Türkiye 6 Şubat gecesinde bir kabusa uyandı. Kahramanmaraş’ın önce Pazarcık daha sonra Elbistan ilçelerinde meydana gelen 10 ili yıkan depremler ardında binlerce ölü, yaralı ve enkaz bıraktı.
Depremde an be artan ölü sayısı 29 binin üzerinde...
Deprem bölgelerinde vatandaşlar arama kurtarma ve yardım konusunda "yetersizliğe" isyan ediyor.
İktidar kanadı yardım konusunda sınıfta kalırken; tüm Türkiye’yi sarsan deprem karşısında milyonlarca vatandaş, kurum ve kuruluş el ele vererek deprem bölgelerine yardım göndermeye devam ediyor.
“Yüzyılın felaketi”
Resmi olarak can kaybı sayısından 17 Ağustos 1999 Depremi’ndeki can kaybı sayısının geçildiği bu deprem “Yüzyılın felaketi” olarak adlandırıldı.
Bu tür bir felaket en son 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nde yaşanmıştı.
7.4 şiddetindeki depremde resmi verilere göre 18 bin 373 kişi hayatını kaybetmiş, 49 bin 901 kişi yaralanmıştı.
Söz konusu depremin üzerinden tam 24 yıl geçmiş olmasına rağmen Türkiye’nin olsa bir yüksek şiddetli deprem karşısında deprem riski olan bölgelerde önlem almadığı, planının olmadığı, çalışma yapmadığı görüldü.
Eskiden gerçek durumu böyle korkusuzca yazabiliyorlardı
99 depremi sonrası gazete manşetlerinde korkunç manzaralara ve depremle ilgili çeşitli söylemlere, cesur manşetlere, başlıklara yer verilmişti.
Durumun çok daha feci olduğu 6 Şubat depreminin ardından ise gazetelerin "isyan eden" o başlıkları atamaması Türkiye''deki medyanın son halini gözler önüne serdi.
Hürriyet, 1999’da “Katiller” manşeti atarak “Yine çürük inşaat. Yine hırsız ve vicdansız müteahhitler” dedi. Aynı Hürriyet, Kahramanmaraş depreminin ardından ise “Peş peşe felaket” manşeti ile çıktı, sorumluları görmezden gelerek, depremin büyüklüğüne vurgu yaptı
Milliyet de 1999’da “Halk sahipsiz” derken; 2023’te “Kıyamet gibi” manşetini attı.