CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Yılbaşında elektrik ve doğalgaz başta olmak üzere bir çok ürüne gelen zamlarla ilgili iktidara tepki gösteren Öztrak; "Erdoğan’ın zamları, milletimizi silindir misali ezdi. Erdoğan, tam da yılbaşı gecesi, millete korkunç bir tuzak kurdu. Akaryakıttan, köprü geçiş ücretlerine, doğalgazdan, elektriğe, harçlardan, vergilere kadar, her şeye fahiş zamlar yaptı." dedi.
CHP''li Faik Öztrak şunları söyledi:
"Bugün kahraman polisimiz, Fethi Sekin’in şehadetinin beşinci sene-i devriyesi. Hain teröristlerce İzmir adliyesine düzenlenen saldırıya, cesaretle karşı koyan ve bu esnada şehit olan, kahraman polisimiz Fethi Seki’yi saygıyla, rahmetle anıyoruz.
Bugün, Merkez Yönetim Kurulu Toplantımızda, ülke gündemini işgal eden sorunlar vardı.
"ZAMLAR MİLLETİMİZİ SİLİNDİR MİSALİ EZDİ"
Türkiye’miz, Erdoğan Şahsım Hükümeti yönetiminde, kapkara bir kışa girdi. Cehli mikapla, malul siyasi eşkıyalık, zam oldu, zulüm oldu, milleti acımasızca vurdu. Memur, emekli, emekçi, milyonlarca dar gelirli, 2022’nin hemen başında, perişan edildi. Maaş, ücret ve aylıklar hesaba yatmadan, Erdoğan’ın zamları, milletin cebini de, tenceresini de boşalttı. Sofraların bereketini kaçırdı. Millet yeni yılı kutlamayı unuttu. Umutları yeşermeden soldu. Ertesi gün sofrasına ne koyacağını düşünmeye başladı.
Erdoğan’ın zamları, milletimizi silindir misali ezdi. Erdoğan, tam da yılbaşı gecesi, millete korkunç bir tuzak kurdu. Akaryakıttan, köprü geçiş ücretlerine, doğalgazdan, elektriğe, harçlardan, vergilere kadar, her şeye fahiş zamlar yaptı.
Esas bunun adı, “Siyasi eşkıyalıktır.” Erdoğan’ın yılbaşı gecesi yaptığı, “Siyasi eşkıyalığın” daniskasıdır. Siyasi eşkıyalık, Eşkıyalığın en vahim olanıdır, Sıradan eşkıya gözüne kestirdiğini soyar. Siyasi eşkıya topyekûn milleti soyar.Tekrarlıyorum; Sıradan eşkıya gözüne kestirdiğini soyar. Siyasi eşkıya topyekûn milleti soyar. Sıradan eşkıya yol keser. Siyasi eşkıya, Milletin cebinden yandaşlarının kesesine, dolar, avro garantili yol döşer. Sıradan eşkıya alenen soyar. Soyulduğunuzu bilirsiniz. Siyasi eşkıya; “Dış güçler” , “Faiz lobileri” , “Dolar baronları”, “Dövize endeksli mevduat”, “Zamlara tarife değişikliği”, “Enflasyona fiyat artışı” diyerek, “İpteki cambazı” gösterir, milleti çaktırmadan soyar.
Sıradan eşkıya, paranızı, cüzdanınızı, malınızı gasp eder. Siyasi eşkıya, milletin geleceğini, hayallerini, umutlarını, gülümsemesini gasp eder. En acısı da; Sıradan eşkıya sizi seçer. Siyasi eşkıyayı ise siz seçersiniz. Siyasi eşkıya da işte bundan güç alır. “Beni seçen, sonuçlarına katlanır” rahatlığıyla hareket eder.
Siyasi eşkıya, Hukuk ve adaleti bitirir. Kendini her şeyin üstünde görür. Kimseye hesap vermez. Bilinen bir kuraldır: “Bir ülke ya ilimle, Ya da zulümle yönetilir.” Siyasi eşkıyanın ilmi yoktur. Ama zulmü çoktur.
Erdoğan, “Faiz sebep, enflasyon sonuç” dedi. “Ekonominin kitabını ben yazdım” diye kibirlendi. “Ben ekonomistim” diye böbürlendi. Bu kibriyle, cahil cesaretiyle ekonomiyi yönetmeye kalktı. Türkiye üç ayda, 1980’lerin, 1990’ların enflasyonlarına geri döndü.
"ERDOĞAN EKONOMİ İLMİNDEN HİÇ ANLAMADIĞINI GÖSTERDİ"
Erdoğan ekonomi ilminden hiç anlamadığını gösterdi. Geçtiğimiz yılın son ayında, Tüketici enflasyonu yüzde 13,6’ya sıçradı. Bu 1994 Nisan ayından bu yana, tek bir ayda gerçekleşen, en yüksek aylık enflasyon.
Erdoğan bunu görünce, her zaman yaptığını yaptı. Sorumluluktan kaçmak için; “Enflasyon sadece bizim değil, Tüm dünyanın sorunudur” dedi. Millete Amerika’yı, Almanya’yı gösterdi. Bizde tek bir aydaki enflasyon, ABD’deki yıllık enflasyonun iki katı. Almanya’daki yıllık enflasyonun 2,5 katı. Komşumuz Yunanistan’daki yıllık enflasyonun 3 katı.
Bizdeki enflasyonla, ABD’yi, Almanya’yı karşılaştırmak için, insanın izanını kaybetmesi gerekir. Ama daha da kötüsü, Milletimiz Erdoğan sayesinde, Türkiye’deki enflasyon yetmezmiş gibi, Bir de ABD’deki enflasyonun yükünü çekiyor.
Geçilmeyen köprülerin, otoyolların faturası, hem dolarla, hem de Amerikan enflasyonuyla milletin sırtına yıkılıyor. Gerçekler acıdır. Erdoğan’ın Yönettiği Türkiye’de, yıllık enflasyon yüzde 36. Türkiye, dünya üzerinde en yüksek enflasyona sahip, ekonomi. Erdoğan 20 yılın sonunda ülkemizi, en yüksek gelire sahip 20 ekonomi liginden düşürdü. Ama enflasyon liginde ilk 10’a soktu. Bu ligde beraber olduğumuz ülkeler, Suriye, Surinam, Zimbabve…
Erdoğan 2002’de iş başına geldiğinde, devir aldığı tüketici enflasyonu yüzde 29,7 idi. Şimdi yüzde 36. Bu son 20 yılın en yüksek enflasyonu. Erdoğan iş başı yaptığında, üretici enflasyonu yüzde 30,8 idi. Şimdi üretici enflasyonu da yüzde 79,9.
Bu da son 20 yılın, en yüksek üretici enflasyonu. Bunlar da, TÜİK ’in makyajlı rakamlarıyla… Nitekim bağımsız ekonomistlerden oluşan, Enflasyon Araştırma Grubu’na göre, 2021’de tüketici enflasyonu yüzde 83. TÜİK ’in enflasyonun neredeyse 2,5 katı. Bunlar gerçekten korkunç, Gerçekten ürkütücü rakamlar.
Ancak işin daha da kötüsü, turpun büyüğü heybede. Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark, tam 44 puan. Yani fabrikadaki, toptancıdaki fiyatlar, tüketiciye daha tam yansımamış. Üretici fiyatlarının alt detayları, döviz kurundan gelen nispi rekabet gücünün de, girdi maliyetlerindeki artışla, hızla silindiğini gösteriyor.
Son bir yılda enerji fiyatları yüzde 123, ara malı fiyatları yüzde 92 artmış. Türkiye çok acı bir şekilde, Kur-Enflasyon-Kur artışı kısır döngüsüne sıkıştırıldı. Ufukta hiper enflasyon, çirkin yüzünü göstermeye başladı.
Ne yazık ki, üreticiden, tüketiciye doğru, Korkunç bir enflasyon tsunamisi geliyor. Erdoğan’ın yılbaşı gecesi, milletin sırtına bindirdiği son zamlar, yaklaşan tsunamiyi daha da yıkıcı hale getirdi. Doğalgaza zam, elektriğe zam, akaryakıta zam, motorlu Taşıtlar Vergisi''ne zam, pasaport ücretine zam, ehliyet harcına zam, Avrasya Tüneli''ne zam, araç muayene ücretlerine zam, köprü geçiş ücretlerine gizli zam.
Millet önceden yılbaşı sabahı, Milli Piyango''nun sıralı kazanan listesine bakardı. Şimdi Erdoğan’ın, sıralı zam listesine bakar oldu. “Siyasi eşkıyalık” işte tam da budur.
Siyasi eşkıya, bir gecede böylesine acımasızca, milletini soyup, soğana çevirir. Siyasi eşkıya; emeklisini, memurunu, emekçisini, hayat pahalılığının pençesine, Göz göre göre böyle terk eder. Erdoğan, kasaba, manava, bakkala, “Fiyatları indirin” diye baskı yaparken, aba altından sopa gösterirken, fiyatlara en büyük bindirimi kendisi yapmıştır. Erdoğan’ın yaptığı bu zamlar, dalga, dalga, İlerleyen günlerde etkisini gösterecek.
Allah Aşkına! Önümüz kara kış, ve elektriğe yapılan zammın büyüklüğüne bir bakın Erdoğan elektriğe, Yüzde 52 ile yüzde 127 arasında zam yaptı. Bu cumhuriyet tarihimizin en fahiş elektrik zammı. Tarihi bir rekor…
"MİLLETİ ELEKTRİK DEĞİL, ERDOĞAN ÇARPTI."
Ayda 200 kilovatsaat elektrik tüketen, Dört kişilik bir ailenin elektrik faturası, bir gecede 183 liradan 309 liraya çıktı. Milleti elektrik değil, Erdoğan çarptı. Elektriği, İtalyan Fizikçi Alessandro Volta keşfetti. Ampulü, Edison keşfetti. Ampulü yakan elektriğe, gece yarısı yüzde 127 zam yapmayı da, Erdoğan keşfetti.
Ama artık milletimiz de, Elektriğe daha fazla zam gelmemesi için, ampulü söndürmenin şart olduğunu keşfetti.
Peki, enflasyon üç ayda neden şaha kalktı? Cevap basit. Erdoğan’ın kibri ve cehli yüzünden şaha kalktı. Erdoğan, “Faiz sebep, enflasyon sonuç” buyurdu. Enflasyon artarken, Merkez Bankasına politika faizini 5 puan indirtti.
Ama ne oldu? Aynı dönemde yıllık enflasyon, yüzde 19,6’dan, yüzde 36,1’e çıktı. Demek ki neymiş? “Faiz sebep, enflasyon sonuç” değilmiş . Demek ki neymiş? “Yarı cahil, kör cahilden betermiş.”