Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine toplantısı sonrası konuştu (05 Ekim 2020)

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine toplantısı sonrası konuştu (05 Ekim 2020)

Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısını ardından kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamalarda bulundu. Erdoğan önümüzdeki hafta bin doz yerli korona aşısı üretileceğini duyurdu.

Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün yüz yüze eğitimin kapsamını genişletme kararı aldık. İlkokul 1.sınıfların yanı sıra 2. 3. ve 4. sınıflarda yüz yüze eğitimi belirlenen kurallar çerçevesinde başlatıyoruz. Ortaokul 8. lise 12. sınıflarda belirlenen kurallarla yüz yüze eğitime geçilecek." dedi.

Yerli aşı çalışmaları ile ilgili de bilgi veren Erdoğan, çalışmalarda önemli bir seviyeye gelindiğini duyurarak, "Ayda 20 milyon doz üretim kapasitesi var, ikinci firma ile bu rakam 50 milyon dozun üzerine çıkabilecektir. Önümüzdeki hafta bin doz üretilecek." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısının ardından kameraların karşısına geçen Erdoğan'ın açıklamaları özetle şu şekilde:

Bölgemizin ve dünyamızın tarihi bir süreçten geçtiği şu süreçte, ülkemiz geleceğine güvenle bakabilir. Salgına karşı verdiğimiz mücadeleyi başarı ile yürütüyoruz. Salgın dönemindeki teşhis ve tedavi yöntemleri ile takdire şayan bir başarı ortaya koyduk.

Ülkemizin her çabasını değersiz hale getirmeye çalışan bir güruh ortaya çıktı. Ülkemiz teröristlerle mücadele eder, bunların teröristlerin yanında yer alır. Ülkemiz çifte standarda maruz kalır, bunlar karşımızdakilerle hareket eder.

Ülkemiz birçok yerde mazlumların yanında yer alırken, bunları hep zalimlerin yanında görürüz. Dünyanın sağlık krizi yanında, siyasi açıdan adeta yoğun bakıma girdiği bu süreçte bunların yüzleri görünmeye başladı.

Tarımı, sanayiyi geliştirecek politikalar üretiriz, bin bir yalanlarla iftira atarlar. Sağlık ve güvenlik konuların, günlük siyasi tartışmaların üstünde tutulduğu bu anlayışın ülkemizde bir an önce tesis edilmesini ümit ediyoruz. Ardı ardına açtığımız hastanelerdeki hizmet kalitesini görmeyenler, bu imkanlardan en çok faydalananlardır.

"KARŞIMIZDAKİ EN TATSIZ MANZARANIN SORUMLUSU BİZ DEĞİLİZ"

Sadece İstanbul’da yüksek kapasiteli 5 hastaneyi hizmete sunduk. Kinleri, vicdanlarının önüne geçmiş kesim, bunları da kötülüyor.

Eskiden beri siyasi rekabet içinde bulunduğumuz birçok çevre ile ülkemizin menfaati bir olduğunda hareket etmekten çekinmedik. Dolayısıyla karşımızdaki en tatsız manzaranın sorumlusunun da biz olmadığını biliyoruz.

Bizim tek baktığımız yer milletimizin ne istediğidir Hakkın ve hukukun ne işaret ettiğidir. Milletimiz bize 18 yılda olduğu gibi durmak yok, yola devam diyor.

Salgının seyrine göre gerektiğinde yeni tedbirleri devreye alıyoruz. Böylece salgının yol açtığı tüm olumsuzlukları geride bırakmasını sağlayan bu stratejiyi ortaya koyuyoruz.

Sağlıkçılarımıza ve diğer kesimlere karşılıksız verdiğimiz kredilerin tutarı 38 milyarı açtı.

Kısa çalışma ödeneğinden faydalanan çalışanlarımıza 20 milyon liranın üstünde ödeme yapıldı.

Bunlara ilave olarak korona virüs teşhisi nedeniyle, tedavi gördüğü için çalışamayanlara yönelik iş görememezlik desteğini hizmete sunduk.

Salgın döneminde üzerlerine yük binen eczacılarımız için destek sağladık.

Devlet korumasındaki gençlerimizin istihdam sayısı 54 bine yükseldi. Salgın döneminde yaşlılarımıza gösterdiğimiz özen, Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘iyi uygulama’ olarak nitelendirildi.

Bugün de yeni kararlar aldık. Hasta sayısındaki artışın düşme eğilimine girmesinden memnuniyet duyuyoruz. Pek çok ülkenin baş etmekte zorlandığı hususlarda, kriz şeklindeki görüntü ile karşılaşmadık.

Mevsim hastalıkları, korona virüs ile benzerlikler taşıdığı için süreci çok daha hassas yürütmemiz gerekiyor. Spordan sanata kadar ertelenen etkinliklerin yol açtığı ihtiyaçların da farkındayız.

YÜZ YÜZE EĞİTİM GENİŞLİYOR

Sağlık önceliklerimizden taviz vermeyecek şekilde bu sıkıntıları da aşamalı olarak çözüme kavuşturacak yöntemler geliştiriyoruz. Eğitimde daha önce okul öncesi ve 1. sınıflarda yüz yüze eğitimi başlatmıştık.

Bugün yüz yüze eğitimin kapsamını genişletme kararı aldık. İlkokul 1.sınıfların yanı sıra 2. 3. ve 4. sınıflarda yüz yüze eğitimi belirlenen kurallar çerçevesinde başlatıyoruz. Ortaokul 8. lise 12. sınıflarda belirlenen kurallarla yüz yüze eğitime geçilecek.

Belirlenen kurallar dahilinde yüz yüze eğitime geçilecek. İl hıfzıssıhha kurullarının uygun bulunduğu okullarda da yüz yüze eğitim önünde engel bulunmadığı görüldü. Okullara gidecek evlatlarımızdan ricamız, ailelerin aktardığı kurallara uymalarıdır.

Milli Eğitim Bakanlığımız, bilgisayar ihtiyacı olan öğrencilerimiz için çalışma yürütüyor. İlk olarak öğrencilerimize tablet vereceğimiz bir süreci başlatıyoruz.

İnternet altyapısı için de Ulaştırma Bakanlığımızın bir çalışması var.

"YERLİ AŞI ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA BİN DOZ ÜRETİLECEK"

Yerli aşı çalışmalarında da oldukça önemli bir seviyeye gelindi. Bu adımların da icraata dönüşmesi açısından haklı sevinç içerisindeyiz. Bu aşılardan 5 tanesi, insan çalışmaları safhasına ulaştı. Sadece bu tablo bile sağlık yatırımların ne kadar stratejik olduğunu göstermeye yeter. Gelişmiş ülkelerle rekabet edecek altyapı ve insan kaynağı da bu süreçte ortaya çıkmıştır.

Ayda 20 milyon doz üretim kapasitesi var, ikinci firma ile bu rakam 50 milyon dozun üzerine çıkabilecektir. Önümüzdeki hafta bin doz üretilecek.

Özellikle son 10 yılda, Türkiye’nin bir kuşatma altına alındığını görüyoruz. Karadeniz’den Akdeniz’e kadar bu kuşatma projesinde asıl hedefin Türkiye olduğu açıktır. Türkiye ayakta kaldığı sürece, bölgedeki hiçbir oyunun oynanma şansı olmadığını bizim kadar onlar da biliyor.

Hamdolsun milletimizin kadim birikimi bize ışık tutuyor.

Hamdolsun milletimizin kadim birikimi bize ışık tutuyor. Bu dönemde geniş bir coğrafyada halklar nezdinde oluşturduğumuz kardeşlik hanesini de arkamızda görülmeyen güç olarak kabul ediyoruz. Terörle mücadelede verdiğimiz her şehidin acısı, yüreğimizde ilk günkü gibi tazedir. Her vatandaşımızın derdi, bizim derdimizdir.

Salgın döneminde tedbirlerden olumsuz etkilenen her insanın sıkıntısı, bizim de sıkıntımızdır. Hamdolsun bu fedakarlıklardan hiçbiri boşa gitmiyor. Çevremizdeki kuşatmaların zinciri birer birer kırıyoruz. Ülkemizi bölgesel ve küresel tüm meselelerde dışarıda bırakma politikaları tümü ile çöktü.

Yıllarca Türkiye’ye verdiği sözleri tutmayanları, lafa değil icraata çektik. Bugün Türkiye dünya siyasetinde söz sahibi konumda bulunuyor. Ülkemizi bölgesel anlamda ve küresel tüm meselelerde dışarıda bırakma politikalarını tümü ile çökerttik.

Özellikle bugün Türkiye, onurlu ilkeli ve etkin bir konumda bulunuyor. Bugün Türkiye ekonomisini çökertmeye yönelik saldırılara karşı gelebilecek konuma gelmiştir. İnsanlık konusundaki sözlerini dinletebilecek bir ülkeyiz.

Bugün Türkiye kendisi ile beraber tüm dostlarına ve kardeşlerini destek verecek seviyeye ulaşmıştır. Milletimizin bu uzun ve zahmetli mücadele sürecinde bize verdiği destek için şükranlarımızı sunuyoruz.

Halen çektiğimiz sıkıntıların karşılığını her alanda alacağız. İnşallah Akdeniz’den de yakın zamanda güzel haberler bekliyoruz. Salgının ardından yeniden şekilleneceği anlaşılan dünyanın üretim merkezlerindeki konumunu alacağından şüphe duymuyoruz.

2023 hedeflerimizden asla taviz vermedik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sağladığı amaçları da kullanarak ülkemizi hedeflerine yaklaştırıyoruz.

İşgalci Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarına saldırmaya başlaması ile yaşanan gelişmeler önemli. Dünya, Ermenistan’ın yaptığı alçaklık karşısında da sessizliği bürümüştür. Ermenilerin çocuk, kadın, erkek demeden yaptıkları katliamlar da cezasız bırakılmıştır.

Amerika, Rusya ve Fransa tarafından oluşturulan grup, sorunu çözümsüzlüğe mahkum bırakmıştır. Bu üçlü zaten sorunu ihmal ettiği için bu duruma gelindi.

Azerbaycan halkı, yıllardan bu yana kayıplarının acısı ile yaşadı. Ermenistan, yeniden Azerbaycan topraklarına saldırınca bu defa hiç beklemediği bir tepki ile karşılaştı. Şu ana kadar Karabağ’daki birçok yerleşim yeri, işgalden kurtarıldı. Türkiye olarak en başından beri Azerbaycan’ın yanında olduğunu söylüyoruz.

Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarmasına destek vermek her ülkenin görevidir. Özellikle bizim bölgemizde haydut devlet sayısı çok fazla. İsrail’den Kıbrıs Rum Kesimi’ne kadar Suriye’ye uzanan bu haydut devletler, hem kendi vatandaşlarına zulm ediyor.

Birleşmiş Milletler’de dünya 5’ten büyüktür diyoruz. Nerede bir mazlum varsa kapımızı açıyoruz.

Kafkasya’nın son 30 yıldır en önemli meselesi Karabağ’ın çözüme kavuşması coğrafyanın gerçeklerinin sonucu olmalıdır. Aksi takdirde bölgedeki çatışmaların bitmesi mümkün değildir. Azerbaycanlı kardeşlerime gazanız mübarek olsun diyor desteklerimi iletiyorum.