TBMM 26'ncı dönem 3'üncü yasama yılı, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açılış konuşmasıyla başladı. Meclis Başkanı'nın açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen Erdoğan, Devlet Bahçeli'yle yapılan işbirliğinin altını çizdi ve "16 Nisan'ın yolunu MHP açmıştır" ifadelerini kullandı.
İşte Erdoğan'ın o sözleri:
"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ AK PARTİ VE MHP TARAFINDAN YÖNETİLMİŞTİR"
Ancak, Meclis’te grubu bulunan partilerimizden bazıları farklı bir politika izledikleri için, Anayasa değişikliği süreci, AK Parti ve MHP tarafından yönetilmiştir.
Esasen, bu sürecin temelleri 2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan kriz esnasında atılmıştır.
Cumhurbaşkanını doğrudan milletin seçmesine imkân veren değişiklik, daha sonraki gelişmelerin habercisi olmuştur.
Doğrudan halkın oylarıyla göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı olma şerefine nail olmamızın ardından her fırsatta, her zeminde başlanan işin tamamlanması gerektiğini ifade ettik.
Anayasa değişikliği gerektiren bu düzenlemenin gerçekleştirilebilmesi ancak, diğer partilerimizden destek alınabilmesiyle mümkündü.
MHP’nin bu yönde gösterdiği irade, 16 Nisan’a giden yolu açmıştır.
Meclis’in üzerine düşeni yapmasının ardından, milletimiz de nihai kararını hür iradesiyle sandıkta vermiştir.
Kabul edilen Anayasa değişikliğine göre Türkiye, 2019 yılında yapılacak seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçecektir.
Yeni sistemin en önemli özelliklerinden biri yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri netleştirmiş olmasıdır.
Ülkemizdeki mevcut sistemin en önemli zaafı, bu ilişkilerin birbirine karışıyor olmasıydı.
Yasamanın yürütme organının, yani Meclis’te çoğunluğu elinde bulunduran iktidar partisinin veya koalisyon partilerinin tahakkümü altında bulunduğu eleştirisi, böylece ortadan kalkmaktadır.
Bilindiği gibi yeni sistemde, yürütme erkini temsil eden Cumhurbaşkanı’nın bütçe kanunu dışında Meclis’e kanun teklifi veya tasarısı sunma imkanı bulunmuyor.
Yasama yetkisi, tamamen milletvekillerimizin uhdesine bırakılıyor.
Nasıl anayasa yasaların üzerindeyse, yasalar da Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin üzerindedir.
Yani, herhangi bir konuda yasa ile kararname çeliştiğinde, geçerli olan yasa olacaktır.
Daha da önemlisi, kararnameyle düzenlenen herhangi bir konuda Meclis yasa çıkardığında, yasa esas alınacaktır.