimizde aldığımız cevap ise ‘Kriptocu FETÖ'cüleri söylemiş olamaz mıyım?’ oluyordu.
Tabii ki kriptocu FETÖ'cüleri ya da açık FETÖ'cüleri onlarla birlikte olan, onlarla iş tutan, onlarla kumpas kuranlar bilecekti, elbette ki biz bilmeyecektik. Sayın başkan vekili ‘Kripto FETÖ'cüleri söyledim.’ dedi ama gelin görün ki bir kişi tutuklanmadı, tam tersine kendi akrabası da olan ticaret odası başkanı dâhil çok sayıdaki iş adamı o gün serbest bırakıldı.
Sayın Milletvekilleri, İzmir'de FETÖ borsası iddiaları cinayete kadar uzandı. İstanbul'da AKP üyesi avukat, örgüt üyelerine para karşılığında takipsizlik verdiği için suçlandı. Hani diyorsunuz ya: ‘Beka, beka, beka; bu seçimleri kaybedersek ülkede beka sorunu olur.’ İşte, tam da beka bu. Gelin, ülkenin bekası için el birliğiyle hep birlikte bu FETÖ borsasını araştıralım.
Sayın milletvekilleri, zenginlerin suç işleyip yoksulların cezalandırıldığı bu çarpık düzen sizleri rahatsız etmiyor mu? Oğlunu ve eşini 15 Temmuzda şehit veren Nihal Olçok'un "250 şehidi kaça sattınız, değdi mi aldığınız, verdiklerinize?" diye isyan etmesinden hiç rahatsızlık duymuyor musunuz? (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) Biliyorum ki bu Gazi Meclis rahatsızlık duyuyor ama FETÖ'nün siyasi ayağının araştırılmasını istemeyen irade, FETÖ'nün ticari ayağının araştırılmasını da istemeyecektir. Çünkü, FETÖ'nün siyasi ayağı da, FETÖ'nün ticari ayağı da, bunlardan rant sağlayanlar da aynı kişiler.
Ben buradan, iktidar partisinin ve onun destekçisi küçük partinin FETÖ borsasının araştırılması önergesine karşı nasıl bir tutum sergileyeceğini gerçekten çok merak ediyorum. Aziz milletimizin de bunu izlemesini ve vicdanlarında sorgulamasını istiyorum.
Eğer ki Nihal Olçok'un hatırasına azıcık saygınız varsa, eğer ki, ‘250 şehidimizin kanı yerde kalmasın.’ diyorsak, eğer ki gerçekten FETÖ'yle mücadele ediyorsak gelin FETÖ borsasını hep birlikte araştıralım diyorum, Gazi Meclisi saygıyla selamlıyor, teşekkür ediyorum.”