EYT’liler ile ilgili, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri sürüyor.
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, komisyonda EYT mağduriyetine ilişkin şunları söyledi:
“Ateş olsa donardı, su olsa yanardı, dağ olsa yarılırdı; EYT’lilerin yerinde olsa. İşçi sınıfının tarihinden öğrendiğimiz bir şey var: Mücadele edenler her zaman kazanamaz ama kazananlar her zaman mücadele edenler olmuştur.
EYT’lilerin örgütlü mücadelesi ve Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ısrarla dile getirmesi sonucu, EYT teklifi nihayet Meclis’e geldi. Daha doğrusu iktidar kerhen getirmek zorunda kaldı. Neden kerhen diyoruz? Çünkü AKP genel başkanının EYT’liler için söyledikleri hala hafızalarımızda: ‘Ne olacak, emekli olacaklar, sonra başka işte çalışmaya devam edecekler, yani çift dikiş. Böyle bir şey olamaz’ demişti. ‘Bir de bunlar türedi’ demişti. ‘Seçim kaybedeceğimi bilsem de hayır!’ demişti. Ne oldu, şimdi ne değişti?
Değişen tek şey, iktidar için alarm zilleri çalan sandık vaktinin yaklaşıyor olması, hızla oy kaybettiğini görüyor olması. Yoksa Erdoğan aynı Erdoğan. AKP aynı AKP. Zihniyetleri asla değişmedi, değişmeyecek. Çünkü iktidar, vatandaşa verileni ‘Zayi’ görüyor. Alışmış yandaşlarına dağıtmayı, vatandaşa hakkı olanı vermeyi zayi görüyor. EYT geç emekli olmak demekse, AKP 2008’de çok daha ağır bir EYT getirdi. İtirazlara rağmen 58-60 yaş ve 2048’den itibaren de herkesin 65 yaşında emekli olması koşulunu AKP getirdi. Bunu getirmiş olan hükümet, EYT’lilerin hakkını teslim etmek zorunda kalıyorsa bunun siyasal nedeni vardır. Yoksa sosyal güvenlik sisteminin iyileştirilmesi ya da emekliliğin kolaylaştırılması amacı için değil, bir an önce, seçmenden oy almak içindir. Ancak EYT düzenlemesi yapılınca EYT’liler iktidara oy vermeyecektir, çünkü yapılan lütuf değil, hakkın iade edilmek zorunda kalınmasıdır.
Getirilen teklifte yaş şartı kalktı kademeli prim şartı devam ediyor. Oysa Sayın Bakan ‘99 öncesi haklar tamamen iade edilecek’ demişti. Bakıyoruz teklifte; 2000 sonrası için adil bir kademeli geçiş yok; emekliler için intibak yok, norm birliği yok; çırak ve stajın sigorta başlangıç tarihi sayılması yok, deprem mağdurları yok, emekli aylık bağlama oranlarının yükseltilmesi yok. Aylıkların bağlanmasında refah payı verilmesi yok. Kısacası iktidarın arkasında mağdur bırakmadan bu işi de çözme yetisi yok.”