Ekonomik fırlatma!
Sözde “Anayasa kitapçığı fırlatıldığı” için çıkan krizin 10. yıldönümündeyiz.
Başbakan dün, partisinin TBMM grubundaki toplantısında, o dönemden “pislik” devraldıklarını açıkladı.
Küresel güçlerin bugün “Akdeniz havzasında” düzenledikleri “halk ayaklanmaları!”, 10 yıl önce Türkiye’de “ekonomik ayaklanma!” biçiminde görülmüştü.
Başbakan Erdoğan, iktidar olmasını o krizin yarattığı etkiye borçlu değilmiş gibi, “pislik devraldık” diyor.
Bence, “yaratılan o krize” teşekkür etmeli.
Bir gecede milyarlarca doları ülkeden kaçıran, faizi yüzde birkaç bine çıkaranlar kimlerdi acaba?
Bu konuda mutlaka bir “Küresel Ergenekon” soruşturması açılmalı.
İşsizlik yüzde 17,3 işsiz sayısı 5,8 milyon!..
Tam da bugünlerde açıklanan DİSK’in “istihdam raporu” daha da anlam kazanıyor.
AKP iktidarı, genel seçimlere 4 ay kala ekonominin kendi ellerinde toz pembe olduğunu, tüm ekonomik krizlerin ülkemizi teğet geçtiğini ileri sürüyor.
Tabii bu arada erzak, gıda, yakacak ve beyaz eşya yardımları ile sübvanse edilen halkın sessizliği, sanki onları haklı çıkarıyor gibi görünüyor.
Oysa, istihdam rakamlarına baktığımızda durum tam içler acısı.
Haydi bakalım rakamlara.
DİSK araştırmasına göre, resmi rakamlarda 2,8 milyon olarak görülen işsizlik; “umutsuz işsizlerle” 4,8 milyon, “gizli işsizlerle” 5,8 milyon düzeyinde.
DİSK’e göre, hükümet, işsizlik rakamlarını açıklarken “1 saat bile çalışanı” işi var diye gösteriyormuş!.. Yani neredeyse, bir işyerinin, bir dükkanın önünden geçerseniz işiniz var sayılıyorsunuz!..
Yapılan araştırma; başta umutsuzluk olmak üzere çeşitli nedenlerle son 3 aydır iş arama kanallarını kullanmayan ve işe başlamaya hazır olan “umudu kesik işsizlerin” de hesaba katıldığı, geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 17,36 olduğunu ortaya çıkardı.
Rapora göre, geçici bir işte çalışan her 2 kişiye karşın, geçici bir işte çalıştığı için işsiz kalmış 1 kişi bulunuyor. Buna göre, geçici işçiler için işsizlik oranı yüzde 34 düzeyinde.
Ayrıca, “çalışıyormuş gibi görünen” gizli işsizlerin sayısı 1 milyon 154 bin.
İşsizlik fonu nereye gidiyor?
DİSK raporunda, “İşsizlik fonu primleri yağmaya açılıyor” deniyor. (Bilgi notu: 2008’de istihdam maliyetlerini düşürmek için, işverenlerin sosyal güvenlik prim katkılarının 5 puanlık kısmını devlet üstlenmişti. Bu uygulama ile SGK’na kayıtlı 9 milyon işçinin her ay yaklaşık 50-TL’lik işveren primini hükümet hazineden ödemektedir. Toplamda yapılan ödeme, aylık 450 milyon TL’dir.)
Aralık 2010’da, 334 milyon TL prim toplanırken “işsizlik ödeneğinden” 170 bin kişiye sadece 63 milyon TL ödeme yapılmış.
Rapor diyor ki: “Prim gelirleri amacı doğrultusunda kullanılsa, gelen prim ile aylık 850 bin kişiye, birikmiş kaynağa dokunmaksızın ödeme yapılabilir!” (İşte muhalefet için önemli bir kaynak...)
Ve sonuç: “Fondan yapılan harcamaların 14 milyarının sadece 4 milyarı işsizlik ödemeleri için kullanılırken, 9 milyarı hükümetin kasasına aktarılmıştır!..”
E tabii durum böyle olunca, hükümet için her yer “toz pembe!”
HAYAT DEĞİRMENİ
Tekel'in neredeyse bedavaya özelleştirileniçki bölümü, şimdi de "dünyanın en büyük satın alma
operasyonu" olarak, İngiliz Diageo'ya satıldı.
"Türk rakısı" artık "Beyaz İngiliz viskisi" oldu!..