Depremde başınızın çaresine bakın

Depremde başınızın çaresine bakın

Depremde başınızın çaresine bakın

Depremde herkes kendi başının çaresine baksın
Prof. Dr.Uğur Ersoy, olması muhtemel bir deprem sonrası vatandaşın  sorumlu bir kuruluş bile bulamayacağını belirtti.

Deprem ülkesi Türkiye’de, başta İstanbul olmak üzere olası bir depremde, durumdan  sorumlu bir kuruluş bile olmadığını  belirten  Prof. Dr.Uğur Ersoy, “Adeta vatandaşa kendi başının çaresine bak deniyor” diye konuştu. Boğaziçi Üniversitesi  İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Ersoy, İstanbul ve Düzce’de 1999 yılında meydana gelen depremlerden sonra 8 yıl geçmesine rağmen konutların yeniden yapılandırılması, güçlendirilmesi, hasar tespiti gibi konularda yeterli hiç bir  önlemler alınmadığını, her şeyin sözde kaldığını beliritti.

Deprem sonrası belirsizlik

Trabzon’da İnşaat Mühendisleri Odası’nca düzenlenen söyleşiye katılan Ersoy, “Bugün İstanbul’da bir deprem olsa, kim ne yapacak depremden sonra. Bu bile belli değil. İstanbul’da deprem demek, Türk ekonomisinin çökmesi demek. Bunlar dikkate alınarak çalışmalar titizlikle yürütülmeli. ” dedi. Vatandaşın deprem konusunda da yanlız bırakıldığını belirten Prof. Dr. Ersoy, “ 5 bin konuta diyorsunuz ki ’sizin binanız sağlam değil’. İnsanı çıkardığınız zaman nereye yerleştireceksiniz” diye konuştu.

Düzce’de 12 kasım 1999 yılındaki depremde hayatını kaybedenler için yapılan anıt yeniden düzenlenerek onarıldı. Bir süredir kapalı olan “Deprem Müzesi” de yeniden ziyarete açıldı.

CHP’den deprem için soru onergesi
Cumhuriyet Halk Partisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına depremlerle ilgili soru önergesi verdi. Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Risk taşıyan resmi kurum binalarının kaçı, depreme dayanıklı hale getirilmiştir? Güçlendirme projeleri için ne kadar kaynak kullanılmıştır?” diye sordu. Çöllü,1999 yılındaki Gölcük ve Düzce depremlerinin yaralarının henüz tam olarak sarılamadığını, depreme hazırlık çalışmalarında yaşanan sorunlara ve araştırmalara yeterince kaynak aktarılamadığını belirtti.