Doç. Dr. Öztürk, “Epilepsi pilinin ömrü 4 ile 6 yıl arasında değişiyor. Ne kadar erken yaşta takılırsa nöbetleri kontrol etme şansımız o kadar yüksek oluyor. Hastaların algıları yükseliyor, sosyalleşiyorlar ve okul başarıları artıyor” dedi.
1 YILDA NÖBETLERİ YÜZDE 50 AZALTIYOR
Doç. Dr. Öztürk, tedaviye yönelik bilgi de verdi. Hastaların aileleri ise zorlu geçen hastalık ve tedavi sürecine ilişkin yaşadıklarını anlattı.
Etkinliğin öncesinde epilepsiye yönelik bilgi veren Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sait Öztürk, “Epilepsi toplumda yüzde 1 sıklıkla görülen ve nadir olmayan bir hastalık. 85 milyon nüfuslu ülkemizde 850 bin epilepsi hastasının olduğunu söyleyebiliriz. Rakamlar bize bu konuya eğilmemiz gerektiğini gösteriyor. Epilepsi beyinde aniden kontrolsüz bir şekilde ortaya çıkan elektriksel boşalmalarla seyrediyor. Hastalarda ani kasılmalar, bir noktaya sabit kalıp bakma, istemsiz sıçramalar gibi belirtilerle kendini gösteren nörolojik bir rahatsızlık. Hastalığın temel tedavisi ilaçla oluyor fakat her üç hastadan birinde ilaçlara karşı dirençli epilepsi tablosu karşımıza çıkıyor. Çok çeşitli ve yüksek dozda ilaçlar kullanılmasına rağmen hastalarda kontrol altına alınamayan nöbetler gelişebiliyor. Sara krizleri devamlılık gösterir. Bu süreçte hastanın olası bir cerrahi tedaviden fayda görüp görmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir” dedi.
NÖBETLERİ KONTROL ALTINA ALIYOR
Epilepsi pili tedavisini anlatan Doç. Dr. Öztürk, “2 yıl boyunca iki farklı ilacın kullanılmasına rağmen direnç gelişmiş, etkin yanıt alamadığımız ve açık ameliyatla sorun çözülemeyecekse hastaya epilepsi pili tedavisini uyguluyoruz. Ülkemizde bu tedavi yöntemi önceden de vardı ancak farkındalığı istenilen düzeyde değil. Riskli bir ameliyat değil, ortalama 1 buçuk saat sürüyor. Hastalar ameliyattan 4 saat sonra yürütülüyor, çoğu hastamızı aynı günün akşamında taburcu ediyoruz. Ameliyattan 2 hafta sonra pili çalıştırıyoruz. Epilepsi pilinin faydalarını uzun dönemde görüyoruz. Pil ne kadar erken yaşta takılırsa uzun dönemde hastaların nöbetlerini kontrol etme şansımız o kadar yüksek oluyor. Nöbet kontrolünün ötesinde algılarda, etrafıyla olan iletişiminde artış, sosyalleşmesinde belirgin bir iyileşme görülüyor. Özellikle okul çağındaki çocukların başarısına ciddi katkı sağlıyor” diye konuştu.
PİL TAKILDIKTAN SONRA NÖBETLER NE KADAR AZALIR
Dünya genelinde 150 binin üzerine epilepsi pili ameliyatının uygulandığını söyleyen Doç. Dr. Sait Öztürk, “Bu ameliyatların sonuçlarına göre hastalarda operasyondan 1 yıl sonra nöbetler yüzde 50; 2 yıl sonra ise ortalama yüzde 90 azalmış. Nöbetlerin sayısının yanı sıra şiddeti ve sıklığının da yarı yarıya düştüğü görülmüş. Bizim buradaki temel amacımız epilepsi hastalığını tamamen tedavi etmek değil, çoklu ilaç kullanımına rağmen kontrol altına alamadığımız epileptik durumu pille kontrol altına almaya çalışıyoruz. Ayrıca birinci yılın sonunda nöbetlerin yarı yarıya azaltılmasını hedefliyoruz. Bu tedavi epilepsi hastalarında ne kadar erken uygulanırsa başarı oranı o kadar artıyor” ifadelerini kullandı.
BULAŞICI DEĞİL
Hastalara tüm tedavi seçeneklerinin anlatılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Öztürk, “Epilepsi hastalarının ve ailelerinin en büyük kaygısı ‘acaba ne zaman nöbet geçirecek ya da geçireceğim’ oluyor, bu tedirginlikle bir ömür yaşıyorlar. Bu hastalarda sosyal hayatın yaşanamaması anlamına geliyor. Toplumda epilepsinin bulaşıcı olduğuna dair bazı önyargılarda var. Bu hastalık bulaşıcı değildir. Epilepsi hastaları iş sahibi olabilir, evlenebilir, anne olabilirler” dedi.