Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan: Bütün bunlar liyakatsiz bir yönetim anlayışı yüzünden başımıza geliyor

Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan: Bütün bunlar liyakatsiz bir yönetim anlayışı yüzünden başımıza geliyor

Eski AKP Milletvekili ve eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan, Yarattığı onca felakete rağmen politika faizini, kredi almak kolaylaşsın diye indiriyorlar. Ama Merkez Bankası ve BDDK, kredi maliyetini artıran kararlar alıyor. Acaba biz, ülke olarak 84 milyonu kuşatan gizli bir kamera şakası ile mi karşı karşıyayız” dedi. Turhan ayrıca “Bütün bunlar; ehliyetsizlik, liyakatsizlik ve ne yazık ki bu çarpık, dogmatik, dünyaya dar bir pencereden bakan yönetim anlayışı yüzünden başımıza geliyor.”

İbrahim Turhan, KRT’de dün akşam yayınlanan Haftanın Panoraması programında Semra Topçu’nun sorularını yanıtladı. İktidara “Enflasyonu düşürün” çağrısı yapan Turhan, özetle şöyle konuştu:

“BİZİM KALECİMİZ NE YAZIK Kİ KALEYİ BIRAKIP GİTMİŞ”

“Merkez Bankası, parayı, arkasında destek olmayan bir kağıt haline getirdi. Vatandaşı fiyatlarla maça çıkmış bir futbol takımı gibi düşünün. Karşınızda hayat pahalılığı var, zamlar var, fiyat artışları var. Bunlara karşılık sizin bir kaleciniz var; Merkez Bankası. Ama bizim kalecimiz ne yazık ki kaleyi bırakıp gitmiş. Kale boş. Onun için de her çekilen şut, her vurulan top gol oluyor ne yazık ki. Vatandaşın kalesine giriyor.

“GİZLİ BİR KAMERA ŞAKASI İLE Mİ KARŞI KARŞIYAYIZ”

Yarattığı onca felakete rağmen politika faizini, kredi almak kolaylaşsın diye indiriyorlar. Ama Merkez Bankası ve BDDK, kredi maliyetini artıran kararlar alıyor. Acaba biz, ülke olarak 84 milyonu kuşatan gizli bir kamera şakası ile mi karşı karşıyayız? Yoksa hakikaten ülkeyi yöneten kişiler bu kadar mı gerçeklikten koptular? Bu kadar mı toplumu, dar gelirliyi, sıkıntı içinde yaşamaya çalışan insanları umursamaz duruma geldiler.

“BÖYLE BİR ŞEY OLABİLİR Mİ”

Ben, bunu ilk duyduğumda nasıl olacağını anlamadım. Devlet kendi alacağını silebilir ama diyelim ki benim size borcum var, devlet size diyecek ki ‘İbrahim size parasını ödemeyecek, haberiniz olsun’. Böyle bir şey olabilir mi? Mümkün değil. Mülkiyet hakkının ihlali demektir. ‘Devlet ödesin’ desek, benim size olan borcumu devlet niye size ödesin? Bunlar anlamsız şeyler.

“ENFLASYON YASASIZ VERGİ TOPLAMAKTIR”

Hiç bunlarla uğraşmalarına, kimsenin borcunu silmelerine lüzum yok. Hatta ve hatta kimseye konut yardımı falan yapmalarına da gerek yok. Asıl işlerini yapsınlar, enflasyonu düşürsünler. Enflasyon, yoksulun en büyük düşmanıdır. Bir hükümetin halkına verebileceği en büyük zarardır enflasyon. Enflasyon ahlaksızlıktır. Enflasyon, yasasız vergi toplamaktır. Enflasyonun hırsızlıktan farkı yoktur.

“LİYAKATSİZ BİR YÖNETİM ANLAYIŞI YÜZÜNDEN BAŞIMIZA GELİYOR”

Kendi işlerini yapsınlar, başka işlerle uğraşacaklarına. Yok borç sileceklermiş, yok konut yapacaklarmış. Neticede kazıyınca, altından bunun doğru olmadığı çıkıyor. Bırakın bunları. Bırakın vatandaşı kandırmayı, siz işinizi yapın, enflasyonu düşürün. Bütçeyi gerçekten vatandaş bütçesi haline getirin; rantiye bütçesi, faiz bütçesi olmaktan çıkarın. Bir taraftan ‘Faizi düşüreceğiz’ deyip bir taraftan bütçedeki faiz ödeneklerini yüzde 75 artırmayın. Bütün bunlar; ehliyetsizlik, liyakatsizlik ve ne yazık ki bu çarpık, dogmatik, dünyaya dar bir pencereden bakan yönetim anlayışı yüzünden başımıza geliyor.”

İlgili Haberler