Türkiye’de kadınların cinsiyetleri nedeniyle açıkça ayrımcılığa uğradığına dikkat çeken Karabıyık, “Kadınlar eğitim olanaklarından yoksun bırakılmakta, erken yaşta evlendirilmekte, aile içi cinsel ve fiziki şiddete maruz kalmaktadır. Erkekler, eşlerinin veya kızlarının eğitim alma fırsatına engel olmakta, onların çalışma, para kazanma hakkına engel olmaktadır. Kadınlar işgücü piyasasına girerken ve bu piyasada tutunmaya çalışırken, önemli zorluklarla karşılaşmakta ve erkeklere oranla daha düşük ücretle ve güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalmaktadır. Stres, huzursuzluk, mutsuzluk, endişe ve kaos pek çok insanın hayatını adeta bir kabusa dönüştürmektedir” dedi.
“AKP İKTİDARI KADINI MAHKUM ETTİ”
Cinsiyet eşitsizliğinin, sosyal adaletsizliğin en somut göstergelerinden biri olarak karşımıza çıktığını ifade eden CHP'li Karabıyık, bugün gelinen noktada, 17 yıllık AKP iktidarının cinsiyet eşitliği konusunda bütün dengeleri kadınlar aleyhine çeviren politikalarının kadınları hayatın her alanında eşitsiz bir hayata mahkum ettiğini, AKP tarafından ısrarla kadın ve erkeğin eşit olmadığı söylemlerinin kullanılmasının, kadınlara şiddet, işsizlik, yoksulluk olarak döndüğünü dile getirdi.
“KADIN HAKLARININ GELİŞMESİ TÜRKİYE’NİN YOLUNU AÇACAKTIR”
Türkiye’de son yıllarda artarak çığ olan şiddet eğilimine, cinayet, yaralama, taciz ve tecavüz olaylarının hepsinin temelinde yıllardır şiddeti öven, kadına “yerini bildirme” amacını bilinçaltımıza işleyen ifadelerin olduğunu kaydeden Lale Karabıyık, “Kadın haklarının gelişmesi kadın, erkek, yaşlı, genç tüm vatandaşlarımızın hayatını geliştirecek, daha adil, daha özgür, daha demokratik bir Türkiye'nin yolunu açacaktır. Kadınların işsizlik oranı hala erkeklerden kat kat yüksek, okuma yazma bilmeyen kadın sayısı hala bu kadar yüksek ve okullaşamayan kız çocuğu sayısı hala bu kadar yüksekse, okur yazar olmayan 2.482.432 kişiden 2.086.294'ü kadın ise, kadına bakış açısı ve kadının kimliği konusunda halen sorunlarımız varsa, Mecliste bizler bu sorunlara öncelikle eğilmeliyiz. Asıl sorumluluğumuz budur! Kadınların karşı karşıya kaldığı sorunların çözümü için çabalarken unutmamalıyız ki, oğlunun işsizliği, eşinin emeklilik sorunları, kızının istihdam edilemeyişi de annelerin sorunudur. Bu nedenle kadınlarımızın eşitliği ve refahı için yapılacak çalışmalar birçok alanla ilişkilendirilmelidir. Kadınlarımızın huzurla ve güven içinde yaşadığı bir toplum için gerekenleri yapmak, annelerimizin huzurunu sağlamak hepimizin sorumluluğudur. Kadına yönelik ayrımcılığın, şiddetin son bulduğu, kadın erkek eşitliğinin toplumun her alanında yaşanabildiği adil, eşit ve özgür Türkiye'ye yine Türk Kadını hayat verecek. Bu duygu ve temennilerimle, sevgi ve özverinin simgesi, en değerli varlığımız annelerimizin ve yüreği evlat sevgisiyle dolu tüm kadınlarımızın Anneler Gününü içtenlikle kutluyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum” sözleriyle açıklamasını tamamladı.