CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan parti binasında düzenlenen CHP MYK'sının ardından gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tezcan, AKP ile MHP arasında yürütülen ittifak görüşmeleriyle ilgili, "Bu bir tek adam koalisyonudur. Erdoğan’ın da tek bir hesabı vardır, cumhurbaşkanı olmak. ‘Ne olursa olsun ben cumhurbaşkanı olayım, başka hiçbir şeyin önemi yok’, bütün sistemi bunun üzerine kurgulamışlar" dedi.
Anayasa referandumu sürecini anımsatan Tezcan, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ve referandumu savunanlar, ‘koalisyon dönemi bitecek’ diyorlardı. Şimdi bu yaptığınız ne? Hani bitecekti koalisyonlar dönemi? Milleti aldatmaya doymadınız. Bu bir tek adam rejimi ittifakıdır, bu bir tek adam koalisyonudur. Ortada bir tek dam koalisyonu vardır ve bu koalisyonun bir tane hedefi vardır, tek adam rejimini yerleştirmek. Bu koalisyonun başındaki kişi Erdoğan’ın da tek bir hesabı vardır, cumhurbaşkanı olmak. ‘Ne olursa olsun ben cumhurbaşkanı olayım, başka hiçbir şeyin önemi yok’, bütün sistemi bunun üzerine kurgulamışlar. Onun için milleti kutuplaştırmaktan, ‘benden olmayan herkes teröristtir’ demekten çekinmiyorlar" diye konuştu.
“BAHÇELİ’YE SIRTINI DÖNER, MİLLETE DE ‘BAHÇELİ BENİ ALDATMIŞ’ DER”
"Bu 'tek adam koalisyonun' sözcüsünün de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olduğunu ifade eden Tezcan, Erdoğan’a işaret ederek, “Cumhurbaşkanlığına giden yolun yarın, bu koalisyondan değil de, bugün ‘teröristsiniz’ dedikleriyle yan yana gelmekten geçtiğine inansın, hiç şüphe yok ki Bahçeli’ye sırtını döner, millete de ‘Bahçeli beni aldatmış’ der. Bugün terörist dedikleriyle yarın oturur yeni bir koalisyon ve yeni bir ittifak kurar. Yeter ki cumhurbaşkanı olsun" dedi.
"ÇOCUK İSTİSMARINA KARŞI ETKİLİ BÜTÜN YASAL DÜZENLEMELERE ‘EVET’ DİYORUZ"
Yeniden gündeme gelen çocuk istismarlarının da Türkiye’de çok önemli bir problem olduğunu ifade eden Tezcan, şunları kaydetti:
"Şunun bilinmesi gerekir, çocuk istismarına karşı etkili bütün yasal düzenlemelerin gecikmeksizin yerine getirilmelidir. Etkili bütün yasal düzenlemelerin yapılmasına ‘evet’ diyoruz. Ancak bu yetmez. Mesele sadece cezai düzenlemelerle çözülecek mesele olmasının çok ötesindedir. İstismarı yaratan kültürü üretmemek gerektir.
Ne yazık ki AK Parti iktidarı dönemi, istismarı yaratan kültürün tekrar tekrar üretildiği bir ortam yarattı. Bir taraftan yasal önlemler alırken, öbür taraftan da istismar bataklığını kurutmak zorundayız. 10 yılda çocuk istismarı sayısı yüzde 700 artmış, bataklığın en çarpıcı ifadesi. Çocuk istismarına imkan veren bütün kültürel alt yapının tahrik ve teşvik edildiği bir süreç yaşandı. Kaçak yurtlar, merdiven altı eğitim kurumları, sübyan mektepleri, bütün bunlar AK Parti döneminde hızlı bir şekilde artış gösterdi. Türkiye’de bu kültürü ortadan kaldıracak bir mutabakata ihtiyacımız var. Bu kültürü tetikleyen, besleyen, nerede ne varsa hepsini el birliği ile ortadan kaldırmamız gerekiyor."