ÇÖL FIRTINASI!..
Taraf gazetesindeki “AKP ve Fethullah Gülen’in işini bitirme planı” başlıklı haber yaklaşık 13 gün boyunca Türkiye’de bir “çöl fırtınası” estirdi.
Ortalığı toz dumana katan kumlar yavaş yavaş dağıldıkça durum seçilmeye başladı.
YAKALANANLAR!..
İlk aşamada görüldü ki, belge sahte!..
Şimdi, geçmişte mağdur olanlar “Bizi de sahte belgelerle suçladılar” diye demeçler veriyor.
Türkiye, her dönem bir “sahte belgeler mücadelesine” mi sahne olacak?
Ülkemiz sahtecilikten bir türlü başını kurtaramıyor! Politikadaki sahteciliklerin nelere mal olduğunu geçen yazımda vurgulamıştım. Örneğin, 27 Mayıs yargılamasıyla ilgili “Sizi içeri tıkan kuvvet böyle istiyor!” yalanı 50 yıldır kullanılıyor.
“Asker AKP’ye darbe planı yaptı ve altına da imza attı, biz de bunu yakaladık!” yalanı ise 13 günde ortaya çıktı.
Artık neler olacağına bakalım.
Belge doğru çıksaydı, kimlerden hesap sorulacağı belliydi.
Sahte çıktığına göre şimdi kimden hesap sorulacak?.. Siz bu satırları okuduğunuz saatlerde, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ basın toplantısında bunun yanıtı veriyor olacak.
Orgeneral Başbuğ, daha önce “Belge yanlış çıkarsa ne yapacağımızı bütün Türkiye görür” demişti.
Bence, “sahte belge üreten merkez” bulunamayacak, bulunsa da açıklanmayacak!..
OLMAMIŞIN DEĞİL, OLANIN HESABI SORULACAK MI?
Türkiye’yi yöneten AKP iktidarı “darbelere karşı olduğunu” ileri sürerek, devamlı olarak kendisine darbe yapılacakmış havası pompalıyor!.. Bu da, geçmişten gelen bir “mağdur görün, puan kazan, yaptıkların tartışılmasın” alışkanlığı.
CHP, AKP’nin elinden bu kozu almak için “Samimiysen gerçek darbecilerden, 12 Eylül’ü yapanlardan hesap sor” diyerek girişimde bulunuyor.
Ben de uzun süredir Ceviz Kabuğu programlarımda, “Olmamış darbelerin hesabını sormaya çalışan AKP, olmuş darbenin hesabını sorarak, samimiyetini göstermelidir” diyordum.
Oysa, AKP’li Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 12 Eylül’ü yapan ve kendisini de hapse atan Kenan Evren’i Çankaya Köşkü’nde ağırlamadı mı?..
Askere sürekli olarak sataşan, ağır sözler söyleyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 12 Eylül’cülerle yan yana gelmiyor mu?..
Şimdi bu yakan top, AKP’nin kucağına bırakıldı. Bakalım neler yapacaklar?.. Biz bunu tartışırken, ortaya başka bir konu atıp, bunu da unutturacaklar mı?.. Ya da, 13 gündür “Darbe yapacaklar, darbe yapacaklar!” diye ortalığı birbirine katan yandaş medya, özür dilemek yerine, yeni belgeler mi üretecek?..
Bu gece, bu yayın döneminin son programında ART’de bu konuları tartışacağız.
ALMANYA ADD’YE TEŞEKKÜR
Biliyorsunuz, geçen Salı günü “Seyahatte olduğum için” yazımı yazamamıştım.
Birkaç gün önce Almanya’da idim. Karlsruhe ADD’nin (Atatürkçü Düşünce Derneği) davetlisi olarak konferans verdim. Gurbetteki Atatürkçülerle sohbet ettim.
Karlsruhe ADD’nin genç başkanı Aykan Deniz ve arkadaşlarına buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Hem dostlukları, hem de oradaki azimli çalışmaları için.
ADD’ler yurtdışında daha farklı çalışıyor. Bir anlamda daha garibanlar. Elçiliklerimiz ve konsolosluklarımız kendilerine yardımcı değil. Toplantılarına bırakın destek vermeyi, dinlemeye bile gelmiyorlar.
Bunlara rağmen, Karlsruhe ADD’nin başkanı Aykan Deniz, “Bizi burada hiçbir şey yapmıyor sanmayın. İşimiz gücümüz arasında, elimizden geldiğince Atatürk’ün düşüncelerini yaymak ve savunmak için çalışıyoruz” diyor.
Bu konuda kendilerine bir şey diyemedim.
Ama onlar biliyor ki, artık Türkiye’de bile “Atatürkçüyüm” demek çok zorlaştı!..