Emekliye bin liralık sus payı!

SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına düşük zam yapılınca büyük bir tepki oluştu. Öyle ki bu tepkinin seçimlerde iktidarı zor duruma düşüreceği anlaşıldı. Sonunda küçük bir zam daha yapıldı.

O küçük zammın nasıl yapıldığını Tayyip Erdoğan şöyle açıkladı:

"Kabine toplantımızın ardından emeklilerimizden gelen haklı talepler doğrultusunda bakanlarımızı gerekli düzenlemelerin yapılması noktasında talimatlandırmıştım. Buna göre SSK ve Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarının artış oranını, memur emeklilerimizle aynı seviyeye yükseltme kararı aldık. Meclisimizin de onayını aldıktan sonra SSK ve Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarında Ocak 2024 tarihi itibarıyla 6 aylık artış oranını yüzde 49,25 olarak uygulayacağız. Devletimizin imkânı arttıkça, bundan ömrünü ülkemize ve milletimize hizmete adamış emeklilerimizin de istifade etmesini sağlayacağız. Emeklilerimizi seçimden seçime hatırlayan istismarcı muhalefet başta olmak üzere kimsenin aramızı bozmasına müsaade etmeyeceğiz."

***

Sonuçta ne oldu? En düşük emekli aylığı 7500 liradan 10 bin liraya çıkarılmıştı; yeni zamla birlikte bu rakam 11 bini geçti...

Peki bin lira, emekliler için hangi derde deva olur? Asgari ücret 17 bin liraya çıkarılmışken emeklilere 11 bin lira verilmesi adaletli bir karar mıdır?

Devletin imkânları, iyi-kötü herkese yetiyor da sadece SSK ve Bağ-Kur emeklilerine mi yetmiyor?

Kaldı ki bugünkü ekonomi yönetiminin, devletin imkânlarını artırmak için hiçbir projesi de yok! Tam aksine, her türlü mal ve hizmete zam üstüne zam yaparak, vergileri artırarak durumu idare etmeye çalışıyorlar... Büyüme oranı yüzde 3,5 olarak açıklandı ama çalışanların alım gücü her geçen yıl daha geri gidiyor.

Emekli örgütleri var ama yeterli değil. İktidar, bu sebeple faturayı hep emeklilere kesiyor.

***

Bir defa 2000 öncesi ve sonrası emekli olanlar arasında farklılık var. Bir devlet, maaşlarından aynı oranda sigorta primi kestiği vatandaşları arasında nasıl ayırım yapar? Bu durum Anayasa’daki eşitlik ilkesini çiğnemek değil midir?

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “2008 yılında 5510 Sayılı Kanunla aylık bağlama oranlarını yüzde 70’den yüzde 30'a AK Parti indirdi. 2008 yılında 5510 Sayılı Kanunla emeklinin Türkiye’nin gelişme hızından aldığı payı yüzde 100’den yüzde 30'a AK Parti düşürdü. Emeklilerimizin 5510 sayılı yasa ile gasp edilen hakkı derhal iade edilmelidir.” diyor.

Yine geçen yıl memura yapılan zam yeterli görülmediği için ek olarak 8 bin lira seyyanen zam yapılmıştı. Emekliye de bu zam yapılmış olsaydı, en düşük emekli aylığı 15 bin 500 lira olacak, şimdiki yüzde 49.25’lik zamla da 22 bin 500 Lirayı geçecekti... Kısacası, emeklilerin hakkı resmen gasp edilmiştir.

En düşük emekli aylığı, her zaman asgari ücretin üzerinde iken şimdi yanına bile yaklaşamıyor!

Bin liralık zam, bu gaspı örtebilecek midir? Emekliler ses çıkarmazsa, cevabını seçimlerde vereceğini göstermezse, bin liralık sus payına razı olursa, bu mağduriyet devam edecektir...

Afrikalılar konusu nereden mi çıktı?

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Hürriyet’e Afrikalı göçmenler konusunda “Bu konuşulanlar, sosyal medyada yayılanlar anlaşılır gibi değil. O gün, Kapalıçarşı gezisinde İtalya Başbakanı Sayın Meloni ile göçmenlerle ilgili bir şey konuşmadık. ‘Bizdeki Afrikalılar size gelecek, aman hazır olun’ gibi bir söz söylemedi.” diye bir açıklama yaptı.

Ortaylı, İtalya Başbakanı Meloni’ye eşlik ettikten hemen sonra, Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’a “Çok önemli bir tezleri var. Afrikalı göçmenler, İtalya'ya, bize gelecekmiş. İtalya'nın yabancıyı kaldıracak bir yapısı yok. Ne mekânı yeter, ne hizmetleri yeter o çok açık. Ama bizde zaten yeterince var.” dedi mi, demedi mi? Dedi!

Bu konu buradan çıktı!

Üstelik İtalyan hükûmetine yakın Il Giornale gazetesi de hükûmet kaynaklarına dayandırdığı haberinde, "Başbakan Meloni’nin imzaladığı anlaşma, ‘Sultan Erdoğan'ın büyük nüfuz sahibi olduğu Libya'dan çıkışları durdurmayı amaçlıyor" diye yazdı ve iki ülke arasında yazılı bir anlaşma hazırlanmakta olduğunu duyurdu...

Yazarın Diğer Yazıları