Spor kalp krizini önleyemiyor mu? İşte konuya uzman bakışları...

Spor kalp krizini önleyemiyor mu? İşte konuya uzman bakışları...

Sporun sağlık üzerindeki olumlu etkileri genel olarak kabul görse de, kalp krizi riskini azaltma konusundaki rolü karmaşık bir tartışma konusu olmasıyla dikkat çekti. Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleri, sporun kalp sağlığı üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı oldu. İşte bu konudaki önemli noktalar...

Spor yaparken dikkat etmemiz gereken önemli bir konunun da kalp krizi olduğu bildirildi.

Sağlık uzmanlarına göre, sporun kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini anlamlı derecede azalttığı ve kalp sağlığını arttırdığı kanıtlandı. Ancak, sporun bilinçsizce yapılması durumunda yarar yerine zarar verebileceğini unutmamak gerektiği bildirildi.

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Umut Karabulut'a göre, ağırlık kaldırma, vücuda yük bindirme amaçlı yapılan şınav, halter ve barfiks gibi egzersizler kalp sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.

Benzer şekilde, futbol, basketbol ve tenis gibi rekabet sporları uzun süreli ve yüksek yoğunlukta yapılması durumunda riskli olabilir.

Sportif faaliyetler sırasında artan adrenalin seviyesi, ritim dengesizliği, kan basıncı ve nabızda aşırı artış gibi sorunlara yol açabilir. Bu durumlar ani kalp sorunlarına ve hatta ölümlere yol açabilir.

Bu nedenle, hareketsiz yaşam tarzını değiştirmek isteyen veya rekabet sporlarına katılmak isteyen kişilerin mutlaka kardiyak değerlendirme yapmaları gerekmekte. Spor yaparken kalbinizi yormamak için dikkat etmemiz gereken kurallar ve öneriler önemli.

Örneğin, spor yaparken mutlaka su içmek, egzersiz arasında veya sonrasında yeterince su ve mineraller içeren içecekleri tüketmek önemli. Ayrıca, günde 10 bin adım atmak kalp sağlığı için çok önemli. 10 bin adım tempolu yürüyüş, kan damarlarının sertleşmesini önleyebilir, kan damar basıncını ve kolesterol seviyelerini düşürebilir.

Uzmanlar, dengeli ve yerinde yapılan sporun kalp hastalıklarını önleyen ve kardiyak rehabilitasyonun bir tedavi yöntemi olduğunu belirtti.

Bilinçli yapılan spor, kalp, akciğer, beyin ve kaslarda kan dolaşımını daha düzenli hale getirir. Bu da damarların gerek işlevsel gerek yapısaldan daha verimli çalışmasını sağlar. Yüksek kan basıncı normalleşir, kalp hastalıkları, kalp krizi ve inme riski azalır. Metabolik olarak insulin direnci azalır, diyabet, aşırı kilo ve şişmanlık riski de azalır; kötü kolesterol (LDL-kolesterol) seviyesi azalır, iyi kolesterol (HDL-kolesterol) seviyesi artar. Tüm bunlarla birlikte endorfin miktarı artar, kişi kendini daha dinç ve zinde hissedebilir, daha iyi görünebilir ve daha rahat bir uyku düzenine kavuşabilir.

Düzenli spor, kalp kaslarını güçlendirir: Her kas gibi kalp kası da antrenman yaptıkça daha güçlü ve verimli olur. Hem kasılmaları geceler hem de rahatlayıp gevşemesi daha iyi olur.

Kalp daha verimli çalışır: Hareketsiz bir kişinin kalbi vücuda gereken kanı dakikada ortalama 75 kez çarparak atarken, dzenli spor yapan birinin kalbinin 60 kez atması yeter. Dolayısıyla 1 günde 20 bin kalp atımından tasarruf edilmiş olunur.

Kalbin çok hızlı çarpmasını önler: Antrenmanla kalp, sıkıntılı bir durumla karşılaştığında sakin bir tepki verir. Hareketsizliğe alışmış kalp ise kolay telaşa kapılır.