Uzmanlar, kan basıncı ölçümleri sürekli %95’in üzerinde olan bütün çocuklar tam olarak değerlendirilmeli diyor. Bu inceleme, evre 1 hipertansiyonlu çocuklarda bir ay, evre 2 hipertansiyonlu hastalarda ise bir hafta içinde tamamlanmalı ve tedavileri düzenlenmelidir. İleriki yaşlarda hipertansiyon olma risklerinin arttığı bilinen, kan basıncı ölçümleri %90–95 arasında olan çocuklar tetkik edilmese dahi kan basıncı ölçümleri ile yakından izlenmelidir.
GEREKEN TETKİKLER NELER?
Çocuklarda hipertansiyon tedavisi sürecinde tetkikler belirtiler sonra, ikinci aşamada yer alır. Başlangıç testleri, ikincil hipertansiyonun en sık görülen nedenlerine (böbrek dokusu ve damarlarının hastalıkları ile aort koarktasyonu) yönelik olmalıdır. Bu amaçla idrar incelemesi, idrar kültürü, tam kan sayımı, serum elektrolitleri, kan üre azotu, kreatinin ve ürik asit seviyeleri ile elektrokardiyografi (EKG), akciğer röntgeni, böbrek ultrasonografisi ve mümkünse ekokardiyografi (EKO) yapılmalı.
Esansiyel (birincil) hipertansiyon düşünülen şişman ergenlerde açlık kan şekeri, insülin ve yağ paneline de bakılmalıdır. Kan basıncı yüksekliği hafif olan ergenlerin ailesinde de esansiyel (birincil) hipertansiyon varsa, tanı muhtemelen esansiyel hipertansiyon olacağı için, ileri testleri yapmaya gerek yoktur.
ORGAN HASARI YAPAR MI?
Yapılacak ileri testlerle hedef organ hasarının belirlenmesi önemlidir. Ekokardiyografi ve retinal göz muayenesi kan basıncı %90’ın üzerinde olan şeker ve böbrek hastalarında veya %95’in üzerinde olan bütün çocuklarda yapılmalıdır. Ekokardiyografi, kalbe bağlı nedenlerin taranmasında ve hedef organ hasarının genişliğinin belirlenmesinde kullanılır. Sol karıncık kasında kalınlaşma (sol ventriküler hipertrofi) en belirgin hedef ogan hasarıdır ve hem takip, hem de tedaviyi gerektiren bir gösterge.
Yetişkinlere göre daha az retinal değişiklikler gözlenmesine rağmen hipertansiyonu olan çocuklarda göz dibi incelemesi kan basıncı yüksekliğinin uzun süreli etkilerini ortaya koymada yardımcıdır. İdrarda protein atılımı, esansiyel hipertansiyonlu hastalarda erken kalp ve böbrek hasarının belirlenmesinde oldukça önemlidir.