Fernando Santos Sivas'ta neden hayretler içinde kaldı. 'Izdıraptaş'ı Gürel Yurttaş yazdı
Beşiktaş Sivas'ta öyle bir 45 dakika oynadı ki.
Pes!
Oynamadı desek daha doğru olur.
Her maçta aynı şeyleri yazmaktan insan sıkılıyor.
Göğsüm daralıyor!
Tamam eksik çok. Önceki yönetim kötü bir miras bıraktı. Ama bir takım bu kadar da kötü oynar mı?
Sürekli aynı şeyleri tekrar eder mi? Hem yazdım. Bu takımda bırak Beşiktaş'ta oynamayı kulübün önünden bile geçmemesi gereken oyuncular var. Ancak insan biraz olsun üstüne koyamaz mı?
Hele de o yenilen gol. Hatalar zinciri.
Amatörler yapmaz.
Ayağındaki topu kaybediyorsun. Rakip kaç kişinin arasında. Vurmasına engel olamıyorsun. Oyuncuna çarpıp ağlara giderken kalecinin de eli ayağı birbirine dolaşmış, yavaş topu tutamıyorsun.
Sonra da yenik duruma düşüyorsun. Ah be Ersin, Mert'in yokluğunda kaleye geçiyorsun, şu golü yiyorsun.
O anda görüntüye Fernando Santos geldi.
Bakışlarını görmeliydiniz. Ağız burun hareketlerini de. Hayretler içinde kaldı adam!
"Bu kadar da olmaz ki" dercesine şaşkınlık yaşadı.
Dediğim gibi Sivasspor da ahım şahım oynamadı. Bir Manaj vardı tehlikeli. Diğerleri vasattı.
Beşiktaş ilk yarıda bir kez pozisyona girebildi. Onda da Salih rakibinin müdahalesiyle yerde buldu kendini. Hakem penaltıyı verdi ama VAR'dan gelen kararın ardından iptal etti.
İkinci yarıda Beşiktaş mı hareketliydi biraz daha yoksa Sivasspor mu hareketsizleşti iyice.
Tamamen kendi sahalarına çekildiler. Cenk'in direkten dönün şutu oyunda kaldığı süre içinde yaptığı tek olumlu işti. Ghezzal'ın kaleciden dönen şutu da Ghezzal'ın.
Sanırım Bülent Uygun futbolcularına devre arasında 1-0'ı koruyun, gerisini düşünmeyin demiş. Onlar da Manaj dışında atağa çıkmayı hiç düşünmediler bile. Çekildiler alanlarına.
Beşiktaş bu anlarda üstün gözüktü ama pozisyona girmekte yine zorluk çekiyordu. Çünkü topu alan gidiyordu da... Ne boşa çıkan oluyordu, ne topu isteyen, ne de kanatlardan hareketlenen. Sonuçta beklenen Beşiktaş da ortaya çıkmıyor işte.
Peki Fernando Santos ne yaptı derseniz.
O da izledi.
Değişiklikler yaptı. Mesela Cenk Tosun'a 74. dakikaya kadar dayanması enteresandı. Yerine genç Mustafa Hekimoğlu'nu soktu.
Bu da iyiydi bence, Muleka'yı sokup duruyordu da ne oluyordu. Gerçi sonra o da girdi ama aynı tas aynı hamam.
Bu maçta Bülent Uygun'un neden bu kadar asabileştiğini anlayamadım bir de. Kırmızı kart gördü. Şimdi haftaya takımının başında olamayacak. Bunca tecrübeden sonra biraz daha sakin olmalıydı diye düşünüyorum.
Beşiktaş için işler iyi gitmiyor.
Hasan Arat yönetiminin de kredisi bitiyor.
Önceki yönetimin kötü olduğunu zaten herkes biliyordu ki olağanüstü kongre geldi. Seçilirken transfer sözü veren yeni yönetimden hala ses yok.
İstanbul'daki ilk maçta oklar yönetime de dönebilir; benden söylemesi.