Fatih ERBOZ / Ankara
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, ABD'nin çabasının Suriye'nin kuzeyinde bir yapı oluşturmak olduğunun göründüğünü belirterek, "Türkiye'nin gerçek anlamda çıkış yolu Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlamak yolunda adımlar atmak. Başka çıkış yolu yok" dedi.
Yavuz, şunları kaydetti: "Şanlıurfa'da kurulan müşterek harekat merkezinin adına biz müşterek harekat merkezi diyoruz ama ABD'liler bunun adına koordinasyon merkezi diyor. Bu nedenle o yapıyı kuracaklar. Bunu da Türkiye'ye kurdurtmak çabası peşindeler. ABD'nin kurmak istediği yapıyı ve hedeflerini bu saatten sonra da zor engelleriz gibi görünüyor. Bunun nedeni ise iktidar artık iyice ABD'ye meyil etti. Bunun dışında Türkiye ABD'siz yapamıyor, ABD de Türkiyesiz yapamıyor, karşılıklı anlaştılar. Beraber yürüyecekler." Bölgede bir de Rusya gerçeği olduğunu ifade eden Yavuz, oradan bir kopuş başlayacak gibi göründüğünü, İdlib'de yaşananların da bununla bağlantılı olduğunu aktardı. Yavuz, "İdlib'de de yaşananlar açık. Durum iyi değil gördüğüm kadarıyla. İyi değil derken bunun boyutu şu; Türkiye'nin ana fikri bunu tabi sezgisel olarak, olup bitene bakarak da söylüyorum, artık Suriye parçalandı, toprak bütünlüğü bundan sonra sağlanmaz. PYD'nin kurulmasına rıza gösterelim. Bunun karşılığında sınır boyunca bir bandı elimizde tutalım. Böyle anlaşılıyor. Türkiye bu bandı kontrol edebilecek mi? Esas mesele bu. Hep günü kurtarmaya yönelik politikalar var. Bugünü kurtarıyorlar. Benim görüşüm bu yönde ama inşallah yanılırım diyorum" diye konuştu.
Suriye'de bir toprak parçasının ele geçirilse bile ne yapılacağının belli olmadığını dile getiren Yavuz şöyle devam etti: "Kürtleri, Sünni Arapları himayenize alacaksınız diyelim. Suriye'nin hamlesi de bundan sonra mücadeleye devam etmek. Başka çaresi yok. O bölge elden çıkarsa enerji kaynaklarının yüzde 80'i o bölgede. Elektriği, suyu, petrol, doğal gaz orada. Bu nedenle bunları kaybetmek istemeyecek ve savaşacak. Nehrin güneyini de ABD vermek isteyebilir ama vermeyebilir, o bölge olmasa da olur. Yukarıdaki bölgeyi garanti altına aldıktan sonra Rakka'yı almaması çok bir anlam ifade etmez gibi duruyor. Fırat'ın doğusu ve kuzeyini ele geçirdikten sonra bir anlamda istediğini alacaktır. Menbiç bu noktada santrallerle ilgili. O nedenle bırakmıyor. Diyelim ki, yine bıraktılar, Fırat'ın doğusu ve kuzeyi yeter. Kuzey Irak'ta arkasından gelirse referandum bir laf var ya, ayıkla pirincin taşını ondan sonra. Bütün bunları iki bölgenin birleşmesi için yapıyorlar. Daha önce Kuzey Irak'ta yapılan referandumu da Suriye'yi hazırlamadığı için sessiz kaldı, fazla desteklemedi."