CHP Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Gamze Taşcıer, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 11. Kalkınma Planı görüşülürken kadın üniversiteleriyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Planda çelişkiler olduğunu belirten Taşcıer, “Planda hem ayrımcılığı önlemek deniyor hem de kadınlara özel üniversite kurulmak isteniyor” dedi. Kadın üniversitelerinden Japonların bile vazgeçmeye çalıştığını hatırlatan Taşcıer, “Haremlik selamlık üniversite olmaz. Olursa da orası bir bina yığınından başka bir şey olmaz.” İfadelerini kullandı.
“JAPONLARIN BİLE VAZGEÇMEYE ÇALIŞTIĞI BİR UYGULAMA”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda söz alan CHP’li Taşcıer, “Kalkınma Planı’nın ‘Kadın’ başlığı “Kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığı önlemek” cümlesiyle başlıyor. Ama bu şekilde başlayan bir planda nasıl oluyor da kadın üniversitesi gibi ayrımcılığın âlâsı olan bir madde yer alması akıl alır gibi değil.” ifadelerini kullanırken, plandan toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının neden çıkarıldığını da sordu. Sözlerini sürdüren Taşcıer, “560’a 2. Maddede kadın üniversitesi kurulacağı söyleniyor, ama hemen ardından gelen maddede “rekabet gücü” vurgusu yapılıyor. Yani kadın ve erkeği birbirinden ayırıp, giderek yok olmaya yüz tutan, seksen yıl öncenin koşullarında kurulan ve Japonya’nın bile vazgeçmeye çalıştığı bir uygulamadan nasıl bir amaç planlanıyor anlamış değilim.” dedi.
“GEYŞALIK UZMANLIK ALANI OLAN ÜNİVERSİTEYİ Mİ ÖRNEK ALACAĞIZ?”
“Dünyanın ekonomik olarak en gelişmiş üçüncü ülkesine gidiyorsunuz, teknolojisi, ekonomisi, gelişmişliğini örnek almanız gerekirken, geyşalık konusunda uzmanlık alanı olan üniversiteleri örnek almanızı da izah etmeniz gerekiyor.” diyen Taşcıer, “Geçtiğimiz ay TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu olarak G20 kapsamında yapılan Kadın Zirvesi W20 toplantısı için biz de Japonya’daydık. Orada bulunan hiçbir yetkiliden, kadın üniversitesi övgüsü duymadım. Herhalde Erdoğan’ın oraya gidip, onların bile vazgeçmeye çalıştığı kadın üniversitelerini övmesini Japonlar da şaşkınlıkla karşılamıştır.” ifadelerini kullandı.
“JAPONLAR YENİ KADIN ÜNİVERSİTESİ AÇMIYOR”
Kadın üniversitelerinin Japonya’da nasıl kurulduğuna bakılması gerektiğini belirten Taşcıer, “Kadınların üniversiteye alınmadığı, geleneksel yapının baskın olduğu dönemlerde, güçlü ailelerin eğitimli kadın yetiştirmek için önce kolej olarak kuruluyor, sonra bunlar yüksekokula dönüşüyor, daha sonra da 1947’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesiyle buralar birer üniversiteye çevriliyor. O dönem açılan seksen üniversite olduğu gibi kalıyor ve üzerine bir tane dahi koymuyorlar. Aksine her geçen gün buralarda okuyan öğrenci sayısı azalıyor.” dedi.
“21. YÜZYILDA KARMA EĞİTİM TARTIŞILAMAZ”
“Japonya’nın kendi yaptığı araştırmalarda, kadın üniversitelerinin özellikle toplumsal, ekonomik gelişmişlik ve kadın hakları noktasında bir ters orantı, bir geriye gidiş olduğu gözlemlenmiş.” diyen Taşcıer, “Biz de bunun aynısını Türkiye olarak geçmişte yapmıştık. Özellikle kız çocuklarının okuma yazma oranlarını artırmak için kız liseleri kurulmuştu. Dönemin koşullarında doğru bir uygulama olabilir ama bugün için yanlıştır. Çünkü 21. yüzyılda bunu tartışmak dahi yanlıştır.” ifadelerini kullandı.
“HAREMLİK SELAMLIK ÜNİVERSİTE OLMAZ”
“Kadınlar için özel bir üniversitenin kurulma amacı nedir?” diye soran Taşcıer, “Şu anda kadınların eşit koşullarda üniversite eğitimi alması ile ilgili bir engel mi var? Yoksa asıl amaç kadını toplumsal hayattan soyutlamak mıdır? Biliyoruz ki bu, pembe otobüs kavramında olduğu gibi, bu saatte kadın dışarı çıkmasın demek gibi, kadın ve erkek aynı üniversiteye gitmesin demek gibi bir anlayışın yansımasıdır. Haremlik selamlık üniversite olmaz. Olursa da orası bir bina yığınından başka bir şey olmaz. Bu nedenle kadın üniversitelerinin Kalkınma Planı’ndan çıkarılması gerekir.” dedi.