Devletin hukuk çivisi çıktı!
Öncelikle belirteyim; Meta adıyla yayın yapan şirket, Facebook’ta benim yazılarıma sansür veya engelleme uygulamaktadır. Facebook, “Pandemi” sırasında bir ay süreyle, yazılarıma paylaşma engeli uygulamış, ardından, paylaşımlarımın başkalarının sayfasında görünmesine engel çıkarmıştır. Avustralya’dan Cumhur Puliç, kendi parasıyla yazılarımın okunurluğunu artırmak için reklam verme yoluna gitmiş, Facebook buna bile izin vermemiştir! Bir zamanlar, Bilgeoğuz Yayınevi, Güneş Ülkesi adlı kitabımı gazete reklamlarıyla duyurmak istemiş, Zaman gazetesi bu reklamı gerekçe göstermeden yayınlamamıştı...
Kısacası, Facebook, küresel dayatmalara karşı çıkanlara sansür uyguluyor.
Son olarak İnstagram’da İsmail Haniye için paylaşılan taziye mesajları engellenmiş, ardından, Türkiye, Rusya, Çin, İran, Kuzey Kore ve Bangladeş, Facebook’a erişim engeli kararı almıştır.
***
İnstagram, İsmail Haniye’yi terörist kabul ediyor ama Filistin’de İsrail’in uyguladığı soykırımı öven paylaşımlara ses çıkarmıyor.
Benim Hamas ile ilgili görüşüm, başından beri “Hamas’ı desteklemek, ABD-İsrail’in, Hamas saldırısı bahanesiyle, Gazze’yi işgaline ve katliam yapmasına dolaylı destek vermek anlamına gelmez mi? Hamas’a destek vermek, İsrail’e destek vermek demektir.” şeklindedir.
Nitekim Yılmaz Özdil, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın da “Hamas'ın saldırısı İsrail'in Gazze'ye saldırması için gerekçe oluşturdu, gerekçe yarattı” dediğini hatırlattı ve “Hamas, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün ve Yaser Arafat'ın karşısına dikilmiş bir örgüttür. İsrail'den önce Arafat'a karşı bir örgüttür; Arafat'ı Mahmut Abbas'ı etkisiz hâle getirip Gazze'ye el koymak için kurulmuş bir örgüttür...” dedi.
Bunlara rağmen, sosyal medya kuruluşlarının, hiçbir hukuk kuralına bağlı olmaksızın, küresel projeler adına veya İsrail adına sansür uygulaması kabul edilemez.
Türkiye’nin veya bir başka ülkenin, korsan gibi hareket eden sosyal medya kuruluşlarına erişim engeli gibi cezalar vermesi ise ancak hukuk kurallarına göre mümkün olabilir.
***
Türkiye, idari bir kararla, İnstagram’a erişimi durdurduktan sonra Anayasa Mahkemesi’nin konuyla ilgili kararını İnstagram’a koyması, ardından Anayasa Mahkemesi’ne de fiilen erişim engeli uygulanması, mahkemenin kendi mesajını silmesi ve İnternet’teki yoğunluktan dolayı erişim sorunları yaşandığından bahsetmesi, hukuk devleti adına utanç vericidir. Beğenmedikleri Uganda’da bile böyle çocukça oyunlar oynanmaz.
Anayasa Mahkemesi’nin 27 Aralık 2023’te verdiği ve 2 Ağustos 2024’te Resmî Gazete’de yayınlanan kararında, Anayasa’daki temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle, siyasi haklar ve ödevlerin Cumhurbaşkanlığı kararı ile düzenlenemeyeceği belirtilmiş ve iletişimin engellenmesiyle ilgili kuralların, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile yer alan basın hürriyetine müdahale teşkil ettiği bu gerekçeyle iptal edildiği bildirilmiştir.
Bu kararın zamanlaması, İntagram’a erişim yasağıyla aynı olunca, Anayasa Mahkemesi’nin sanki bu karara karşı anında tepki koyduğu algısı oluştu. Oysa karar yedi ay önce alınmış ama Resmî Gazete’de yayınlanması, İnstagram’a erişim engeli getirildiği güne denk gelmiş. Bunda bir kasıt da yok. Buna rağmen, Anayasa Mahkemesi’ne bile erişim engeli getirilmiştir.
“Devletin çivisi çıktı” sözü herhalde böyle durumlar için söylenmiş olsa gerek...
Busenaz’a erkek rakip çıkarmak!
Olimpiyat Komitesi, 2023'te erkek genetiğine sahip oldukları gerekçesiyle Kadınlar Boks Şampiyonası'ndan diskalifiye edilen, Tayvanlı Lin Yu-Ting ve Cezayirli Imane Khelif’in olimpiyatlara katılmasına onay verdi. Cezayirli boksörün, iki yumrukta dağıttığı İtalyan kadın boksör, 48’inci saniyede maçı bıraktı. Bazıları diyor ki, “Busenaz Sürmeneli, onları da yener.” Oysa sorun sadece Olimpiyat Şampiyonu Busenaz Sürmeneli’ye kendi sıkletinde, erkek genetiğine sahip iki rakip çıkarılması değil. Sorun, Olimpiyat Komitesi’nin açılışta yaşanan yoğun LGBT propagandasına izin vermesinde olduğu gibi olimpiyatlar yoluyla üçüncü cinsiyetin meşrulaştırılmak istenmesi ve ailenin yok edilmeye çalışılmasıdır.
Ayrıca, Busenaz Sürmeneli’yi veya bir başka kadını, erkek genetiğine sahip sporcularla boks yapmaya mecbur etmesine izin verilemez...