CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) coronavirüs salgını nedeniyle 28 ve 29 Mart tarihlerinde yapılması planlanan 37. Olağan Kurultayı'nı ileri bir tarihe erteledi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Olağanüstü durumlar, olağanüstü tedbirler gerektirir. Biz de bu çerçevede kurultayı erteledik” dedi.
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MYK sonrası yaptığı açıklamada öne çıkan başlıklar şu şekilde:
ZAFİYET OLDUĞU AŞİKAR
Yeni vaka ve ölümler Çin'de azalırken Avrupa'da hızla artıyor. Salgının etkileriyle mücadele için topluma önemli görevler düşüyor. Devletin önceliği vatandaşlarının sağlığını korumaktır. Tüm çabalara rağmen virüs artık ülkemizdedir. Virüse yakalanan yurttaşlarımızın sayusu 18'e yükseldi.
İnsanlarımıza yurt dışına çıkmayın derken binlerce yurttaşımızın umreden dönüş gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldık. Burada ciddi bir zafiyet olduğu yurdun dört bir yanına yayılmış durumda. Son gelen kafileler için ise gerekli fiziki yalıtım ve karantina altyapısının hazırlanmadığı anlaşılıyor.
BİLİME KULAK VERMELİYİZ
Dün gece eğlence mekanlarının faaliyetleri geçici süreyle durduruldu. Esas mesele eğlencenin yasaklanması değil, hastalığın yayılmasının önlenmesi için insanların yakın mesafede bulunmasının engellenmesi. Bilime kulak vererek, insanlarımızın birbirine yakın olduğu alanlarda gerekli tedbirlerin neden henüz alınmadığını merak ediyoruz. Hiçbir şey insan hayatından daha değerli değildir. Bu çerçevede alışkanlıklarımızdan gelenek ve göreneklerimizden bir süreliğine fedakarlık etmek zorundayız.
EKONOMİ CİDDİ RİSK ALTINDA
Salgın sağlığı tehdit ettiği kadar küresel ekonomiyi de tehdit ediyor. Küresel ticaret durmak üzere. Başta çalışanlar ile yoksul ve kırılgan kesimler tehdit altında. Uluslararası para fonu gibi uluslararası kuruluşlar buna bağlı olarak harekete geçmiş durumda.
Koronavirüs salgınına bağlı olarak görülen küresel talep ve büyüme petrol fiyatları savaşını da tetiklemiş görünüyor. Küresel borsalar, küresel faizler pik yapmış vaziyette. Hem arz hem talep kanadından darbe üstüne darbe yiyor. Diğer yandan hastalık korkusu tüketimi olumsuz etkiliyor. Devletlere bir görev daha düşüyor. Korona krizinin ekonomik ve sosyal etkilerini kontrol altına almak.
Korona salgınıyla küresel faizleri ve enerji fiyatlarının düşmesi Türk ekonomisi için bir fırsat gibi görünebilir ancak bu son derece kısa vadeli ve aldatıcıdır. Üretimi büyük ölçüde ithalata bağlı hale gelen ekonomileri, küresel ekonomideki gerilemeden yani korona salgınından en çok etkilenen ekonomiler olacağı açık.
TİRBÜLANS HALİNDEKİ EKONOMİMİZ BAŞKA BİR TİRBÜLANSTA
2019 yılı itibariyle ülkemize gelen turistlerin yüzde 45'i Avrupa ülkelerindendir. Krizin derinleşmesi bunu da olumsuz etkileyecektir. Üretimde yaşanacak aksamalar, ekonomimiz için iyi haberler değildir. Ekonomimiz koronavirüsünün yarattığı türbülansa, 2018'de başlayan kendi krizimiz devam ederken yakalanmıştır. Nitekim 2019 yılında istihdam yönünden kayıplar yaşadık. Toplu intiharlara şahit olduk. Biz yanlış yönetimin neden olduğu ekonomik buhran devam ederken bu krize yakalandık. Bu yeni bir türbülanstır ama Türk ekonomisi bu türbülanstan önce yanlış yönetim nedeniyle zaten türbülanstaydı.